“Bu dünyadaki her güzel şey bir hayalle başladı”
Johnny Depp'in unutulmaz performansıyla bir efsane haline gelen ve kitabı ile ilk filminden bağımsız olarak bayılarak izlediğimiz Charlie'nin Çikolata Fabrika'sı, -kendi adıma konuşuyorum- kendimi dönüp dönüp izlerken bulduğum bir film. 1964 yılında yazılan ve efsaneleşen Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabına dayanan bu film, annemle sıcacık evimizde her an 'Yine canım çikolata çekecek' kaygısı ve tarifsiz duygularla izlediğim bir film olarak hatıralarımda yer etti. O hisleri yeniden yakalarım umuduyla defalarca kez izledim Charlie’nin Çikolata Fabrikası'nı.
Birkaç hafta önce, son zamanlarda yer aldığı projelerdeki başarılı oyunculuğuyla beğeni toplayan Timothée Chalamet'in Willy Wonka olarak boy göstereceği 'yeni' Wonka filmini duyunca büyük bir heyecan duydum. Başarılı bir oyuncu olduğunu bilsem de benim Wonka'm Johnny Depp olduğundan biraz yadırgadım ancak önyargısız bir biçimde izlemek için kendime söz verdim. Geçtiğimiz hafta nihayet film vizyona girdi ve ben bulduğum ilk fırsatta o büyülü dünyaya yeniden adım atmak için biletimi kapıp filmi izlemeye gittim. Bu yazıda da biraz kıyas, biraz değerlendirme ve çokça çikolata konuşacağız.
Öncelikle belirtmek isterim ki, iki film birbirinden tamamen bağımsız. 2023 yapımı Wonka'nın, hayranı olduğum yönetmen Tim Burton'un Charlie‘nin Çikolata Fabrikası ile epey bağlantılı olduğunu düşünsem de filmi izlemeye başladığım andan itibaren öyle olmadığının ayrımına net bir şekilde vardım. 2005 yapımı film ile 2023 yapımı film bambaşka bir lezzette. Tema ve görsel unsurların yanı sıra Willy Wonka'nın gençlik hikayesi de her iki filmde de farklı olduğundan gerçekten de farklı bir hikayenin anlatıldığını ayrımsamak zor olmadı. 2005 yapımı filmde, annesi olmayan ve babası tarafından çikolata yemesine izin vermeyecek dizaynda bir diş teliyle büyüyen Wonka izlerken, diğer filmde genç Wonka'yın annesiyle son derece huzurlu bir ortamda 'çikolata' yerken izliyoruz.
Film, dalgalarla dans ederek kıyıya yanaşan bir geminin güvertesinde Wonka‘nın macera dolu hikayesini şarkı söyleyerek anlatmasıyla açılış yapıyor. Wonka'nın daha önce fragmanını dahi izlemeden gittiğim filmde en çok şaşırdığım şey müzikal bir yapımla karşılaşmam oldu. Chalamet'in enerji dolu halleri, diğer filmden tamamen koparamasa da oldukça başarılı bir şekilde hikayenin içine dahil etti beni.
“Önemli olan çikolata değil, onu kiminle paylaştığındır”
Müzikal ve eğlenceli bu yapım aynı zamanda derin bir sevgi bağına dayanan başarı öyküsü olduğundan, yeni yıla girmek için gün saydığımız bu soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak bir film. Wonka'nın bu yolu seçme nedeni, süreçte yaşananlar, hepsi sevgi unsuruna dayandırılmış. Aslında filmin arka planında sevgi, emek, hak, eşitlik, adalet gibi pek çok mesaj bulunuyor. Bu da yalnızca eğlenceli bir film değil toplumsal mesajlar barındıran bir film izlemenin lezzetine kavuşturuyor. Bir sahnede flamingoların uçmaya başlaması da bunun örneklerinden yalnızca bir tanesi.
Yeni Wonka'nın bir öncekinden çok farklı olduğunu söyledim ancak lütfen bun filmde Oompa-Loompa olmadığını düşünmeyin; onlarsız bir Wonka düşünülemez. Filmin benim açımdan en büyük sürprizlerinden biri de Oompa-Loompa rolündeki Hugh Grant oldu. Enfes bir performans sergileyen usta isim filme bambaşka bir tat katmış. Oompa-Loompa özelinde bakacak olursak, bu filmde konuşan, diyaloğu olan bir Oompa-Loompa izledik.
Uzun lafın kısası, her yaşa hitap eden Wonka, kesinlikle izlenmeye değer. Soğuk bir kış gününde içinizi ısıtan rengarenk bir film izlemek isterseniz size en yakın sinema salonunun yolunu tutun derim.