“…Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı… Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi…”
"Meraklısı için Öyle Bir Hikaye" oyununu izledim ve hakkında bir şeyler yazmak için sabırsızlandım.
Televizyondan aşina olduğum usta bir oyuncu olan Taner Turan'ın tek kişilik oyundaki muhteşem performansı, beni kendisine hayran bıraktı.
E tabii eserin Sait Faik Abasıyanık'ın olması da etkisindeki ayrı bir unsur.
İzlerken zaman zaman güldüm, zaman zaman hüzünlendim; Taner Turan seyirciyle yakın temas kurduğu için de büyük keyif aldım. Özellikle Orhan Veli'nin fotoğrafının ekrana yansıması, Sait Faik'in onun hakkındaki düşünceleri ve onları aktarış biçimi... Orhan Veli'nin hayranı olarak o anlarda gözyaşlarım yanaklarımdan bir bir süzüldü.
Garibaldi Sahne'de olmasından mı bilmem, oyuncu seyirciyle direkt bir temas halindeydi.
"Hişt!" ifadesiyle başlayan oyun yine en yüksek anlarından birinde aynı sesle sonlandı.
Üzerine çok konuşmanın bir faydası olmayacağından mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.
Taner Turan'a da önünde eğileceğim performansı için minnettarım zira karakterle öyle bütünleşmiş ki beni de etkisi altına aldı.