Geçen günlerde Valiler Toplantısı’na katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kamu görevlilerine tasarruf çağrısında bulundu ve "Harcadığımız para babamızın parası değil, milletin parası" dedi. Hatta bazı valilerin TOGG almak istediğini söylemesi üzerine, “Makam araçlarınızı satıp alabilirsiniz” dediği iddia edildi.
Bu yaklaşım Turgut Özal’ın dimağımıza kazandırdığı “Benim memurum işini bilir” yaklaşımdan epeyce uzakta ve doğru da bir yaklaşım.
Mehmet Şimşek’le ilgili bu haberlerden birkaç gün sonra ise ortaya akılalmaz bir iddia atıldı. Muhteşem Türk kadını olarak lanse edilen ve Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilen Hafize Gaye Erkan’ın babasının bir çalışana tokat attığı, tokat attığı çalışan dahil iki kişiyi işten çıkardığı iddia edildi.
Elbette bu iddialar gündeme bomba gibi düştü. Böyle bir şey mümkün olabilir miydi?
Hafiye Gaye Erkan bu iddiaları reddetti, “Şahsımı ve Bankamızı itham eden asılsız haberler asla kabul edilemez niteliktedir. Sorumlular hakkında gerekli yasal haklarımı kullanacağım” dedi.
Babası Erol Erkan kızına operasyon çekildiğini söyleyerek, Kızımız Gaye Erkan’ın bu güçlü ekibe katılmasıyla CDS’ler (kredi risk primi) oldukça düştü. Türkiye’de ekonomi ortamına güven tazelendi. Bir başarı süreci yaşıyoruz. ABD’deki görüşmelerdeki başarılı hava da bunun göstergesiydi. Ancak birileri düğmeye bastı ne yazık ki” dedi.
Bu mümkündü elbette. Türkiye’de her an herkese operasyon çekilebilirdi. Operasyonun bir kadına çekilmesi ise daha kolaydı. Ülkemizde erkeklerin üzerine bu kadar gitmek kolay olmuyordu. Bu nedenle sakin kalıp önce bir kimin ne dediğine bakmak önemli.
Fakat iddialar doğru olsa da olmasa da sorulması gereken ve kimsenin de yalanlamadığı bir durum mevcut. Hafize Gaye Erkan’ın annesi ve babası her gün işe gider gibi Merkez Bankası’na gidiyor. Eşi ABD’de yaşayan Erkan’ın henüz küçük bir bebeği olduğu için emzirme saatlerini kaçırmaması için ailesinin onunla beraber bankaya gittiği söylendi. Peki bu mazur görülebilir bir durum mu? Türkiye’de milyonlarca çalışan kadın çocuklarını evde bırakıp işe giderken bu çifte standart oluşturmaz mı?
Baba ve anneye sorulması gereken asıl soru; sizin her gün Merkez Bankası’nda ne işiniz var demek.
Devlet kurumları da devletin parası da kimsenin babasının parası değil bu doğru.
Öyleyse babaların kurumlarda ne işi var?