Gençlerin zamanı
İlk tur maçlarında fotoğraf yavaş yavaş netleşmeye başladı. Süper yıldızların eskisi gibi play-off'ları domine edemeyişi dikkat çekti. Kevin Durant ilk tatile çıkan oldu. Hem de 4-0'la süpürülerek. LeBron James ve Damian Lillard elenmeye çok yakın. Artık yavaş yavaş Anthony Edwards, Shai Gilgeous Alexander gibi gençlerin dönemi başlıyor gibi.
Kurtlar her şekilde yedi
Phoenix Suns Nba'in en pahalı 3. kadrosu. Yılda 194 milyon dolar maaş ödüyorlar. Bir o kadar da lüks vergisi var bu işin. Sezon başında Kevin Durant ve Devin Booker'ın yanına Bradley Beal'i alarak bir "Big three"'de onlar kurdu. Minnesota Timberwolves şöhret, yıldız demeden 4-0'la süpürdü onları. Minnesota, Phoenix'i her şekilde yendi. Durant'ı riske edip diğer ikisini tutarak, Durant'ı da devre dışı bırakarak, üçlünün skorer oynadığı 3 ve 4. maçlarda ise daha fazla atarak. Hücumla ve savunmayla, her şekilde Phoenix Suns'a üstünlük kurdu Minnesota. Bir kez daha isimler değil performans kazandı. İkinci turda bir mucize olmazsa Denver'la eşleşecekler. Çok zorlu maçlar bekliyorum. Bakalım KCP, Anthony Edwards'la baş edebilecek mi?
Clippers Kawhi'siz kazanıyor
Dallas Mavericks-Los Angeles Clippers serisi tam da beklediğim gibi geçiyor. Kimin kazanacağı belli olmayan, maç maç farklı isimlerin öne çıktığı karşılaşmalar izliyoruz. 3. maçın yıldızı Luka Doncic, Dallas'a galibiyeti getiren ise boyalı alan sayılarında kurduğu 52-38'lik üstünlük oldu. 4. maçta ise Kawhi Leonard oynamadı. İlk devreye Paul George damga vurdu. İkinci devre o durdu, James Harden ve flooter gösterisi başladı. George 33 sayı, 8 asist, 6 ribaund, Harden ise 33 sayı, 7 asist, 6 ribaundla oynadı. Her ikisi de çok zor şutları sayıya çevirerek Clippers'a galibiyeti, seriye de 2-2'lik eşitliği getirdi. Galibiyetin anahtarı ise, üç sayılardaki Clippers lehine 18-11'lik fark oldu. Doncic'in 29 sayı, 10 asist, 10 ribaundluk triple double'ı ve Kyrie Irving'in 40 sayı, 7 asist, 7 ribaundluk muhteşem performansı galibiyete yetmedi. Çünkü daha iyisini yapan vardı. Dün geceki maç bana göre Play-off'ların en iyi maçı oldu. Adeta süper yıldızlardan yetenek şovu izledik.
Enteresan olan Kawhi Leonard'ın oynadığı iki maçı kaybeden Clippers'ın ondan yoksun oynadığı İki maçı kazanması oldu. Paul George ve James Harden daha fazla sorumluluk alıyor ama Russell Westbrook'un süresi ve hata oranı da artıyor. Kawhi'nin yerine oynayan Amir Coffey'in katkısı yok denecek kadar az. Bu şartlarda Clippers'ın kaybetmesi gerek ama tersi oluyor.
Bundan sonraki maç Los Angeles'ın sahası Crypto.Arena'da oynanacak. Her iki takım da eşitliği bozabilir. Yüksek olasılıkla seri 7. maça uzar. Umarım bu tür muhteşem performanslar izleriz.
Brunson coştu, Knicks turu araladı
Savunmaların bayağı sert olduğu, iki takımın da karakter dışına çıktığı ve son dakikasında galibiyetin ortada olduğu maça 47 sayı, 10 ribaundluk performansla Jalen Brunson damga vurdu. Knicks önceki maçların aksine takımca skor üretemedi. Brunson'a sadece Anunoby ve McBride çift haneli destek verdi. Sixers ise tam tersi yan parçalardan destek aldı. Kelly Qubre 19, Tobias Harris 10 sayı kaydetti. Bu ekstra desteğe rağmen Embiid 27, Maxey 23 sayıda kalınca yenilgi geldi. Özellikle Embiid son dakikalarda maçın içinde değildi.
Bu galibiyetin ardından 3-1 öne geçen New York Knicks, Madison Square Garden'daki maça 2. tur için çıkacak. Embiid böyle oynarsa zorlanacaklarını sanmam.
DTime gelmedi
Milwaukee Bucks, 1-1 berabere geldiği Indiana deplasmanında savunmasını Pascal Siakam'ı oynatmama üzerine kurguladı. Başarılı da oldu. İlk iki maçta 40 atan Siakam 20'yi zor buldu. Ancak bu kazanmasına yetmedi. Üçüncü maçı uzatmada kazanan Pacers'da Tyrese Haliburton triple double yaparak galibiyete imza attı. Kritik anların büyük oyuncusu Damian Lillard ortadan kayboldu. Dördüncü maçta ise 22 üçlük atan Indiana Pacers seride 3-1 öne geçti. Giannis Antetokounmpo'nun yokluğu elbette büyük kayıp ama neredeyse tamamı çaylak ve fizik olarak çok ince İndiana karşısında bu kadar kolay teslim olmak Bucks'a yakışmadı. Doc Rivers bir kez daha favori çıktığı seride elenmek üzere. Bu defa sağlam bir bahanesi var. Kovulacağını sanmam. En azından bu sene için.
Boston işi sıkı tutuyor
Boston Celtics 1-1 berabere geldiği Miami Heat deplasmanında kazanarak çok değerli bir galibiyet elde etti. Aksi olsaydı psikolojik üstünlük Miami'ye geçerdi. Miami Heat şartlar ne olursa olsun savaşçı ruhu koruyor. Oyuncular havaya girdiğinde kapasite üstü oynuyor. Boston geçen yıllardan bu konuda ağzı defalarca yandığı için bir yeni sürprize izin vermeyeceğini gösterdi.
Orlando Magic pes etmiyor
Cleveland Cavaliers 2-0 önde geldiği Orlando deplasmanından en az bir galibiyet çıkarır görüntüsü verse de öyle olmadı. Daha iyi hücum eden Orlando Magic 2-2'lik eşitliği yakaladı. 4. maçta çok fazla top kaybı yaparak 58-51 yenik kapattığı ilk devrenin ardından muhteşem bir geri dönüşle 23 sayıyla kazanması Orlando'nun psikolojik üstünlüğü ele geçirmesini sağladı. Franz Wagner'in yıldızlaştığı maçın şifreleri, 12-4'lük üç sayı isabeti, %46'ya %24'luk dış şut yüzdesi, hücum ribaundlarındaki 8-2, genel toplumdaki 43-29'luk Orlando üstünlüğü oldu. Cleveland Cavaliers evinde oynayacağı maçta sert bir cevap vermeli. Aksi durumda tur Orlando'ya doğru gidiyor.
Lakers sonunda kazandı
Los Angeles Lakers 3-0 geri düştüğü seride nihayet bir maç kazanabildi. Anthony Davis ve LeBron James etkili oynadı. Lakers'ın turu geçeceğine dair umudum yok. En azından geçen sene olduğu gibi süpürülerek elenmeyecekler. Maç sonu Nikola Jokic'in at yarışı örneği üzerinden "iyi başlamak ve iyi bitirmek" şeklinde maçı kritik etmesi ilginçti. Play-off ortamında bile aklının at yarışında olması inanılmaz. Neyse ki oyununa olumsuz yansımıyor.
Bir galibiyet kaldı
Oklahoma City Thunder ilk turda en çok beğendiğim takım oldu. Koçu dahil takım çaylak. Shai Gilgeous Alexander dışında hepsi ilk kez play-off oynadı. Ancak hiç geri adım atmadılar. Kolektif anlayıştan ve savunma disiplininden kopmadan oynadılar. Zaaflarını artıya çevirdiler. Örneğin üçüncü maçta boyalı alan sayılarında ve ribaundlarda Pelicans'la aynı sayıyı yakaladılar. Bunda New Orleans Pelicans'ın kötü oyununun da etkisi var. Durumu 3-0'a getiren Oklahoma ilk turun bir diğer süpüreni olmaya çok yakın.