Umut ve hedef takım sporları için olmazsa olmaz motivasyon kaynağı. Sezona büyük beklentiyle başlayan Sacramento Kings ikisini de kaybetmiş gibiydi. 5 maçlık yenilgi serisi sonrası 13 galibiyet 18 mağlubiyetle play-in sınırının dışına düşülünce, GM Monte McNair'in önünde iki seçenek kaldı. Ya büyük çaplı takaslarla kadroyu yenileyecek-ki bu büyük risk demek- ya da takımı bir başka koça teslim edecekti. McNair, ikincisini tercih etti ve sezon başında kontratını 2 yıllığına uzattığı Mike Brown'ı kovdu. Brown 16 yılın ardından Sacramento Kings'i yeniden play-off'a sokan ve yılın koçu ödülüyle taçlanan bir grafik çizmiş olsa da bu sene tıkanmanın yaşandığı ve çözüm üretemediği ortadaydı.
McNair, Brown'ın yerine yardımcısı Doug Christie'yi geçici olarak takımın başına getirdiğinde ne umuyordu bilemem ama sonuç harika oldu. İlk maçında Lakers'a kaybeden Kings ardından Dallas Mavericks, Memphis Grizzlies, Miami Heat, Philadelphia Sixers, Golden State Warriors ve Boston Celtics ve Chicago’nun olduğu 7 zorlu maçı kazanarak yeniden play-off yarışı içine girdi. Hem de takımın yıldızı DeAaron Fox'tan üç maçta yoksunken.
"Koçun ruhu takıma yansır" derler, Sacramento Kings-Doug Christie birlikteliğinde bu tanım karşılık buldu. En iyi dönemindeki Kobe Bryant'ı etkili savunmasıyla tanıdığımız Christie, Sabonis, DeRozan, Monk ve Fox gibi bazıları çok kötü savunmacı ana çekirdekten bayağı iyi bir savunma takımı ortaya çıkardı. Christie dönemindeki 8 maçlık veriler, Sacramento'nun hücumda ve savunmada 3. sırada olduğunu gösteriyor. Aynı dönemde Kings rakiplerinden 9 sayı fazla atıyor. Hücum ribaundlarında 3, top çalmada 4. sıradalar.
Gelelim kısa süredeki büyük yükselişin nedenlerine. Doug Christie ilk dokunuşu mental anlamda yapmış. Bunu Sabonis ve DeRozan'ın koçun üstlerindeki baskıyı aldığını ve takımdaşlığın altını çizdiğine yönelik açıklamalarından anlıyoruz. Koç Christie, 2000-2005 döneminde efsane Lakers kadrosuyla korakor rekabet etmelerini sağlayan etkenler arasında takım ruhunun önemini oyuncularına aktarmış olmalı. Bu iş sadece motivasyonla olmaz. Christie oyuna dair hamleler de yaptı. Benç kalitesinin yetersiz olması nedeniyle rotasyonu daraltan Doug Christie, Malik Monk'u ilk beşe aldı ve Sabonis ve DeRozan'ın rolünü biraz değiştirdi. İkili, hücum yönlendirmeye daha fazla yardımcı oluyor. Bu arada sakatlıktan dönen Devin Carter da Christie'nin sisteminde çok önemli bir yan parça olabilir. Çift yönlü katkı veren ve belli oranda hücum yönlendirebilen bir oyuncu. Henüz çaylak, 5 maçta oynadı ve 15 dakika süreyle Christie, onu lige ısındırıyor. Carter savunma potansiyeliyle bu kadronun tutkal oyuncusu olabilir.
Sacramento yeniden play-off yarışı içinde. Batı Konferansı'nda galibiyet oranları birbirine çok yakın. Sacramento, 6. sıranın 0.5, 4. sıranın 2 galibiyet uzağında. Krallar şu anki formunu sürdürürse doğrudan play-off pekala mümkün. Ancak bunun için GM Monte McNair'in takviye yapması gerek. Gard rotasyonu Carter'ın katılımıyla yeterli. Ellis ve Carter, Fox, Monk ikilisini yedekler. Ancak dört numaradan da süre alabilecek bir kısa forvet şart. Cam Johnson örneğin. Şahane olur. 10 dakika süre alacak bir 5 numara takviyesi de gelirse Doug Christie bambaşka hayaller kurdurabilir. Elde draft hakları ve Kevin Huerter gibi, diğer takımların ilgisini çekecek ve boşluğu takım içinden dolabilecek oyuncu kaynağı da var. McNair GM yeteneklerini gösterip bu hamleyi yapmalı. Bu arada geçici olarak göreve getirdiği ve üst üste 7 maç kazanan Doug Christie'ye kalıcı kontrat vermeyi düşünmeye başlasa fena olmaz.