Play-off'ların ilk maçlarında Miami Heat’in deplasmanda Boston Celtics'i yenmesi dışında sürpriz diyeceğimiz sonuçla karşılaşmadık. Biri hariç bütün seriler çekişmeli geçiyor. Lakers karşısında durumu 3-0'a getiren Denver Nuggets maç kaybetmeden turu geçecek gibi.
Los Angeles Lakers, Denver Nuggets karşısında benzer şekilde kaybetti. Öne geçip farkı çift haneye taşıdılar. Maçın sonuna doğru tıkanıp yenildiler. 22 sayı öndeyken kaybettikleri ikinci maçta kırılma yaşandı. O maç Lakers'ın kazanacağına olan inancını yitirmesine neden oldu. Nitekim Staples Center'daki üçüncü maçta Denver rahat kazandı. İki takımın da % 18 gibi kabus yüzdeyle üçlük attığı son maçta Denver’ı hücum ribaundlarındaki hakimiyeti galibiyete taşıdı. Aynı Denver’ın çok fazla top kaybı yapmış olması Lakers adına maça ortak olma fırsatı getirse de Lakers bunu değerlendiremedi.
Miami Heat şartlar ne kadar zor olursa olsun kazanabileceğini bir defa daha gösterdi. İyi savunma ve yüksek volümlü üçlük isabetiyle Boston’ı evinde yendi. Üç sayılarda Boston'a 23/12'lik üstünlük kuran Heat, Jaylen Brown ve Jayson Tatum dışındaki Celtics'li oyuncuların skor bulmasına izin vermedi. Seride durum 1-1'e geldi. Evinde kaybetmesine rağmen avantajlı olan tarafın hala Celtics olduğunu düşünüyorum. Miami'de oynanacak ilk maçı kazanmaları şart. Aksi takdirde Heat havaya girer. O durumda şartlar değişir.
Oklahoma City Thunder-New Orleans Pelicans ve Minnesota Timberwolves-Phoenix Suns serilerinde durum 2-0.
Oklahoma, Zion Williamson'dan yoksun Pelicans karşısında rahat görünüyor. İkinci maçta dış şutlarda üstünlük kurarken, boyalı alan sayılarında da Pelicans'ı yakalamayı başardı.
Minnesota Timberwolves, Phoenix'i savunmasıyla teslim almayı başardı. Kurtların yüksek skorlu geçen maçı kazanması çok zor. İyi savunma yapmalarını bekliyordum ama Durant, Booker ve Beal üçlüsünü etkisiz hale getirmeleri sürpriz oldu. İlk iki maçta ritim bulamayan Suns, bakalım evinde seriye tutunmayı başarabilecek mi? İşleri zor.
New York Knicks-Philadelphia Sixers karşısında 2-1 önde ama sonuç tam tersi de olabilirdi. Son 45 saniyesine 5 sayı önde girdiği ikinci maçında kaybetmek Sixers'a şok yaşattı. Ancak üçüncü maçı farklı kazanarak seriye tutundular. Sonuncusu hariç maçlar kafa kafaya geçti. Kazananı ufak detaylar belirledi. Örneğin son maçta Sixers faul çizgisinden daha fazla sayı bulan takım oldu. Philadelphia'da Embiid ve Maxey skoru sırtlanıyor. Son maçta attıkları 125 sayının 75'ini Embiid ve Maxey kaydetti. Knicks'de ise tam tersi. Her maç farklı isim öne çıktı. Jalen Brunson sadece son maçta yüksek skor üretti. Onu da kaybettiler. Serinin ortada olduğunu düşünüyorum. Ancak Sixers'ın yan parçaları devreye sokamamış olması ibreyi Knicks'e çeviriyor.
Evinde oynadığı iki maçı rahat kazanan Cleveland Cavaliers, üçüncü maçta Orlando'ya direnemedi. Cavaliers, pivotları Jarett Allen ve Evan Mobley'le içeriden, Donovan Mitchell'la dışarıdan rakibine üstünlük kurdu. Üçüncü maçta ise bambaşka görüntü izledik. Ribaundlarda ve boyalı alanda domine eden taraf Magic oldu. Üstüne top çalarak kolay sayı buldular. Sonunda 38 sayılık fark geldi. Cavaliers'i adeta döve döve yenen Orlando, bunu sürdürebilirse seriye ortak olur. Çünkü sertlik karşısında teslim olmak Cavaliers'in karakteristik özelliği.
Los Angeles Clippers, Dallas Mavericks serisinde ikinci maçta Kawhi Leonard döndü ama kazanan Dallas oldu. Bu tür gelgitleri bekliyorum. İki tarafın da dengeleri değiştirecek büyük yıldızları var. Dallas'da oynanacak iki maçı da aynı takımın kazanacağını sanmıyorum.
Indiana Pacers, Milwaukee deplasmanında bir maç çalmayı başardı. Seride durum 1-1'de eşitlendi. Pascal Siakam, Giannis'siz Bucks savunmasına üstünlük kurdu. Bucks'da Damian Lillard formda göründü. Serinin kaderini Giannis Antetokounmpo belirleyecek. Dönmediği her maç İndiana'nın şansı artıyor. Döndüğü anda favori Milwaukee Bucks.