Kolajeni takviye olarak almaya gerek yok! Kolajeni besinlerden almak mümkün

Işıl ışıl bir cilt, sağlıklı uzayan saç ve güçlü tırnaklar, eklem bağlarının güçlülüğü için ilk olarak kolajen kullanmaya ihtiyaç duyuyoruz. Kolajen aslında vücudumuzda doğal olarak bulunan, doğduğumuz andan itibaren üretilen bir çeşit proteindir yani vücudumuzda belli bir yaşa kadar doğal olarak sentezlenir. Ciltte, tendonlarda, kıkırdakta, kemiklerde, organlarda ve gözün korneasında önemli miktarlarda bulunur. Özellikle 30'lu yaşlardan itibaren beslenme ve yaşam şekillerine de bağlı olmakla beraber kolajen sentezi azalır ve dışarıdan almaya ihtiyaç duyabiliriz.

Günde 2-5 gram kolajen alımı cilt sağlığına katkıda bulunur ve cilt esnekliğini arttırır. Ancak vücudumuzda kolajen üretimini arttırmanın yolu önce takviyelerden değil besinlerden ve sağlıklı beslenmekten geçer. Çünkü güneşe yoğun maruz kalmak, stres, sigara içme gibi kötü yaşam tarzı faktörleri, şeker içeriği yüksek beslenme vücutta serbest radikal oluşumunu artırarak kolajen düzeyinin azalmasına sebep olur ve sonrasında cilt esnekliği azalır, cildin daha kolay kırışmasına ve sıkılığını azalmasına, eklem ve bağ dokularının zayıflamasına neden olur. Bu sebeple kolajen sentezini arttırmak için ilk adımda beslenme şeklimizi takviye almaya başlamaya kalkışmadan uygun hale getiriyoruz.

Peki doğal yollarla kolajen sentezini nasıl arttırabiliriz ve hangi besinler kolajenden zengin?

-Kolajenin en zengin besin kaynakları sığır eti, inek eti; tavuk, keçi, hindi kemikleri; balıklar ve sakatatlardır.

- Bunların yanında beslenmemizi C vitamininden zengin kaynaklar olan portakal, mandalina gibi turunçgiller, biber çeşitleri, maydanoz, kivi  gibi besinlerle de desteklemek vücudumuzda kolajen sentezini sağlayan sistemleri uyarır ve kolajen üretimin artmasına katkıda bulunur.

- Antioksidan kapasitesi yüksek olan besinlere de yer verdiğimizde vücutta genel inflamasyonu önlemesiyle beraber kolajen yıkımının da önlenmesini sağlar. Çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler, havuç, balkabağı, kuşkonmaz gibi A vitamininden yüksek kaynaklar, omega-3 ten zengin yağlı balıklar, chia tohumu, yağlı tohumlar gibi kaynaklar antioksidan kapasiteleri yüksek fitokimyasallar içerdiğinden vücudunuzun genel sağlığı ve kolajen sentezini arttırmak için mutlaka beslenmenize eklemelisiniz.

- Protein vücudumuzun yapım ve onarımından sorumlu bir makrobesin öğesi olup kolajen sentezinde de önemli bir yere sahiptir. Protein kaynağı olarak; kırmızı et, tavuk, yumurta, süt ürünlerini mutlaka beslenmenizde yer etmelisiniz.

- Evinizde kendi kolajeninizi hazırlamanın en kolay ve pratik yolu hepimizinde bildiği gibi kemik iliği suyudur. Kemik iliği, doğal olarak kolajen ve proteinden oldukça zengindir. Ancak hazır almamalı evinizde kendiniz hazırlamalısınız. Kemikleri 4-5 saat güzelce kaynattıktan sonra buzdolabında veya buzlukta güvenli bir şekilde muhafaza edebilirsiniz. Ancak kalp damar hastalıklarınız mevcutsa dikkatli bir şekilde tüketmenizde fayda var.

- Çinko ve bakır mineralleri de kolajen üretimini desteklemeye yardımcıdır. Et, yumurta, süt ürünleri, kepekli tahıllar, fasulye ve fındık, balık ve deniz ürünleri, kabuklu deniz mahsulleri, kabuklu yemişler ve tohumlar, organ etleri, çikolata, buğday kepeği tahılları bu minerallerden oldukça zengindir.

- Şeker içeriği yüksek gıdalardan kaçının taze meyve sebzelere ağırlık verin. Basit şeker içeriği yüksek besinler vücutta kolajen yıkımına sebep olacağından cildin daha çabuk kırışmasına ve erken yaşlanmasına neden olur. Ancak taze meyve ve sebzelerden beslendiğinizde kolajen yıkımının önüne geçer ve sentezini arttırmış olursunuz.

Sağlıklı günler dilerim! :)

Etiketler: