Gündelik hayatımızın bir parçası, vazgeçilmez alışkanlığımız, kırk yıllık hatırı var diyerek keyifli sohbetlerimizde içtiğimiz, enerjik olmamızı sağlayan, Dünya çapında onlarca yüzlerce çeşidiyle damak tadımızı lezzetlendiren kahveden konuşmak istedim bugün.
Kahve elbette ki hepimizin en sevdiği şeylerden birisi ancak kahve tüketimininde bir dozu ve sınırı olması gerektiğini unutabiliyoruz. Mesela ne kadar bilinçli tüketiyoruz, kahveyi doğru saatlerde tüketiyor muyuz gibi durumları çok göz ardı ediyoruz bu sebeple bilinçsiz kahve tüketimi kahvenin vücudumuzdaki yararından çok zararını almamıza neden olabiliyor.
Kahvenin oluşumuna baktığımızda kahve çekirdekleri, Güney Asya, Güney Amerika gibi tropik ülkelerde tarımı yapılan coffea robusta ve coffea arabica ağaçlarından elde ediliyor. Yetiştirildiği bölge, saklanma, kavrulma, demlenme aşamalarındaki özelliklerine göre farklı türde, tatta ve aromada kahveler oluşmasını sağlıyor.
Aslında kahve, sadece kafein içermez onun haricinde yaklaşık 400 kimyasal, eser miktarda antioksidan ve niasin, mineraller, tanen ve karamelize olmuş şeker içerir. Kahvenin kendisinde kalori yoktur veya oldukça düşüktür ancak sağlık açısından şeker ve krema kullanılan kahvelerden ziyade su veya süt ile kahve çekirdeği kullanılarak yapılan kahve çeşitleri önerilir.
Biraz da kahvenin faydaları ve aşırı tüketiminin sebep olduğu zararlardan da bahsedecek olursak;
1-Koroner kalp hastalığı, felç, alzheimer, diyabet ve böbrek hastalığı gibi hastalıkların oluşum riskinden koruyucu etki sağlar.
2-Sindirimi kolaylaştırır, sakinleştirir, dikkati artırır.
3-Erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda rahim kanseri görülme riskini azaltıcı etki gösterir.
4-Kahvenin vücut sıcaklığı artırması sonucu metabolizmayı hızlandırıcı etkisiyle yağ yakımını sağlayarak kilo vermeye yardımcı olur.
5-Karaciğer sağlığının korunmasına yardımcı olur.
6-İçerdiği yüksek antioksidan kapasitesi ile enfeksiyondan korur bağışıklığı kuvvetlendirir.
7-Hatırlama yeteneğini ve mental fonksiyonları artırır, fiziksel performansı olumlu etkiler.
8-Sindirimi kolaylaştırır, sakinleştirir, dikkati artırır.
9-Yapılan birçok araştırma da da kalp, akciğer, felç, diyabet, kaza ve enfeksiyonlara bağlı ölümleri azalttığı görülmüştür.
10-Fiziksel performansı ve egzersiz dayanıklılığını arttırır.
Ne kadar faydalarını saymakla bitiremesek de aşırı tüketiminin vücuda oldukça zararı olduğunu unutmamamız gerek. Aşırı miktarda kahve tüketimi;
1-Vücuttan fazla su atması nedeniyle susuzluğa sebep olur.
2-Vücuttaki kalsiyum seviyelerini düşürür bu da erken yaşta kemik sağlığımızın bozulması özellikle kadınlarda kemik erimesi gibi probleme yol açar.
3-Sinirlilik, huzursuzluk, uyku bozukluğu, ritim bozukluğu yapabilir.
4-Mide asidini yükselttiğinden gastrit, ülser, reflü gibi mide rahatsızlığı olan kişiler dikkatli tüketmelidir.
5-Gebelik sürecinde olan annelerinde oldukça dikkatli olması gerekir. Fazla tüketimi düşük riskini arttırır.
6-Tansiyon yükseltici etkisi de olduğundan tansiyonu olan bireyler dikkatli olmalıdır.
7-Uyku düzensizliği, stres, gerginlik ve asabiyete neden olur.
Bu sebeple kahve tüketiminin dozunu kaçırmamakta fayda var.
Peki sağlık açısından günlük ne kadar miktarda ve hangi zamanlarda kahve tüketilmeliyiz?
Şekersiz ve aromasız olacak şekilde günde 2 fincan kahve tüketmemiz daha doğru olacaktır. Zaman aralığı olarak ise sabahın aşırı erken saatlerinde tüketilen kahve vücutta stres hormonu olan kortizolün yükselmesine sebep olabilir. Bu sebeple saat olarak sabah 10.00 öğle 14.00 gibi saatler olmalıdır.
Ayrıca yemek yedikten hemen sonra kahve içilmemeli yemek yendikten 45-60 dakika sonra tüketilmelidir. Çünkü kahve, çaya göre 4 kat daha fazla demir bağlama özelliğine sahiptir. Bu sebeple kahve öğünlerden hemen sonra tüketildiğinde vücutta mineral eksikliğine yol açabilmektedir.
Son olarak sade kahve içmekte zorlanıyorsanız hindistan cevizi yağı, tarçın, kakule gibi besinlerle de tatlandırabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun kahve köpüğü kadar bol keyifli günler dilerim! :)