2 haftalık stadyum maratonunun sonuna geldik. BWO Entertainment tarafından gerçekleştirilen Good Music in Stadium konserleri kapsamında kimler sahne almadı ki Beşiktaş Stadyumu'nda... Rock müziğin yıldızı Hayko Cepkin, Kazak pop star Dimash Qudaibergen, dünyaca ünlü İtalyan tenor Andrea Bocelli... Yerli ve yabancı isimler şovlarını sergiledi. Kalbimizden geçen en son yolcu ise memleketimizin biricik süperstarı Ajda Pekkan'dı... "Ajda ve Arkadaşları" konseptli bu dev konserde neler yaşandı? Gelin birlikte inceleyelim...
Sıla'dan şiddet faili orkestra görevlisine yerinde tepki!
Konserden önce dedikodu kazanları Sıla'nın eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulan bir orkestra görevlisinin konserde görev alması için özel izinle dışarı çıkarılmasından dolayı konsere çıkmayacağı haberiyle kaynıyordu. Sonuç olarak da öyle oldu... Bazı yayın organları durumu "Sıla, Ajda'yı yarı yolda bıraktı" şeklinde yorumlasa da kesinlikle katılmıyorum. Kendisi de vaktiyle şiddet mağduru bir kadın olarak verdiği tepki gayet anlaşılabilir. Bu dik duruşundan dolayı kendisini tebrik ediyorum. You go girl!
Peki bu tarihi gecede kimler sahne aldı? Kimlerin performansı seyirciden tam not alırken kimler sönük kaldı? Sırasıyla değerlendirelim.
İlk olarak sahne Türk popunun bir başka efsanesi Nilüfer'indi... Ajda t-shirtüyle sahneye çıkan Nilüfer asi bir rockçıyı andıran kostümüyle de inanılmaz tatlı görünüyordu. İkili birlikte Sensiz Yıllarda adlı parçayı seslendirdi. Nilüfer, Ajda'ya övgüler yağdırdı. Nefis bir performanstı.
Sonrasında sahneyi bir kraliçe Hande Yener devraldı. Birlikte Düşünme Hiç'i söylediler. Çok rahat, çok profesyonel müthiş uyumlu bir performanstı. Tadı damağımızda kaldı.
Gecenin iki beyefendisi Mabel Matiz ve Cem Adrian kostümleriyle de çok şıktı. Mabel, Ajda'ya "Siz Allah'ın bir lütfsunuz" dedi; Cem kırmızı bir gülle geldi. Çok şık hareketlerdi.
Gelelim gecenin fiyaskolarına... Öncelikle Işın Karaca'nın sahnedeki hal ve hareketleri inanılmaz antipatikti. Şarkıyı her zamanki gibi "Bunlarınki de ses mi ayol, dostlar stadyumda görsün" dercesine yüksek oktav çıkışlarıyla bir an için misafir olduğunu unuttu, ev sahibi gibi davranmaya başladı. Üstüne bir Ajda Pekkan taklidi yapmaya çalışınca (daha çok Nükhet Duru'ya benziyordu) Ajda hemen ben böyle şarkı söylemiyorum diyerek sert bir çıkış yaptı. Ortalık daha da gerilecek mi diye nefeslerimizi tutmuşken, Ajda hafifçe Işın'ın mikrofonunu indirdi. Ardından tüm profesyonelliğiyle şarkıya devam etti. Bu olayın bir de kulis arkası olmuş mudur, merak ettim açıkçası... Sahne üstünde böyle tepki veren Ajda, sahne arkasında neler etmez. Işın da yürek yemiş sanki mübarek. Geçmiş olsun diyelim.
Süperstar sahnesini rap sahnesinin genç isimlerine de açtı. Ancak seçilen isimlerin yerinde olduğunu pek düşünmüyorum. Evet popüler diye tercih edilmişler belliki ama Semicenk inanılmaz derecede kötü ve donuktu. Biliyorsunuz kendisi yakın zamanda seyircilerin konserde playback yapılmasına tepki göstermesi üzerine bilet alırken canlı söyleyecek diye bir bilgi var mıydı? demişti. Bugüne dek duyduğum en talihiz cümledir bu, net. Motive görece daha dinamik, enerjikti.
Konu playbackten açılmışken Selda Bağcan'ın ben playback yapacağımızı sanıyordum çıkışı ayrı bir şok yaşattı. Selda hanım'ın yıllar içinde onlarca konserini izledim. Hiçbirinde playback yapmadı. Sesi zaten sular seller gibi. Öyle bir teklif gitse kabul etmeyecek biri. Nasıl bir tutulma yaşandı orada bilemiyorum. Pekkan Bağcan'ın sesler üstü bir ses diye sahneye davet etmişti. Mikrofonda bir sıkıntı olduğu belliydi. Bağcan mikrofona “Alo.. Alo” diye bağırırken biz de kendi içimizde bir şok daha yaşadık. Bağcan “Biz bu şarkıyı playback yapacaktık ama bu mikrofon açık. Biz yapamadık ya bunu. Bize bu tonmeister sabotaj yaptı diyerek üzüntüsünü tatlı bir sitemle dillendirdi. Pekkan da tüm profesyonelliğiyle “Böyle daha güzel olmadı mı?” diye sorunca Bağcan “Tabii” cevabını verdi. Mevzu tatlıya bağlandı.
Özkansız, Mazhar - Fuat'a hala alışamadım. Alışamayacağım. Mazhar Alanson “Bir zamanlar Ajda Hanım’a vokal yapardık, iftihar ediyordur herhalde şimdi bizimle.” diyerek başladı söze. Alanson “Biliyorsunuz kardeşimizi kaybettik. Şimdi söyleyeceğimiz şarkının orta kısmını Özkan’a ithaf edeceğiz” dedi ve “Ele Güne Karşı” adlı şarkılarını söylediler duygular şelale oldu. Mazhar biz kulise gidine kadar alkışlar devam etsin diyerek sahneden ayrıldı.
Norm Ender ve Korosu her zamanki gibi şahaneydi. Ne eksik ne fazla söyleyecek söz yok. 100. yıl coşkusunu yeniden yaşattılar bize. Ayrıca Ajda "Kimler Geçti Kimler Geçti" şarkısını da Ata'ya ithaf etti.
Gecenin son sürprizlerinden biri de Gülçin ve Dolapdere Bing Gang işbirliğiydi. Seyirciye pek geçtiğini söylemeyeceğim bu şovun. Zorlama duruyordu. Gülçin dev bir hediye paketini andıran kostümüyle rüküş görünüyordu. Yani olmasa da olurmuş.
Sonuç olarak 78 yaşındaki süperstar sesi, fiziği, söylemleri ve şovlarıyla stadyumun hakkını verdi. Finalde Miley Cyrus'ın Flowers'ını söylemesi büyük bir sürprizdi. Gündemi ne kadar iyi takip ettiğini ve hala sıkı çalıştığını ispat etmişti. Bana kalırsa bu kadar arkadaşa da hiç gerek yokmuş. 3-4 konuk sanatçıyla Ajda tek başına ve de taş gibi çıkarırdı bu konseri. God Save the Queen