Yıllardır Ankara'ya film festivalini takip etmek için gidiyorum ancak Uçan Süpürge ile yolum ilk kez kesişti. Üstelik en az Ankara Film Festivali kadar köklü, tam 27 yıldır yapılan bir şenlikten söz ediyoruz. Her şeyden önce ülkenin her türlü zor yıllarına dayanıp bu festivali bu günlere taşıyan kadınlar büyük bir teşekkürü hak ediyor. Tüm ülkenin hatta dünyanın kadınları için haklı ve onurlu bir dayanışma var burada...
"Daha Fazlası, Daha Azı Değil: Sen Uçuşu Hatırla"
Eski dostum Deniz Ali Tatar'ın davetiyle 27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'ni ilk kez deneyimlemek üzere İstanbul'dan Ankara trenine binerken; kontuarda yalnızca kadın gazeteci ve sinema yazarlarını görmek pek keyifliydi. Bol gıybetli geçen yolculuk sonrası koşarak Ankara Devlet Opera ve Balesi'ndeki açılışa yetiştiğimiz akşam festivalin ruhunu tüm görkemiyle yansıtıyordu. Festivalin bu yılki mottosu; İranlı şair Füruğ Ferruhzad'ın "Sen Uçuşu Hatırla" dizesinden ilham alarak "Daha Fazlası, Daha Azı Değil: Sen Uçuşu Hatırla" olarak belirlendi. Tören boyunca gecenin sunuculuğunu üstlenen oyuncu Şenay Gürler ve Yetkin Dikinciler sık sık bu bu dizeleri adeta birer slogana dönüştürerek hak, kadınların hukuk ve adalette daha fazlasına ihtiyacı olduğunu yineledi. Ayrıca ikilinin hem yılların deneyimi hem de profesyonellikleriyle benim diyen sunuculara taş çıkardığı gecenin videosunun ders olarak okutulmasını öneririm. Tören sonrası kendileriyle sohbet etme fırsatı bulduğumuz yemekteki nezaketleri ve samimiyetleri ise ayrı bir takdir konusu. Daha nice yıllarda kendileriyle buluşmak dileğiyle diyorum.
Açılış öncesinde Pedallayan Kadınlar, festivale destek olmak amacıyla Opera'ya gelerek bir gösteri sunması; görüntü yönetmeni ve sinema yazarı Hayri Çölaşan'ın hazırladığı Kavaklıdere Sineması'na adanmış video, salondakilere duygu dolu anlar yaşattı.
"BAYAN DEĞİL KADIN"
Bana göre törenin en önemli anlarından birisi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın yerine görevi devralan mesai arkadaşının bayan tabirini gelen uyarılar üzerine kadın ile değiştirmesi bence gecenin en önemli anlarından biriydi. Bir siyasetçinin bunu yapıyor olması inanılmaz değerli. Kadınların hakim olduğu bir ortamda asla kendini üstün görmeyerek aşina olunan hatalı bir kullanımı düzeltmesi çok centilmenceydi. Sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar, devamını diliyoruz:)
"Yeni nesil çok aktif, kadın dayanışmasını çok iyi biliyorlar"
Bilge Olgaç Başarı Ödüllerine yapımcı Nida Karabol, yönetmen Ayşe Polat ve oyuncu Tülin Özen değer görüldü. Nida Karabol’a ödülünü yönetmen Biket İlhan takdim etti. Bilge Olgaç’la tanıştığını söyleyen Karabol, Olgaç’ın yaratıcı, üretken bir yönetmen ve Türkiye’de en fazla film çeken kadın yönetmen olduğuna dikkat çekti.
Bilge Olgaç Başarı Ödülü’nü kazanan yönetmen Ayşe Polat, ödülünü oyuncu Muttalip Müjdeci’den aldı. Dünyada kadın yönetmen olmanın zorluğunu belirten Polat, “Kadın olmak zor, kadın yönetmen olmak daha zor. Çoğunlukla kadın yönetmenler arka planda kalmıştır. Sinema tarihi böyledir. Gelecek için çok umutluyum. Yeni nesil çok aktif, kadın dayanışmasını çok iyi biliyorlar” diye konuştu.
TÜLİN ÖZEN VE HATİCE ASLAN'A ÖDÜL...
Törene katılamayan oyuncu Tülin Özen’e ödülü rol aldığı “Yük” filminin 13 Mayıs’taki gösteriminin ardından kendisiyle yapılacak söyleşide verilecek. Özen, törenine bir video mesaj yollayarak, “Bilge Olgaç ile anılan bir ödüle sahip olmak çok gurur verici. Bundan sonrası için de çok büyük bir güç veriyor bana” dedi.
Onur Ödülü’ne değer görülen Hatice Aslan’a ödülünü Aslan’ın “manevi kızı” olarak gördüğü oyuncu Ece Dizdar takdim etti. Aslan, konuşmasında ilk tiyatro oyununu Opera’da izlediği için Opera’nın kendisi için özel bir yer olduğunu söyledi.
Genç cadılar cinsiyet eşitsizliğinden şikayetçi...
Gelelim bana kalırsa festivalin en anlamlı ödüllerin biri olan Genç Cadı ödüllerine... Bu yıl Genç Cadı Ödülü, oyuncu Deniz İlhan’a takdim edildi. İlhan’a, ödülünü geçen yıl Genç Cadı Ödülüne lâyık görülen Öyküsu Özyürek verdi. İlhan, konuşmasında “Bütün kadınlar cadıyız ama tescilli cadı olmak çok sevindirdi. Kadın dayanışması tarafından ödüllendirilmenin de insanı çok güvende hissettiren bir tarafı var” dedi.
Cehennem Boş, Tüm Şeytanlar Burada
Festival boyunca bu genç iki cadıyla bol bol vakit geçirme fırsatı buldum. Deniz İlhan'ın "kadın dayanışması dayanışması tarafından ödüllendirilmenin de insanı çok güvende hissettiren bir tarafı var” sözü laf olsun diye söylemiş bir söz değil. Çünkü sektörde hale genç, güzel ve tecrübesiz olduğu için sömürülmeye çalışılan onlar genç kadın oyuncu adayı var. Hatta bu yüzden meslekten soğumuş, küsmüş olanlar da... Onların kalıplarına uymadığı için dizilerde, filmlerde kendilerine yer bulamayan onca yetenek... Öyküsu Özyürek'ın başrolünde olduğu kısa film Cehennem Boş, Tüm Şeytanlar Burada'yı izleyenleriniz vardır. Genç bir oyuncunun sınavlara hazırlanırken asistanlık yaptığı tiyatroda tacize uğramasını konu alan kısa film 12 dakikada tüm sektörün ipliğini pazara çıkarıyor. İzlemenizi öneririm. Beni en çok umutlandıran bu genç kadınların farkındalıkları oldu. Ayşe Polat'ın Yeni nesil çok aktif, kadın dayanışmasını çok iyi biliyorlar” sözü boşuna değil. İşte tam bu nokta bu festivale ne kadar ihtiyaç olduğunun altını çiziyor. Asla yalnız yürümeyeceksin, diyoruz ya. İşte tam da bu yüzden. Asla yalnız yürümeyeceksiniz kızlar, ablalarınız da kız kardeşleriniz de hep sizin elinizden tutuyor olacak. Yeter ki dayanışmayı bırakmayalım.