Son zamanlarda çok sık duyduğu bir kavram var: Karma Yasası…
“Bu yasa da nereden çıktı?” diyenleri duyuyor gibiyim. Ancak bence iki kere düşünmekte fayda var. Çünkü ‘Karma’ denince inanın bana birçok insan için akan sular duruyor. Bununla yatıp bununla kalkıyor ve hayatlarını yaşanmaz hale getirebiliyorlar. Adım atmak Karmacılar için çok zor bir eylem. Neticesi ne olacak diye hiçbir şey yapmamak onları mutlu ediyor. Halbuki mutluluk eylemden ibarettir. Onun için “nerde hareket, orada bereket” derler.
Ama aslında esas konumuz bireysel karmadan ziyade güzel ülkemin yaşadığı karma sarmalında.
Ne demiş Karma Yasası: “Ne ekersen onu biçersin..”
Ekonomide,
Siyasette,
Zamlarda,
Vergilerde,
Kısacası her şeyde başımıza gelenlerin özeti bu…
Haydi, gelin her birlikte ülkemizin karma analizini yapalım.
Son 20 yılda mevcut iktidarımız kaç ekonomi programı açıkladı? Bilen var mı acaba? Benim beynim yandı da. Belki siz anımsarsınız.
Her 2 yılda bir;
Orta Vadeli Program (OVP)
Yeni Ekonomi Programı (YEP)
5 yıllık kalkınma planı
1 yıllık kalkınma programı gibi kreatif ifadeler giriyor hayatımıza. Peki netice nedir?
Ne ektiysek onu biçiyoruz!
Vatandaş olarak daha programın O’su tamamlanmadan, yeni bir programa dahil ediliyoruz. Yine iki program arasındaki fark (!) borç hanemize yazılıyor ve yine yiyip içen birilerinin hesabı maalesef halka ödetiliyor.
Aynı şey vergiler için de geçerli değil mi? Siz ta en başında köprüler, yollar, şehir hastaneleri gibi projelere “geçiş” “hasta” ve “araç” garantisi verir, garantiniz tutmayınca bunun faturasını yine halktan çıkarmak için vergi dağı oluşturursanız, bu da sizin eseriniz olmuyor mu?
Ne ekersek onu biçeriz!
Peki ya zamlara ne demeli? Gına geldi artık yeminle. Son yapılan elektrik zammı mesela. % 38 zam ne demek? Neredeyse tepeden tırnağa birçok şeyde artışı tetikleyecek bir hamle. Peki birilerinin umurunda mı sizce? Hayır. Asgari Ücrete zam var mı? Peki ya emekliye ek zam… Yok tabi. Peki elektriğe zam neyin nesi? Daha ödememiz gereken çok borç var da ondan? Ödedikçe artan borçlarımız çiğ gibi…
Ne ekiyorsak onu biçiyoruz!
Siyasette de aynı şeyi yaşamıyor muyuz? 20 yılda kaç seçim oldu biliyor musunuz? Toplam 17. Seçimler halkın mevcut iktidarın politikalarını süzgeçten geçirerek, bir karne vermesidir. Ya geçersin ya da kalır. Karne notunuz sizin bir üst sınıfa, yani yeni seçimde tekrar siyaset sahnesinde olup olmamanızı sağlar. Peki o kadar (17 kez) şansımız varken, hala akıllanmamış olmamıza ne demeli?
Bence buna Karma Yasası’nın kendisi yanıt versin ne dersiniz?
Karma, evrenin görünmeyen yasası olarak tanımlanıyor. Gözle görünen dünyada her aksiyon ya da hareket, bir sonuç doğurur. Elma tohumu ekerseniz, elma ağacınız olur.
Başımıza gelen her şey karma yasasının bir sonucudur. Bunlar iyi şeyler olduğu gibi bize acı veren şeyler de olabilir. Karma yasası her an çalışma halindedir.
Bazı insanların başına sıklıkla kötü şeyler geldiğinde “şanssız” olduklarını düşünürüz. Bazılarının başına ise iyi şeyler gelir ve bu kişiler “şanslı” olarak tanımlanır. Halbuki şans ve şanssızlıklar ziyade “Herkes ama herkes, ektiğini biçer” der.
Sözün özü şu;
Ekilen iyi ve kötü küçük tohumlar, aynı bir tohumun kocaman bir ağaca dönüşmesi gibi, kendisinden büyük sonuçlar da doğurabiliyor. Bence ülke olarak yaşadığımız şey de bu.
Yaptığımız her yanlış, yeni yanlışları beraberinde getiriyor.