Son dönemde birlikte en çok zaman geçirdiğim ünlü Selda Bağcan, İstanbul’da Bodrum’da sık buluşuyoruz…
Bayılıyorum bu kadına…
Eğlenceli, hazır cevap, komik, zeki…
Belki de bu yüzden Z kuşağıyla arası çok iyi.
“60’ından sonra IQ’um arttı Cengiz’cim” diyor.
Eskiden sahnede hiç konuşmazmış, şimdi eğleniyor gülüyor, sohbet ediyor, şakalar yapıyor.
Geçen ay Londra konserinde Selda Bağcan şarkı arasında konuşurken, seyircinin birisi laf attı sahneye;
“Taş gibisiiin”…
Muzip bir şekilde döndü seyirciye;
“Ne içiyorsan söyle, ben de ondan içeyim”…
Bütün salon yerlerde.
Afacan bir çocuğun cinliği var üzerinde.
Biliyor musunuz sahnede şarkı sözlerini promtera yazdırmayan ya da önüne koymayan tek sanatçı Selda Bağcan’dır.
Bütün şarkılarını ezberden söyler.
Unutmayın, 75 yaşında!
Yarı yaşında meslektaşları ya unutursam diye şarkı sözleri önünde olmadan sahneye çıkmazken Selda Bağcan ezberine güveniyor.
Tabii dolandırıcılar 60’ından sonra IQ’sunun arttığını bilmedikleri için önceki gün aramışlar Selda Bağcan’ı cep telefonundan.
Tam olayın üzerine evine ziyaretine gitmiştim, heyecandan soluk soluğaydı hala.
* Kara para aklama yolsuzluğuna adınız karıştı…
* 16 ayrı bankada adınıza hesap açılmış… diye başlamış anlatmaya kendini emniyet müdürü olarak tanıtan telefondaki ses…
* MİT’in de işin içinde olduğu çok gizli operasyon yürütüyoruz…
* Aman kimseye söylemeyin, yanınızda biri varsa uzaklaştırın…
Selda Bağcan, “Aklıma Canan Karatay geliyor, koca profesörü nasıl dolandırdılar diye düşünüyorum o sırada” diyor.
Bir yandan da duramıyor, didiklemeye devam ediyor;
Dolandırıcıyla Seçil Erzan olayının kara para olup olmadığını tartışıyor.
Dilan Polat’a falan getiriyor dolandırıcı lafı, anlatıyor da anlatıyor.
Sonunda da duvara tosluyor dolandırıcı;
“Dün gece bir kuyumcu soyuldu. Sizin sahte kimliğinizi atmışlar dükkana, kuyumcu da sizden şikayetçi oldu” diyor…
Selda basıyor kahkahayı; “Evladım, bu ülkede 75 yaşında Selda Bağcan’ın kuyumcu soyduğuna kim inanır”...
Bir de üzerine, “Sizin göndereceğiniz para daha sonra örtülü ödenekten hesabınıza gizli şekilde aktarılacak” deyince film kopuyor Selda Bağcan’da…
“Bana bak” diyor;
“Ben bu hikayelerin hiçbirine inanmadım. Ben bilmediğim kimseye para göndermem, örtülü ödenek falan da anlamam ben”…
“Küfürleşerek mi kapattınız telefonu” diye sordum.
“Yok son derece nazik şekilde kapattık, saygılıydı” dedi.
Kapatırken, “O kuyumcuya da selam söyle, konserime gelsin, belki müzik iyi gelir” demiş Selda Bağcan…
Bunları anlatırken hala nefes nefeseydi.
“Herhalde geçen hafta o başörtülü fotoğrafımı gördüler o yüzden akıllarına geldim” diye kendi kendine söyleniyordu.
Bu ilk değilmiş ama… Daha önce de Sivas İl Jandarma Komutanı diye arayarak dolandırmaya kalkmışlar.
Dolandırıcı laf arasında karıştırıp “Ben Kayseri İl jandarma Komutanıyım” deyince;
“Sen önce hangi ilin komutanı olduğuna karar ver de öyle milleti dolandırmaya kalk” deyip kapatmış telefonu Selda Bağcan.
Biz böyle birbirimize dolandırıcılık hikayeleri anlatırken menajeri/ortağı Ferhan Üçoklar geldi eve…
Hiçbir şey olmamış gibi, geçen gün başladıkları lazanya kavgasına kaldıkları yerden devam ettiler.
Ben giderken de;
“Asıl senden sonra ağız tadıyla bu dolandırıcı kavgasını yaparız biz daha” dediler…
Onlara da söyledim;
Bir kamera koysam sit-com’un kralını çekerim bu evde.
O kadar tatlılar…
Sonuçta Selda Bağcan bu olayı kazasız belasız atlattı, dolandırıcılara pabucunu ters giydirdi.
Ama bunu yapamayan, bu tuzaklara düşen o kadar çok insan var ki…
Aman dikkatli olun.
Geçmiş olsun Selda Bağcan…
28 Ocak Volkswagen Arena’da senfoni orkestrasıyla müthiş bir konsere hazırlanıyor, eminim bu hikayelerini de anlatacaktır sahneden…