Türkiye'de sokaktaki hayvanları bir türlü bir yerlere sığdıramadık, fazla geldi. Yeni yasa tasarısıyla da nedense bir türlü çözülemeyen bu soruna ölümle çözüm bulduk. Ne yaratıcı, ne insancıl, ne hoşgörü dinine uygun bir hareket değil mi?
Türkiye'de yaşamak zor. Bu kadınlar için de, çocuklar için de, sokakta yaşayan hayvanlar için de geçerli. Son bir yıldır gündemden düşmeyen bir konu var; sokak hayvanları sorunu. Evet; bir hayvansever olarak ben de böyle bir sorun olduğunu kabul ediyorum. Hiçbir canlı sokakta yaşamamalı. Sokakta şiddete uğramamalı, bir arabanın altında kalmamalı, hastalıktan veya açlıktan ölmemeli.
Evet; kilit olay o aslında, ölmemeliler.
Ama ölecekler. Hiç kelimeleri süslemeye, arkasından dolanmaya gerek yok. Çünkü sokaktaki hayvanlar için kıllarını kıpırdatmayan yerel ve merkezi yönetimdekilerin "çözüm" anlayışı bu. Hayvan düşmanları da maalesef yaşanan başıboş köpek saldırılarını da dramatize edip katliam çağrıları yaparken farklı bir durumun ortaya çıkması da mümkün değil açıkcası.
ÖTANAZİ NE DEMEK BİLİYOR MUSUNUZ?
Geçtiğimiz gün bir siyasi açıklama yaptı. Sokak hayvanları sorununun 'çözümü' için hazırlanan düzenleme Meclis'e geldi. Yetkilinin sözlerini aynen aktarıyorum, "Kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış, rehabilite imkanı olmayan, anatomik yapısı bozulmuş, ırksal özelliği itibarıyla sahiplendirilme imkanı olmayan sahipsiz köpeklerin uyutulması yani ötanazi kavramını da bu düzenlemede getiriyoruz..."
Ötanazi getiriliyormuş bu düzenlemeyle. Hayvanlar öldürülecek ya; süslü kelimeler 'uyutulacak', 'acısız yaşamına son verilecek' sözlerinden sonra ötanazi kavramı çıktı. Yahu ötenazi ne demek biliyor musunuz siz? Ben hatırlatayım;
"Ötanazi: yaşamından umut kesilen, öleceği kesinlikle bilinen bir hastanın, acısını bir an önce dindirmek amacıyla ve hastanın isteği üzerine, yaşamına bir hekimce son verilmesi biçiminde gerçekleşen ölüm."
Bakın dikkatinizi çekerim, "hastanın isteği üzerine" diyor. Yahu Allah aşkına; şu açıklamayı yapan siyasiye soralım, hangi kedi ve köpekten böyle bir 'istek' aldınız? Kavramları katliama kılıf olarak kullanmayın.
SOKAKTA GEZSİNLER KİMSE İSTEMİYOR
Sokak hayvanları sorununu herkes kabul etmeli. Hiçbir canlı sokakta başı boş, aç, hasta ve saldırgan şekilde dolaşmamalı. Yıllar önce belediyelere bu sorumluluk verildi. Barınak yapılıp kontrol altına alınacaktı sokak hayvanları. Ama onlar çalışmak yerine ilgilenmemeyi seçti, bazısı ise barınak yapmak yerine oraları rant olarak kullandı.
Sorun büyüdü, kısırlaştırma yapılmadı, sokaktaki kedi ve köpek sayısı da inanılmaz boyutlara ulaştı. Ama bu sorunun çözümü öldürmek değil. Rehabilite etmek, kısırlaştırmak bu sorunu ortadan kaldırmaya yeter.
Ama bu ülkede "ölüm" ve "öldürmek" çözüm olarak kabul edildiği sürece bir arpa boyu yol alamayız.