Japonya 7.6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı.
Japonya 7.6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Söz konusu depremden gelen görüntüler gerçekten korkutucu. Koca koca trenler, binalar oyuncak gibi sallanıyor, yollar yarılıyor. Tıpkı 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ı vuran depremler gibi. Ancak orada biraz farklı; can kaybı sayısı 50'yi bile bulmadı. Bizde ise açıklanan rakamlara göre 50 bin kişinin üzerinde ölü var.
Japonya'daki depremin ardından sosyal medyada bazı aklı evveller "birilerini" korumak için Tokyo ve çevresinde yarılan yolların fotoğraflarını videolarını koymuş.
Şöyle sözler yazmışlar;
"6 şubat depremin fayın yardığı yollar icin hükümete laf eden ...lere soruyorum. Japonlarda mi malzemeden çalmış? Doğayla baş edemezsin oğlum. Yarar geçer."
Türkiye'de meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkım yaratan 6 Şubat depremlerini "Japonya'da yarılan yollarla" kıyaslamış, üzerine bir de "Japonlar da mı malzemeden çalmış" diyor. Aslında o da biliyor malzemeden çalındığını, 50 binden fazla insanın hırsızlar ve sorumluluğunu yerine getirmeyenler tarafından öldürüldüğünü. Doğa veya deprem öldürmüyor Türkiye'de insanları.
Türkiye'de depremde ölen insanlar, hırsız müteahhitler, görevini yapmayan belediye başkanları, sorumsuz yetkililer tarafından can veriyor. Son depremde adeta iskambil kağıdı gibi yıkılan binaları gördük. Milyonlarca kişi evinden barkından oldu, yüz binlerce kişi yaralandı.
Bir tane belediye başkanı istifa etti mi?
Bir tane sorumluluk sahibi bürokrat istifa etti mi?
Bir tane müteahhit, "Bu benim hatam" deyip teslim oldu mu?
Olmadı, kimse de istifa etmedi.
Japonya'da dün gerçekleşen 7.6 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yaşananlar birilerini utandırdı mı bilmiyorum. Ama şu o kadar bariz belli ki; futbol takımı tutar gibi eğer siyasi partileri tutarsanız -ki bu ister CHP ister AK Parti ister MHP ister bilmem ne partisi olsun- her zaman kaybedecek olan Türkiye ve millet olur.
Yüz binlerce kişinin yaralandığı, 50 binden fazla insanın can verdiği, yüz binlerce binanın kullanılamaz hale geldiği, binlerce binanın yıkıldığı bir deprem felaketinden sonra "Doğa bu, önüne geçemezsin" diyebiliyorsanız, buna vicdanınız el veriyorsa bilemem.
Ama Japonya örneğinde gördük. Eğer dürüst, ahlaklı, namuslu, karakterli müteahhitlere sahipseniz, dürüst, ahlaklı, namuslu, karakterli ve kurallara uyan bürokratlara sahipseniz ve bilinçi bir halksanız 7.6 büyüklüğünde bir depremde on binlerce insanınız ölmez, sadece cep telefonunuzu çıkarıp deprem anının videosunu çeker sosyal medyada yayınlarsınız.
Özetle; Türkiye'de bizi deprem öldürmüyor, bizi hırsızlığınız, ahlaksızlığınız, namussuzluğunuz öldürüyor ve öldürmeye de devam edecek.