İnsan Neden Beğenilmek İster? Sosyal Medyanın Bunda Nasıl Bir Etkisi Var?

İnsan yüzyıllardır, zihinsel ve toplumsal evriminin bir parçası olarak, mağarada yaşadığı dönemden bugüne ; güzellik, estetik, kendini ifade etme ve bunların sonucu olan beğenilme gibi kaygılar taşımaktadır. İnsanın temelde yatan bu beğenilme kaygısı, tarih boyunca dünyada bazı izler bırakmasına sebep olmuştur.

Ünlü ressamlar ve onların dünyaya miras bıraktıkları şaheserleri, müzisyenlerin kulaklarımızdan hiç silinmeyen, hayatımıza renk katan o eserleri... Bunlar insanın kendisini ifade etme amacından ortaya çıkan sonucunda da beğeni almasına katkı sağlayan olgular. Çünkü insan sözlü ve yazılı olarak iletişimden beslenen bunun sonucunda da kendi benliğini yaratan bir canlıdır. Tarih boyunca gördüğümüz bu yaratıcı ve üstün benlik, adanmışlık gerektiren insanın beğenilme ve anlaşılma arzusundan kaynaklanan yetenekler ve eserler günümüzde, teknoloji çağında, sosyal medya ile birlikte adeta evrim geçirmiş, kendisine basit ama pratik bir yol bulmuş ve insanın kendisini ifade etme ve beğendirme güdüsünü beslemeyi amaçlamıştır.

Peki sosyal medyanın sağladığı bu güzellik ve beğeni mekanizması ne kadar gerçek? Sosyal medyadaki güzellik gerçek güzellik mi? Beğeni ve etkileşim yağmuruna tutulan bu paylaşımlar gerçekten beğeniliyor mu? Yoksa sadece haz – eylem mekanizmasının ortaya çıkardığı algoritmik bir tuzak mı?

İnsanın beğenilme, anlaşılma güdüleri ve bu güdülerin yarattığı eylemler üzerinde sosyal medyanın ne gibi etkileri olduğunu tartışacağız. Böylelikle insanın daha dürüst, erdemli ; güzellik ve beğenilme amacına nasıl ulaşabileceğini, sosyal medyanın yarattığı güzellik, beğeni kavramlarının bu ilkelere ne kadar uyduğunu ya da bu ilkeleri ne kadar saf dışı bıraktığını ve çok önemli olan orijinal güzellik, beğenilme kavramlarını sosyal medyanın diliyle inceleyeceğiz.

Sosyal medyadaki bazı uygulamaların beğeni algılarını nasıl değiştirdiğini, hatta kalıplara sıkıştırdığını ve bunun sonucu olarak bu formlara insanların uyma ihtiyacı duyması, bu formlara uymak için ne gibi filtreler kullandığı, kullanmadığı zaman kendisini güzel hissedememesi ve bunun nedenleri anlamamız gereken önemli konular arasından yer alıyor. Sosyal medyanın yaratmış olduğu 'filtre' gerçeği var. İnsanlar artık filtrelere ihtiyaç duyuyor. En güzel ve en özel anlarında bile kendilerini yetersiz buldukları için filtrelerden vazgeçemiyorlar. Aslında filtrelere ihtiyaçları olmadığını fark ederlerse özgürleşmiş olacaklar. Kullanıcılar, sosyal medya yüzünden kalıplara sığdırılmış, sığ ve amaçsız güzellik, beğeni algısını kullanmak zorunda mı hissediyor? Bu zorunluluğu neden hissediyor, bunun sosyolojik ve psikolojik nedenleri nelerdir? Sosyal medyanın ortaya çıkardığı bu sorunlarla nasıl baş edebilirler ve algılarını yöneten bu filtre kültüründen kurtulup kendi benliğindeki güzelliği nasıl keşfeder? Kişiler bu soruları derinlemesine çözümleyebilirse hakikate ulaşacaktır. 

Bahsettiğim bu sosyolojik ve psikolojik temelli sorunlar benlikteki ne gibi eksikliklerden kaynaklanıyor? Sosyal medya bu kişisel sorunlara nasıl müdahale ediyor diye yola çıktığımda anladım ki ; bir sosyal medya kullanıcısı olarak, diğer sosyal medya kullanıcılarını ve onların kişisel sorunlarını irdeleyerek bu meselenin kökenine inebilir, böylelikle de bu sorunlarla nasıl baş edilebileceği anlaşılır.

Çünkü adeta bir örümcek ağı gibi bizi içine hapis alan ve o ağa nasıl düştüğümüzü ve nasıl kurtulacağımızı bilmediğimiz sosyal medyada beğenilme ağı, bizleri biz olmaktan alıkoyuyor olabilir.

Özgün güzelliklere sahip olan bireyler kendi benliğini yaşamaktan kaçarak mutlu olamaz. Sırf diğerleri gibi olabilmek için kendinden ödün vererek ilerleyen kişi yolculuk boyunca benliğin kaybeder. Bu davranışlar, kişilerin kendilerini ifade etmekten kaçınmasının da bir sonucudur. Çünkü herkes gibi bir güzelliğe sahip olurlarsa, herkes gibi bir beğenme mekanizmasına da maruz kalıyorlar. Böylelikle genel bir sisteme hitap ettikleri için kolay yoldan beğenileri alarak beğenilme arzularını hızlıca tatmin etmiş oluyorlar.