Devlet Tiyatrosu ve Devlet Konservatuarı'nın Türkiye'deki kurucularından Profesör Carl Ebert'in ilk öğrencisi ve asistanı olan Ertuğrul İlgin’in ilginç yaşamını belki de ilk kez okuyacaksınız.
Ertuğrul İlgin, Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Devlet Konservatuarı’na başvurdu. Konservatuarın ilk öğrencilerinden olan İlgin tam dört biliyordu. Bu sayede yabancı hocalarının çevirmenliğini de yaptı.
Ertuğru İlgin çok başarılı bir isimdi ama çok büyük bir zaafı vardı; kumar. Sanatçı Zafer Algöz “Keş On Dı Teybıl” adlı kitabında İlgin’in kumara olan düşkünlüğünü ve bu yüzden yaşadıklarını anlattı.
Kazandığı tüm parayı kumarda kaybeden Ertuğrul İlgin, bir gün çalışma arkadaşlarının yanına üç iş insanı ve bir banka müdürüyle geldi. Sanatçılara İsviçre’nin Lugano Gölü kıyısında dev bir ormanın içinde kütük evlerden oluşan bir cennet vaat edildi.
Sanatçılar bu fikri çok sevdi, hesaplar açıldı, paralar yatırıldı. Ertuğrul İlgin ise bu paraları alıp kumarda çoğaltmayı çoktan aklına koymuştu. Fakat işler istediği gibi gitmedi, İlgin paraları kumarda kaybetti ve tam 35 yıl ortalıktan kayboldu.
Uzun yıllar Avrupa’da kaldı. Avusturya’da asil bir ailenin şatosuna uşak olarak girdi, dört dil bildiği anlaşılınca ailenin çocuklarına yaşam koçluğu yapmaya başladı. Fakat çocuklara küfür öğretince işten kovuldu.
Avrupa’dan sıkılınca Amerika’ya giden İlgin burada bir restoranda garsonluk yapmaya başladı. Fakat burada boş durmadı, dükkanda iki ton etten fazla satış yapmayı patron yasaklamıştı. İlgin bu yasağı deldi, iki tondan fazlasını sattırdı. Kalan parayı çalışanlarla kendisi bölüştü. Üstelik dükkanın diğer çalışanlarını da kumara alıştırdı. İlgin’in kurduğu bu tezgah ortaya çıkınca kapının önüne konuldu.
Amerika’da aradığını bulamayan İlgin Avrupa’ya döndü ve havaalanında insanları “hasta” bir adam olduğunu söyleyerek kandırdı, onlardan da para aldı. Bir Türk’ün kendisini tanıması üzerine 35 yıl sonra Türkiye’ye döndü.
İstanbul Devlet Tiyatrosu ve Operası’ndan iş istedi, orada çalışmaya başladı. Ama kumar oynamayı bırakamadı. Sahneden indiği an kumar oynamaya gitti.
Bu sırada huzurevine yerleşen İlgin, huzurevinde yaşayan bir kadınla evlendi. Karısının üç evini sattıran İlgin, kadını daha çok para kazanacağına ikna etti ve gidip bu parayla da kumar oynadı.
O sırada 75 yaşında olan İlgin, bu parayı da kaybettikten sonra ölüme yattı ve 15 gün içinde hayatını kaybetti.
Gazeteye bastırılan ölüm ilanında şöyle yazıyordu: Ben Ertuğrul İlgin. Öldüm, gidiyorum, kalanlara selam olsun.”