Sabahları baş ağrısıyla uyananlar dikkat! Görme kaybı ve körlüğe neden olabilir. Baş ağrısı deyip geçmeyin

Sabahları baş ağrısıyla uyanan herkesi yakından ilgilendiren o detay ortaya çıktı. Sakın baş ağrısını hafife almayın. Altında çok ciddi problemler yatıyor olabilir. İşte konuya ilişkin merak edilen tüm detaylar...

Google Haberlere Abone ol
Sabahları baş ağrısıyla uyananlar dikkat! Görme kaybı ve körlüğe neden olabilir. Baş ağrısı deyip geçmeyin

Sabahları baş ağrısı problemi ile güne başlayanların çok daha dikkat etmesi gereken o detay ortaya çıktı. Baş ağrısını sakın hafife almayın, altında çok daha ciddi problemler yatıyor olabilir. 

Kronikleşen baş ağrısı probleminin altında çeşitli hastalıkların yatabileceğinin açıklanmasının ardından Göz Hastalıkları Uzmanı'ndan önemli uyarılar geldi.

Baş ağrısı deyip geçmeyin...

KRONİKLEŞEN BAŞ AĞRISINA DİKKAT!

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen dünyada ise en önemli görme kaybı ve körlük nedenleri arasında 2. sırada yer alan glokom, ülkemizde de sinsice ilerliyor.

Glokom yenidoğan döneminden itibaren hemen her yaşta görülürken Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, glokomun belli başlı sinyallerine karşı uyardı.

Hastalığın başlangıcında az sayıda hücrenin etkilenmesi dolayısıyla hasta görme kaybıyla alakalı herhangi bir olumsuzluk yaşamazken zaman içerisinde bu durum tam tersine dönüşebiliyor.

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, glokom için şu belirtilere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

“Hastalar bazen bulanık görme, sabahları belirginleşen baş ağrıları, geceleri ışıkların etrafında halka görülmesi, televizyon izlerken göz çevresinde ağrı gibi sorunlardan yakınabilmektedirler. Göz tansiyonunun çok yükselmesi ise hastalığın artık ileri evreye geldiği anlamına gelmektedir”

 Glokomun ilerlemesi durumunda tedavi şansının çok daha az olabileceğini açıklayan Özdemir sözlerine şu şekilde devam ediyor. “Hangi cerrahi yönteme başvurulacağına hastanın muayene bulgularına göre karar verilmektedir. Günümüzde hastanın ihtiyacına göre değişik  cerrahi yöntemler uygulanmaktadır.

Genellikle kanal açılarak yapılan trabekülektomi yöntemi tercih edilmektedir. Ayrıca göz içindeki sıvıyı boşaltan kanalın açılması veya göze gelen sıvının göz yüzeyinden uzaklaştırılması yöntemi olan drenaj uygulamaları da vardır.

Bu yöntemler sayesinde görme kaybının ilerlemesi önlenebilmektedir. Tedavinin başarılı olmasındaki en önemli kriter ise hastanın doktorunun önerilerine uymasıdır” 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin