Kriz geçirdi, artık canını çantasında taşıyor: 22 saatte pilini değiştiriyor, yapay kalple hayata tutunuyor

Edirne'de yaşayan Ahmet Sanrı geçirdiği kalp krizinin ardından artık canını çantasında taşıyor. Rahatsızlığı nedeniyle kalbi fonksiyonlarını yerine getiremeyince Sanrı'ya yapay kalp makinesi bağlandı. Sanrı, çantasında taşıdığı yapay kalbinin pilini 22 saatte bir değiştiriyor.

Google Haberlere Abone ol
Kriz geçirdi, artık canını çantasında taşıyor: 22 saatte pilini değiştiriyor, yapay kalple hayata tutunuyor

Edirne’nin Karaağaç Mahallesi’nde çiftçilik yapan Ahmet Sanrı, 2016 yılında kalp krizi geçirdi. Rahatsızlığı nedeniyle kalbinin fonksiyonlarını yerine getirememesi sonucu zaman zaman zor anlar yaşayan Sanrı’ya, 2020 yılında yapay kalp makinesi bağlandı. 4 yıldır çantasında taşıdığı yapay kalp cihazıyla hayatını sürdüren Sanrı, omzuna astığı çantasında bulunan makinesi ve vücudundan kalbine kadar ulaşan kabloları ile hayatını devam ettiriyor.

HER 22 SAATTE 1 DEĞİŞTİRİYOR

Her gün 22 saatte 1 kez yapay kalp makinesinin pillerini değiştiren Sanrı, vücuduna makine bağlanmadan önce ve bağlandıktan sonra yaşadıklarını anlattı. Yapay kalp cihazı takılmadan önce 150 kilograma kadar ulaştığını, ayaklarının şiştiğini anlatan Sanrı, yürüyemez hale geldiğini söyledi.

Kriz geçirdi, artık canını çantasında taşıyor: 22 saatte pilini değiştiriyor, yapay kalple hayata tutunuyor

4 YILDIR BÖYLE YAŞIYOR

Vücuduna takılan yapay kalp makinesinin dakikada 4,5 kilogram kan süzüp pompaladığını ve 4 yıldır hayatını bu makine sayesinde sürdürdüğünü anlatan Sanrı, makinenin ardından normal hayatına devam etmeye başladığına değindi.

Gece gündüz, yatarken, kalkarken, duş alırken makinenin hep vücuduna bağlı bulunduğunu ifade eden Sanrı, ölene kadar makinenin vücudunda kalacağını söyledi.

Kalbinin çantasında olduğunu anlatan Sanrı, şu ifadelere yer verdi:
"Vücudum 150 kilograma kadar şişmişti. Ayaklarım şişti yürüyemez hale geldim. Ameliyat oldum. Ameliyat olduktan sonra gayet güzel kendi işlerimi görüyorum. Yapay kalp olarak, kalbimi çantamda taşıyorum. Devamlı takılı duruyor. Hayatımız pile bağlı. Elektrik kesildi, pillerin şarjı bitti. Biz de bittik. Ayaklarım şiş, su içinde tutuyordum. Nefes alamıyordum, sanki kafamda poşet varmış gibi. Makine takıldıktan sonra, yürümemi yapıyorum, rutin işlerimi yapıyorum. Her şeyim rahat güzel. Normal hayatıma devam ediyorum. Bu makine öldüğüm güne kadar benimle. Gece, gündüz, yatarken, kalkarken, duş alırken hep yanımda. Bunun sayesinde yaşıyorum. Tansiyonumu, kan oranımı, her şeyimi ayarlayan alet bu. Vücudumdaki 4,5 kilo kanı 1 dakikada süzüp pompalıyor, tansiyonumu, kan oranımı, su oranımı ölçüyor."

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin