Sultangazi'deki Hacı Bektaşi Veli Özel Eğitim Meslek Okulu'nun bazı öğrenci ve velileri ile mezun olan bazı öğrencileri, başka bir okula tayin edilen beden eğitimi öğretmeni Hüsnü Çatalkaya'nın geri getirilmesi için eylem yaptı.
Sultangazi'de, otizmli, down sendromlu gibi özel eğitim gerektiren çocuklar için 9'uncu sınıftan 12'inci sınıfa kadar eğitim veren Hacı Bektaşi Veli Özel Eğitim Meslek Okulu'nun soruşturmalar nedeniyle başka bir okula tayin edilen beden eğitimi öğretmeni Hüsnü Çatalkaya için veliler ve öğrenciler bir araya geldi. 29 Mart 2024'te 6 yıldır görev yaptığı okuldan başka bir okula atanan Hüsnü Çatalkaya için toplanan grup, "Hüsnü öğretmenimizi geri istiyoruz", "Hocamıza dokunma" şeklinde dövizler açtılar.
"BİZ ANCAK ONA MİNNETTAR OLABİLİRİZ"
Velilerden Murat Kutsal, 18 yaşında downsendromlu oğlunun beden eğitimi öğretmeni Hüsnü Çatalkaya'dan ders alarak atletizm dalında çeşitli dereceler kazandığını ifade etti. Kutsal, öğretmen Çatalkaya'nın atletizm yarışmasından sonra görevinden alınarak başka bir okula tayin edildiğini belirterek "Bir nevi sürgün yedi. Okulda yaşanan bazı sıkıntılardan dolayı, biz veliler sormasına rağmen 'yüz kızartıcı suç' denmiş. Ancak biz Hüsnü hocamızla 4 senedir birlikteyiz, böyle bir şeyine şahit olmadık. Kendisi fedakar bir öğretmen; hafta sonunu bayram tatillerini, yıllık izinlerini hep çocuklarımıza ayırdı. Biz Hüsnü hocamızdan razıyız ve Hüsnü hocamızı kaybetmek istemiyoruz. Verdiği fedakarlıklardan dolayı biz ancak ona minnettar olabiliriz" dedi.
"ÖZEL ÇOCUKLARA ÖZEL BİR ÖĞRETMENLİK YAPTI"
Hüsnü Çatalkaya'nın çocuklara özgüven aşıladığını söyleyen Murat Kutsal, "Bir kızımız var, yürüyemiyordu, adımlarında sıkıntı vardı. Şu anda normal yürüyebiliyor. Zozan kızımız geldiğinde 90 kiloydu şu anda 65 kilo. Merdiven inemeyen bir kızımız bugün koşabiliyor, özgüvenleri arttı. Çocuğum hayal kurmayı öğrendi, hedefler koyup hedefleri başardığı zaman da özgüveni arttı. Oğlum yorulmuyor, eğleniyor. Oğlum bu süreçten dolayı okula gelmiyor şu anda. Özel çocuklara özel bir öğretmenlik yaptı. Hüsnü hoca, okul saati sonrası bunlara idman yaptırıyor. Hepimiz çalışıyoruz, mesai saati sonrası emek veriyor. Yani ben mesela 3 saat seyrederken yoruluyorum, ama o yorulmuyor, yılmıyor. Çocuklara bütün özel saatini ayırıyor, bu da parayla değil. Gönüllü veriyor, parayla satın alınmayacak bir şey, sevgi olmasa olmaz bu da" diye konuştu.
"BİZE IŞIK OLDU"
Aynı okuldan mezun olan zihinsel engelli oğlunun Hüsnü hocayla tanışmadan önce her gün ikişer hap içtiğini, ancak Hüsnü hoca sayesinde spora başladıktan sonra hap içmeyi kestiğini ifade eden Pehlül Yıldırım, oğlu ile oturup muhabbet edemediklerini ancak Hüsnü hocadan sonra bu durumun değiştiğini söyledi.
"ÖZGÜVENİM YOKTU"
Milli sporcu adayı olan okulun mezunlarından 22 yaşındaki Emine Ceylan ise "Hoca, buradaki tüm arkadaşlarımızın öz güvenini sağladı. En çok da benim. Çünkü benim özgüvenim yoktu. Bu okula geldikten sonra Hüsnü Hoca'yla tanıştık. Herkese açık söylemek gerekirse bize hiç kimse inanmıyordu. Bir yere gittiğimizde ya da bir şey yaptığımızda sadece Hüsnü Hoca'nın şu lafını hiç unutmuyorum. Buradaki herkese şu lafı söylemişti; spora başladığım zaman, 'Siz diğerlerinden farklı değilsiniz. Siz hepiniz birsiniz ve inandığınız zaman her şeyi başarabilirsiniz' dedi. Ama şimdiki süreçte Hüsnü hocamızı bizden aldılar. Çok üzülüyorum. Çünkü Hüsnü hocamız bizim herşeyimizdi. Hüsnü hocayı geri istiyorum" diyerek ağladı. Zihinsel engelli oğlunun okulda eğitim görmeye devam ettiğini belirten Asuman Demir ise Hüsnü hocayla tanışmadan önce oğlunun kendisini ifade edemediğini söyleyerek "Bize ışık oldu. Oğlum şu an kendini ifade edebiliyor. Sosyalleşti, kendini tanıdı. Hüsnü hocamızı geri istiyoruz" dedi.
"BİZİ ANLAYABİLEN EĞİTİMCİLER YOK"
12 yaşında otizmli kızı olan Gülşehir Elmalı, özel çocukların aileleri için hayatın çok zor olduğunu, okulun öğrencisi olmamasına rağmen Hüsnü Çatalkaya'nın gönüllü olarak kızının da öğrencilerle sporsal faaliyetlere katılmasını sağladığını anlattı. Elmalı, "Eğitim veriyordu. Hem diğer çocuklarla kaynaşması açısından hem de sporsal anlamda kendisini geliştirmesi açısından. Ancak okul dışında olduğumuz, okul öğrencisi olmadığımız için Hüsnü hocamız maalesef soruşturma geçirdi. Ben de çocuğumu almak durumunda kaldım. Şimdi zaman zaman çocuğum, 'Ben de gitmek istiyorum. Yarışmak istiyorum, koşmak istiyorum' diyor. Ancak ben 'Hava yağmurlu kızım. Bugün çamur kızım' diyerek çocuğumu geçiştirmek zorunda kalıyorum. Bu bizim için bir engelleme oldu. Bizler için dediğim gibi çok fazla bir alan yok. Çok fazla böyle duyarlı, hassasiyet gösteren, bizi anlayabilen eğitimciler yok. Hani olan eğitimciler için de böyle onlara destek olmak, onların yolunu açmak yerine önlerinin kapatılması, bizlerden uzaklaştırıp bizleri mağdur edilmesi hiç hoş bir durum değil" şeklinde konuştu.