tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı'nın "Genel seçimler 2027'de olacak" başlıklı yazısı
Türkiye'de milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimleri için kısa vadede “erken seçim” olmayacak, ama seçimler öne alınacak.
Her şey hukuk zemininde ve doğal ilerleyecek.
2024-2025 yılları ekonomi savaşının kazanılması için mücadele ile geçecek ve bu savaş Türkiye lehine sonuçlanacak. Tüm veriler bunu işaret ediyor.
Henüz enflasyon bitmedi, market fiyatları el yakmaya devam ediyor, alım gücü beklenen seviyeye gelemedi, konut sektörü hızlanmayı bekliyor. Emekli maaşları çok düşük, en azından eski dengenin yerine oturması bekleniyor. Kronikleşmiş sorunların da çözüm süreci tamamlanacak; meselâ “başıboş sokak köpekleri” sorunu hallolacak. Hallolmazsa ne olur? Hükümet açısından büyük bir toplumsal kırılma zinciri tetiklenir. Süresiz nafaka problemi de çözülmeli.
Hâl böyleyken muhalefet cenahı da 2027 öncesi erken seçim istemiyor. Çünkü elde ettikleri çok sayıda belediye başkanlığı onları şaşırttı. Başarının temellerini ve aktörleri yorumlayacak vakitleri olmadı. Muhalefetin bu durumu sindirmesi, içselleştirmesi vakit alacak.
Bu sebeple Başkan Erdoğan İspanya-İtalya dönüş yolunda; “Bizim iade-i ziyaretimizi demek ki hazmedemediler” dedi.
Neden hazmedemediler? Çünkü hâlâ “başarının parametrelerini” çözümleyemediler.
Özgür Özel mi Ekrem İmamoğlu mu Mansur Yavaş mı yoksa başka bir aktör mü?
Lider kim, sürükleyici güç kim? Bunun mücadelesi bir müddet devam edecek. Hazımsızlık CHP’nin kendi içinde ve en önce bu sorunu halletmeleri gerekiyor.
Seçim dönemi söylem açısından belki eskisinden sert geçecek. Burada önemli olan tüm sertliğe ve eleştirilere rağmen “karşılıklı görüşme” yapabilmek.
Türkiye henüz Batı’nın üzerimize boca ettiği, ülkemizi durdurmak için eğitip donattığı, bazen kendi bağrında sakladığı “terör çemberini” bütünüyle yaramadı.
Türkiye sömürülmek istenen değil, ele geçirilmek istenen ülke!