Türkiye Şehitler ve Gaziler Vakfı Başkanı Gazi Fikri Özer, askerde Kıbrıs'a gönderileceklerini ilk duyduğunda olayların çözüleceğini düşündüğünü ama sonrasında devam edince Kıbrıs Barış Harekâtına gittiğini söyledi. Harekata çağırılma süreçlerini anlatan Özer, “4 aylık acemi birliğinin ardından savaş sesleri yükseldi. Kıbrıs'taki Cunta ve Endülüsler beraber Kıbrıs halkına zulüm etmeye başlamışlardı. Rahmetli Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'ın kararıyla savaşa gittik. Ben Manisa'dan Ankara'ya gittim. Orada bir dağıtım oldu, Kırıkkale'ye geldim. Kırıkkale'de makineli tüfek nişancısıydım. Alarm gibi bir şey oldu bizi gece saat 3'te kaldırdılar. Bir hafta dışarıda kaldık sonra bize savaş olacak dediler ama biz inanamadık. Mersin'e gelince olaylar çözülür, "biz geri döneriz" diye düşündük. Çünkü 1963'te de aynısı olmuştu. Ama gece saat 03.30 ile 04.00 gibi listeler geldi ve isimler okundu. Bizden keskin nişancı olarak 130 kişi seçtiler. Saat 05.00'de özel helikopterlerle Kıbrıs'a ayak bastık. Sabahleyin oradan buradan gelen ateşlerden dolayı kafayı kaldıramadık. Beşparmak dağlarına çıktık 3-5 gün kaldık, esir gibiydik. Altımızda Rum askerleri, üstümüzde Rum askerleri vardı, hareket edemedik. Oraları temizledik aşağıya indik dinlenmeye çekildik. Tekrar 14-16 Ağustos tarihlerinde ikinci harekât başladı. Harekât 1 saat daha sürseydi Kıbrıs'ın tamamını alacaktık. İlk çıkarmada 198 tane şehidimiz oldu ama beraber başardık. Larnaka sınırına geldik bütün ekiplerimizle beraber. Larnaka'da mevzi kurduk bir tepede biz bir tepede Rumlar vardı. Ateşkes imzalandı, durduk. Savaş bittikten sonra orada ben 16 ay asker kaldım. 10 günlük bir mükâfat izni verdiler o zamanlar babam hastaydı onun yanına gittim. Sonra askerliğimiz bitti geri döndüm” dedi.