Seçimlerde alınan yenilginin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için 'değişim' çağrıları yapılırken İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun partideki önemli isimlerle birlikte yaptığı gizli toplantının görüntüleri sosyal medyaya sızdı.
Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Muharrem Erkek, Özgür Özel, Onursal Adıgüzel, Engin Altay ve Gökhan Günaydın gibi birçok önemli ismin katıldığı 14 dakikalık toplantı kaydı, YouTube'da ‘Değişim Gerçeği’ isimli bir hesap tarafından yayınlandı.
SELİN SAYEK BÖKE DE HAREKET İÇERİSİNDE
Diğer yandan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’nin de ‘değişim’ hareketi içerisinde olduğu ancak ABD’de olması sebebiyle toplantıya katılmadığı konuşuldu.
Kim tarafından kaydedildiği henüz bilinmeyen zoom toplantısının İmamoğlu’nun, toplantıya katılan kişiler arasında gözüken, siyah ekranlı ve ‘katılımcı’ isimli kullanıcı için yanında bulunan birine ‘Şu katılımcı kim acaba?’ sorusunu sorduğu da duyuldu. İmamoğlu, toplantı sırasında katılımcıların sözlerini sık sık not aldı.
"DİLEKÇEYİ KİM İMZALAYACAK?"
tv100'de yer alan habere göre İmamoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Genel Merkez’e teslim edilecek bir dilekçeyi kimlerin imzalayacağı tartışıldı.
Öte yandan kaç kişinin imzalayacağının da tartışıldığı söz konusu dilekçenin Genel Merkez’e hangi yolla ve kim tarafından teslim edileceği de planlandı. İmamoğlu’nun ‘değişim’ hareketini CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın’ın koordine ettiği ve bu ismin, toplantı sırasında örgütlere dair sık sık bilgi verdiği görüldü.
Ayrıca Günaydın, Genel Merkez’e teslim edilecek dilekçe metninin Bülent Tezcan tarafından kaleme alındığını belirtti.
TOPLANTIDA NELER KONUŞULDU?
Ekrem İmamoğlu: Birkaç hususta ilk planlamamızı yapmıştık aslında. Hem bu parti meclisi süreci ile ilgili bir zemin oluşturmaya dönük bir kararlılık göstermiştik. Bunun da özellikle örgütün görevden alma sürecine dair bir hazırlık olacaktı. Bu konuda en son Gökhan Bey bir süreç başlattı. İkincisi, yine bu özellikle alternatif bir olağanüstü bir kurultay süreci olabilir mi, olgunlaşabilir mi, buna dair bir zemin var mı, elimizdeki veriler üzerinden bir heyet konuşulmuştu. O konuda da katkısı olacak olan, burada olan ve olmayan arkadaşların da katkılarıyla birlikte bir çalışma bir öngörü zemini oluşacaktı. O konuda da bir çalışma sürdürüldü diye biliyorum. Bir de malum aslında Selin Hanım zaten Amerika’dan gelir gelmez içine eklenecek olan bir çalışma yapılacaktı. Biz de onu yürütüyoruz aslında ve bugün de öyle bir toplantının içinde şu anda Selin Hanım. Böyle bir aşamaları var…
OLAĞANÜSTÜ KURULTAY İHTİMALİ...
İsterseniz bu PM’den başlayalım, sonra olağanüstü kurultay zemini ya da ihtimali, alternatifi nasıl bir bakış diye devam edelim. Selin Hanım katıldığında biraz içerik detayına girebiliriz. Ardından da önümüzdeki günlere dair, hem mahalle seçimleri nasıl bir akışla gidiyor… Sonrasındaki genel kurullara, kongrelere dair var mı ön tespiti olan… Biraz da ona bakmak lazım. Nasıl bir zemin yürüyor diye tartışalım. Bu şekilde sonlandıralım. yani uygun görürseniz de böyle yaklaşık bir saat gibi bir süre koyarsak toplantımıza, makul bir zeminde toparlarız diye düşünüyorum. Önce Gökhan bey, PM işi galiba sizin tarafta yürüyordu? Değil mi yanlış mı biliyorum?
BÜLENT BEY BİR METİN HAZIRLADI
Gökhan Günaydın: Şöyle söyleyeyim, bir bilgi sunayım ben o konuda. Bülent Bey de burada… Kendisi sağolsun bir metin hazırladı ve metin hazırladıktan sonra da çeşitli imzaları… onun da aldığı imzalar var benim de aldığım imzalar var. Şu andan itibaren durum şudur, 7 kişi imzaladı.
İMZACILARI TEK TEK SAYDI
Sayıyorum izninizle, Bülent Tezcan , Gökhan Zeybek, Tekin Bingöl, Hasan Baltacı, Umut Akdoğan, Hakan Uyanık ve Erbil Aydınlık. Biraz evvel ben metni bir zarf içerisinde Selin Hanım’a gönderdim. Selin Hanım da imzalamış olacak…
Böylece 8 imza olacak. Bu akşam 20’de bizim İstanbul içine yönelik bir toplantımız var. Orada Onursal Adıgüzel, Sevgi Kılıç, Pınar Uzun ve Turan Aydoğan da imzalamış olacaklar. Geriye Muharrem Bey, Hakkı Süha Okay Bey ve Yaşar Selman Hanım kalacak. Ben yarın sabah bir arabayla erkenden uygun görürse Çanakkale’ye Muharrem Bey’e göndereceğim imzayı… Oradan galiba Burhaniye’deymiş şey.. Bizim Yaşar Hanım. Yaşar Hanım imzalayacak. Oradan da Bodrum’a geçecek ve Hakkı Abi imzalayacak. Böylece imza sayısı pazartesi akşam itibarıyla on beşe ulaşacak.
HEPSİ 15′ ALGISI OLUŞUR’
Engin Altay: Bir şey söyleyeyim mi… Bence tüzüğün öngördüğünden bir fazla bile olmasın. 15 şey yapar… İşte ‘hepsi 15’ algısı oluşur.
G.Günaydın: Ya şöyle bunu tartıştık. Bunu tartıştık şöyle, bizim Hakkı Abi’nin önerisidir bu. Ben imza atanların hiçbirisinin geri çekeceğini düşünmüyorum ancak, dedi ki ‘insanlık halidir lastik patlar, şoför atlar’…
‘ŞU KATILIMCI KİM ACABA?’
E.İmamoğlu: Şu katılımcı kim acaba?
‘SAYIMIZIN NE OLDUĞUNU GÖRECEKLER’
Günaydın: 2-3 fazla yazmak iyi olur dedi. Zaten bir hafta içerisinde toplayacakları için sayımızın ne olduğunu görecekler yani… Ben 15-16’nın bu düşünce temelinde Engin (Altay) Başkanım..
Altay: Hayır Bodrum’a kadar araba göndermeye gerek yok onu diyorum aynı zamanda. Dinliyorum.
DİLEKÇEYİ KİM TESLİM EDECEK?
Günaydın: Ya ben hatta ilave bir şey daha söyleyeceğim. Özgür (Özel) Başkanım da burada… Eğer uygun görürseniz Veli Ağbaba ya da Murat Emir’den birinin de imzasını alalım buraya.
Muharrem Erkek: Evet. İyi olur.
Günaydın: Böylece 16 sayısı ile veririz. şöyle bir düşünce var. bülent bey kendisi de ifade eder: eğer genel başkan toplantıya katılmaz ve başkanlık etmez ise. PM bu çerçevede toplanamayabilir iddiası var. Geçmişte de böyle şeyler olmuştu. Biz bu takdirde bu 16 sayısını ise 32-33 yapıp PM listesini tekrarlayabiliriz diye düşünüyorum. Bu alanda benim söyleyeceklerim bundan ibaret.
Tekin Bingöl: Söz alabilir miyim? (el kaldırarak)
İmamoğlu: Tabii Tekin Bey. Buyrun başlayın.
‘İADELİ TAAHHÜTLÜ’
Tekin Bingöl: Ben de bir iki ekleme yapayım. Bu ikazlarla ilgili şu ana kadar benim tespit edebildiğim, ettiğim sayı şu: Muş, Ağrı, Hakkari ve Mardin posta yoluyla, iadeli taahhütlü posta yoluyla cuma günü Genel Merkez’e gönderdiler ama henüz Genel Merkez’e ulaşmış bir şey yok diye biliyorum. Çünkü postada öyle bir iki gün hafta sonu da araya girdi. Van İl Başkanı Seracettin (Burhanoğlu), Muş İl Başkanı’na ‘imza atmayı düşünmüyorum’ demiş ama dün tekrar görüşüldü. Pazartesi o da itiraz dilekçesini gönderecek…
KARGO DAHA ERKEN SÜREDE GÖTÜRÜR...
Hatta şunu söyledim: ‘Eğer göndermedi.. şey yapacaksa kargo yoluyla göndersin. Kargo daha erken sürede Genel Merkez’e ulaşır Yurtiçi Kargo falan..’ diye ilçelerin durumunu… Görevden alınan ilçelerin durumunu… İstifalarının olup olmadığını bilmiyorum.
Günaydın: Onları da ben söyleyeyim izninizle… Beykoz gönderdi. Şeyin… Hatay’ın Samandağ dahil görevden almışlardı fakat Refik’in şiddetli itirazları karşısında Samandağ’ı görevden almadılar. Geriye kalan tüm Hatay ilçeleri itirazlarını Genel Merkez’e iletti. bende de var zaten bunlar.
KATILMASA BİLE VEKALETEN YAPILIR...
Bingöl: Evet şimdi tabii o zaman yani muhtemeldir ki Van’ın da itirazıyla birlikte, bu çarşamba günü tamamlanacaktır. Genel Merkez’de (İmamoğlu’nun bu bilgiyi not aldığı görülüyor.) Biz bu bilgiyi alır almaz o direkt şeyi süratle Genel Merkez’e sunarız. Burada tabii bir de az Gökhan Bey’in söylediği bir konu var: “Genel Başkan katılmaz ise…” Bu yaşandı. Hatırlarsanız 2010’da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Gökhan Bey ile biz o zaman MYK’daydık. Bir iddia… Kesinlikle ‘katılmazsa bile, vekaleten o toplantı yapılır’ deniyordu ama Genel Başkan gelmeyince o toplantı gerçekleştirilemedi ve toplantı yapılmadan dağıldı.
‘EĞER BU GİRİŞİMİ YAPACAKSAK…’
Şimdi bu da bir önümüzde durmalı. Eğer bu girişimi yapacaksak. dediğiniz gibi ona yönelik bir tedbir de alınmalı. Yoksa yani boşa bir atış bizi zor durumda sokar diye düşünüyorum.
PM'NİN 16 ÜYESİNİN ÇAĞRISINA GELMEYEN...
Günaydın: İzin verir misiniz burada çok küçücük bir şey söyleyeyim. Evet, Genel Başkan bunu 2010’da yaptığı için, 2023’te bunu hatırlayacaktır ya da 2010’da ona bunu söyleyenler 2023’te de bunu söyleyeceklerdir. Ancak, PM’nin 16 üyesinin çağrısına gelmeyen genel başkan’ın hemen ertesi gün ya da birkaç gün içerisinde 33 üyenin de çağrısıyla yapılan bir PM toplantısına gelmemesi onu siyaseten hani belli bir noktaya koyar. Önce bunu ifade etmek isterim. İkincisi de bir önceki konuşmada eklemeyi ihmal ettiğim önemli bir konu var. Engin Bey (Özkoç) ile ben görüştüm. Cuma günüydü, galiba öyleydi… Bu bilgiyi, aldığım bilgiyi kullanacağımı kendisine de söylediğim için burada aktarıyorum.
KARIŞIKLIK YAŞANDI
Altay: Engin Özkoç…
İmamoğlu: Özkoç, Özkoç...
Günaydın: Efendim? Evet Özkoç… Pazartesi günü saat 14’te MYK toplantısı var oraya muhtemelen Diyarbakır, Urfa ve Rize Ardeşen’i de getireceklermiş… Dolayısıyla biz çarşamba günü bu dilekçeyi verebiliriz. Bülent Bey’in bir orada tecrübesiyle yazdığı (gülerek) torba madde var. İsterseniz siz kendiniz açıklayın. Ben bir şey söylemiş olmayayım Bülent Bey.
Tezcan: (Gülerek) Estağfurullah estağfurullah… Devam edin bir mahsuru yok.
Günaydın: Orada Bülent Bey hem itiraz edilenleri yazdı ismen hem de arkaya koyduğu bir maddeyle ‘daha sonra itiraz edileceklerin de durumunun görüşülmesi’ diye bir torba madde koydu. Dolayısıyla toplantı günü itibarıyla kimin itirazı ulaşmış olursa hepsi görüşülecek. Bir de şu ifade ediliyor. Bunu Hakkı abi söyledi. Onu da söyleyebilirm. ‘Bazısı 32-33’te kalabilir ama bazısı 40’ı bulabilir’ diyor. Şeyin… Hani… Görevden alınan il-ilçenin durumuna göre bu da kritik bir bilgi bana göre. Sizlerle paylaşmış olayım.
PM SÜRECİ AYARINDA GİDİYOR
İmamoğlu: O zaman PM süreci aslında şu anda ayarında dengede gidiyor. Muhtemelen Tekin Başkan’ın ifade ettiği ‘mektup’ sürecine dayalı olarak çarşamba günü bir aksiyona dönüşecek ya da maksimum perşembe diyelim buna.
G.Günaydın: Bir de bunu izin verirseniz… Çarşamba-Perşembe kimin teslim edeceğini de konuşmuş olalım eğer uygun görürseniz. Bu kritik bir durum doğal olarak.
İmamoğlu: İmza sahiplerinden biri olacaktır herhalde…
Günaydın: Kuşkusuz öyle olmalı…
‘ANKARA’DA OLAN KİM VAR?’
İmamoğlu: Ankara’da olan kim var arkadaşlarımızdan ya da nasıl yapabiliriz.
Bingöl: Başkanım bunu şöyle yapalım mı… Biz bu dilekçeye imza atan arkadaşlar kendi aramızda değerlendiririz.
İmamoğlu: Tamam.
Bingöl: Çarşamba günü müsait olan bir ya da iki arkadaş götürür verir.
İmamoğlu: Ne güzel olur.
Tezcan: Evet evet.
İmamoğlu: Yani bence tereddüt içermeyen bir durum zaten…
BASINA GEÇMESİ YETERLİ
Tezcan: Bir de bir de… Evet evet… Tekin Başkan’ın önerisi uygun. Bir de benim düşüncem şu: Yani bu dilekçenin verilmesini çok özel bir törene dönüştürmemek lazım. Önemli olan kayda girip kayıt numarasını almak. Bundan sonra ilerde olur da başka bir dilekçe verecek olursa olağanüstü kurultay istemeyle ilgili…. Onların özel önemi vardır ama bunun basına geçilmesi yeterlidir. Basına verildikten sonra… Yani bence biraz o çerçevede bakalım diye düşünüyorum.
Günaydın: Yani “Verildikten sonra basına geçilmelidir” diyorsun ve “Bizim tarafımızdan geçilmelidir” diyorsun.
Tezcan: E tabii geçilmeli yani ben öyle düşünüyorum. Bilmiyorum arkadaşlar ne der ama…
Günaydın: Ben de aynı fikirdeyim hatta…
Tezcan: İletişimini yapmadığımız hiçbir işin kıymeti yok.
PAZARTESİ GÜNÜ SAYI TAMAMLANIR
Bingöl: Ya zaten o dilekçe Genel Merkez’e verildiği andan itibaren o deşifre olur. Yani onun gizlisi saklısı kalmayacaktır. Onu zaten basın dilekçeye imza atanlar üzerinden değerlendirme alacaklardır. Yani önemli bir an önce o dilekçelerin Genel Merkez’e gelmesi… Genel Merkez’e geldikten sonra da biz zaten elimizde bugün Gökhan Bey’in verdiği bilgiye göre en geç pazartesi günü bu sayı tamamlanmış olacak. Elimizde hazır olacak. Zamanlamayı ayarlayıp verilir.
Altay: Tekin Bey senin zaten basına vermiş olduğun… ‘Bir an önce görüşülmeli’ diye… Değil mi öyle hatırlıyorum.
Bingöl: Evet evet. Ben bunun yanlış olduğunu özellikle şeyden önce bu tür…
İMAMOĞLU'NDAN SIZDIRILAN VİDEO İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
İmamoğlu, kendisi ile CHP'li bazı kurmayların çevrimiçi yaptıkları toplantı kaydının sızdırılması hakkında açıklama yaptı. Partinin mevzularının partilerle konuşulacağını söyleyen İmamoğlu, şöyle devam etti: Partinin yöneticileriyle parti meclisi üyeleriyle konuşulur. Eski yeni milletvekilleriyle konuşulur ilçe başkanlarıyla konuşulur. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Bu ve benzeri belki 200'e yakın toplantımız olmuştur diyebilirim seçimden bu yana. Bunların gizli bir tarafı yok. Bugün bile buna benzer toplantılarımız var. Gizli bir tarafı yok. Konuşulan konular partinin konularıdır. Bunlarla ilgili hiçbir kelimesini sizin huzurunuzda konulmayacağım. O masalarda konuşmaya devam edeceğim.
"SIZDIRAN PARTİ İÇİNDEN Mİ DIŞINDAN MI BAKACAĞIZ"
İmamoğlu, bir gazetecinin "Peki bu şekilde sızdırılması nasıl karşılıyorsunuz" sorusuna da şu yanıtı verdi:
Araştıracağız, bakacağız bunu seven kimler var. Parti içinden mi dışından mı bakacağız. Ama biz partimizle ilgili mevzuları partimizin yetkilileriyle çekinmeden kalbimizde ne varsa aile meselesi gibi konuşmaya devam edeceğiz, oradan sağlıklı karar çıkması için de yapılan her işlemi takip edeceğiz"