Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, Antalya’da katıldığı 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde, "Endokrin Bozucular ve Sağlığımız" başlıklı sunumunda, plastik ürünlerin sağlığı tehdit ettiğine dair çok önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, "plastik ajanlar, günlük hayatımızın her alanına girmiş, endüstrileşmenin getirdiği bir takım dış maddeler. Bu ajanların içinde, ftalat gibi endokrin bozucu olarak adlandırılan, endokrin sistemin üzerinde üreme ve gelişimsel süreçleri olumsuz etkileyen maddeler var. Bu ajanlar, kısırlık, mükerrer düşüşler, meme ve rahim kanseri, erkekte prostat kanseri, diyabet, obezite, astım gibi olumsuzlara sebep olabiliyor, çocuklarda ise dikkat eksikliği sendromuna sebep olabiliyor. Çevreye karıştığı takdirde ise bu ajanların etkileri 10 yıl kadar besin zincirine girerek, nesilden nesile aktarılıyor ve nefes yolunda birikiyor. Ağız, cilt ve solunum yoluyla alınabiliyor. Biz aynı anda birden fazla endokrin bozucu ajana, kümülatif etkilerine maruz kalabiliyoruz" diye ifade etti.
PLASTİKLER BESİN ZİNCİRİNE GİREREK, NESİLDEN NESİLE GEÇİYOR
Prof. Dr. Melek Eda Ertörer; "Bu ajanlar, güneş kremleri ve kozmetiklerin içinde varlar, özellikle koku molekülleri içine entegre olmuş olanlar var.
Peki bu ajanlara nasıl maruz kalıyoruz? Örneğin; bir plastik içeriği, mikrodalga fırında ısıttığınızda, içeriğine geçiyor. Bir plastik şişede bulunan su, güneşte beklediği zaman, sıvı içeceğine geçebiliyor. Bir oda kokusu sıktınız ya da banyoyu çok iyi bir deterjanla yıkadınız, bu deterjanların içindeki kokularda var. Eğer çok iyi havalandırmazsanız, o ortama maruz kalabilirsiniz. Bu ajanlar, pestisit denilen tarımda verimliliği artırmak için kullanılan ajanlar, endokrin bozucu olarak geçmekte." diye konuştu.
Plastik ajanlarla nasıl mücadele edileceğine dair önemli bilgiler de veren Prof. Dr. Melek Eda Ertörer; hastalıkların önlenmesi için, öncelikle yasa koyucuların harekete geçmesi gerektiğini ardından iç mekan havalandırmasının çok iyi yapılması ve plastik kaplarda ısıya maruz kalmış gıdaları asla tüketmemenin önemine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Melek Eda Ertörer; bebeği soya bazlı mamalarla değil, anne sütüyle beslemenin çok önemli bir korunma yöntemi olduğunu belirterek, gebelerin çok fazla güneş kremi kullanmaması gerektiğini belirtti. Ağır metallerin etkisinden kurtulmak için çok fazla derin su balığı tüketmememizi öneren Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, alınabilecek önlemler basit önlemler ama maliyetli, plastik ucuz ama cam pahalı" diye konuştu. Prof. Dr. Melek Eda Ertörer, endüstriyel atıkların, çevreye karışma sürecinde evrensel olarak uygulanan kuralların, hayata geçmesinin sağlanması gerektiğinin de altını çizdi.