Alanya'da müzisyen olarak çalışıp geçimini sağlayan Şükrü Genç, yaklaşık bir yıl önce başlayan karın ağrısı şikayeti üzerine Alanya Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Burada karnında kitle tespit edilen Genç daha sonra Isparta'da özel bir hastaneye gitti. Ameliyata alınması gerektiğinin söylenmesi üzerine Genç, ailesinin yaşadığı İzmir'e gelip, İzmir Şehir Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan tetkikler üzerine kitlenin dalak, pankreas ve kalın bağırsağıyla birlikte böbrek üstü bezlerini de içine aldığı ve boyutlarının eninin 35, boyunun ise 25 santimetre olduğu tespit edilen tümörün ağırlığının ise 8 kilo olduğu anlaşıldı. Genç'e bağ dokusundan kaynaklanan ve nadir görülen bir kanser türü olan sarkom hastalığı teşhisi konuldu. Genç, İzmir Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ali Kemal Kayapınar ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Güner tarafından 19 Mart'ta yapılan operasyonla sağlığına kavuştu.
'HAYATTA OLMAMIN SEBEBİ DOKTORLARIM'
Karnındaki kitle nedeniyle yavaş yavaş kilo almaya başlayan ancak bu durumu çok umursamadığını dile getiren Genç, "Daha önce böbreğimde taş vardı. Bunu da böbrek ağrısı sandım. Fakat yanılmışız. Kitle böbreğe baskı yaptığı için ağrılarım oluyormuş. Alanya Devlet Hastanesi'nde ultrasonla bakarak emar çekip, kitleyi tespit ettiler. Daha sonra Isparta'da özel bir sağlık kuruluşuna başvurdum. Orada da sonuçlara bakıp, aynı gün ameliyata alabileceklerini söylediler. Korktum. Ailem İzmir'de yaşadığı için buraya geldim. Kan, idrar ve çeşitli tahliller yapıldı. Burada ameliyata girip çıkamama ihtimalim olduğu söylendi. Düşündüm ve risk aldım. Doktorlar da riskin büyüğünü aldı. Başarılı bir operasyon geçirdim. Hayatta olmamın sebebi doktorlarım. Kendilerine teşekkür ederim" dedi.
'GEBE BİR KADIN GİBİYDİM'
Alanya'da bağlama ve gitar çaldığını ancak son dönemde ağrıları nedeniyle çalışamaz hale geldiğini anlatan Şükrü Genç, kendisini ikinci kez dünyaya gelmiş gibi hissettiğini belirtip, "Kocaman bir karnım vardı. Gebe bir kadın gibiydim. Ben ilk başta kilo aldığımı sanıyordum, umursamadım. Ağrılar başlayınca hastaneye gittim. Nefes alışverişim bile iyi değildi. Müzisyen olduğum için çok iyi diyafram kullanırdım. Ama diyaframımı kullanamıyordum. Uyurken bile rahatsız ediyordu. 70 kiloydum ameliyattan sonra 55 kiloya düştüm. Hocalarım kitlenin 8 kilo olduğunu söyledi. Bundan sonra gece çalışamam. Alanya'da dershane işiyle ilgileneceğim. 35 yıl sigara tiryakisiydim. Ameliyattan çıktığımdan beri bıraktım. Artık kokusunun olduğu yerde bile duramıyorum" ifadelerini kullandı.
'HASTANIN TEK ŞANSI CERRAHİ İDİ'
Şükrü Genç'in 29 Mart'ta taburcu olduğunu ve ameliyatın ardından hiçbir komplikasyon yaşamadıklarını ifade eden İzmir Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ali Kemal Kayapınar, hastanın dünyada az rastlanan bir damar anomalisine sahip olduğunu söyleyerek, "Her insanda damarların normal bir seyri vardır ancak bazı kişilerde bu seyir değişebiliyor. Sol bacaktaki damarın normalde aşağıda, sağ bacaktaki damarla birleşmesi gerekirdi. Damar tümör içinden gidip sol böbreğin toplardamarına katılıyordu. Tümörün içinde olduğu için cerrahi açıdan büyük bir risk vardı. Hastamızı onkoloji konseyinde değerlendirdik. Biyopsisinin ardından kanser teşhisi konuldu. Konseyde ameliyat öncesi kemoterapi kararı çıktı. Ancak kemoterapiye cevap alamadık. Hastanın tek şansı cerrahi idi. Hasta ile tümörün çok büyük olması ve bunun yanında damar anomalisi nedeniyle ameliyatın riskli olduğunu konuştuk. Kendisi de riskleri kabul etti biz de kabul ettik" diye konuştu.
'8 KİLO AĞIRLIĞINDA OLDUĞUNU GÖRDÜK'
Tümörün dalağı, pankreası, sol böbreği ve sol kolonu tuttuğunu anlatan Doç. Dr. Kayapınar şöyle devam etti:
"Tümör ile bu organları çıkardık. Aynı zamanda tümörün içinden altından giden önemli damarı koruyarak geride hiç tümör dokusu bırakmadık. Tümörü çıkardık ve tartıp 8 kilo ağırlığında olduğunu gördük. Hastamızın bu ameliyatla yaşam süresini uzatma olasılığını sağladığımız için gururluyuz. Bu kitle karnın arka tarafında yer aldığı için büyük boyutlara gelene kadar kendini göstermemiş ve hastada herhangi bir şikayet olmamış. Hastanın genç olması bu şişkinliği önemsememesine neden olmuş. Daha sonra organlarına bası yapması sonucu şikayetlerin başlaması üzerine tetkik için doktora gidip hastalığı tesadüfen ortaya çıkmış."
'AMELİYAT MASASINA YATIP KALKAMAMA İHTİMALİ VARDI'
Cerrahi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Güner ise "Bu lezyonlar cerrahi için zordur. Çünkü yerleşim yeri itibariyle ulaşması zordur. Damarlara olan komşuluğu, etraf dokuları içine alması, geç dönemde fark edilmesi, hastaların genellikle kilo aldığını düşünerek hastaneye geç başvurması ve başvurduğu zaman da damarları ve etraf dokuları sardığı için eve gönderilmesi riski arttırıyordu. Son çare olarak buraya başvurdu. Hastaya bütün şeffaflığıyla durumu paylaştık. Ameliyat masasına yatıp kalkamama ihtimalinin olduğu belirtildi. Hastanın kendisi de ameliyat olmazsa hastaneden çıkmasının mümkün olmayacağını biliyordu. İyi bir ekiple başarılı bir operasyonla tümörlü alan temizlenmiş oldu. Hastaya sağladığımız katkı bizim için paha biçilemez. Hastayı takiplerde iyi olduğunu görmek bizim için mutluluk verici" diye konuştu.