2000’li yılların unutulmaz dizisi Avrupa Yakasında “Kubilay” karakterine, ardından “Gülenay” rolüyle hafızalara kazınan Vural Çelik (51), 17 Ekim’de hayatını kaybetti. Başarılı oyuncunun ölümü, sanat dünyasında derin üzüntü yarattı.
Vural Çelik'e veda mesajı çok konuşulmuştu: Yalan Dünya'nın Çağatay'ından Gülse Birsel'e destek: Bugün bir evim varsa onun sayesinde
Oyuncu Hakan Meriçliler, Vural Çelik hakkında paylaştığı veda mesajı nedeniyle eleştirilen Gülse Birsel’e destek çıktı. Birsel’e yapılan eleştirilerin yersiz olduğunu söyleyen Meriçliler “Onun haksızlığa uğramasına tahammül edemem. Bugün bir evim varsa onun sayesindedir” dedi.
Gülse Birsel yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer vermişti: Vural’a vedam; birkaç yıldır cenazelere gidemiyorum. (Çözmem gereken bir anksiyete.) Cenazeler, dini tören bölümünü ayrı tutarsak vefat edeni yâd etmek, veda etmek için vardır. Ben bunu yazarak yapacağım.
Bir iş arkadaşımı çok erken kaybettim. Şaşkın ve üzgünüm. Vural Çelik, 'Avrupa Yakası’nın ikinci sezonuna tek bölümlük Kubilay rolü için gelmişti. Çok tatlı bir performans gösterdi. O hafta yapımcıya; “Mümkünse her bölüm yazmak istiyorum” dedim ve Vural, ekibe katılmış oldu.
Nevi şahsına münhasır biriydi. Setin çocuğu gibiydi. Herkese kendi kendine küser, nedenini bilmediğimiz konulara alınır, sonra barışmak için hediyeler isterdi. Bu hediye konusu setin şakası haline geldikçe; “Bu hafta bana ne alıyorsun Gülse?” cümlesiyle girmeye başlamıştı stüdyoya. Beraber çok güldüğümüz, keyfi yerinde olsun diye hep kollamaya çalıştığımız bir çocuksu ruhtu. Özellikle bana ve Engin Günaydın’a çok nazı geçerdi. Sette biraz da bizi güldürmek için oynadığı bir “Mağdur persona”sı vardı. Şenay Gürler ile bir kahve içmeye mi çıkıyoruz, “Vaay tabii sosyete bizi davet etmez”! “Ya iki kız dedikodu yapacağız, sen niye geliyorsun?” “Yok ben garibanım zaten, bir kahve ısmarlamazsınız bu fakire, ben hangi parayla kahve içeceğim” filan derken bu sefer abarttığını fark edip onu gülme tutardı.
Setin bu geleneksel şakasından, bu dinamikten zenginliğine rağmen hep mağdur hep ezik 'Gülenay'ı yazdım. Vural nefis oynadı. 'Birinin bizi durduramadığı' günlerdi.
Son sezona girerken, ayrılmak istediğini söylediğinde ben dahil birkaç oyuncu arkadaşım vazgeçirmeye çalıştık. Ücret, saatler, senaryodaki yeri gibi şikayetleri vardı.
Yapımcılarla konuşup, bana alıngan tonlu bir mesajla ayrıldığını söyledi ve teşekkür etti. Belki ısrar etmemi, yapımcıyı arayıp onsuz olmaz dememi bekledi. Yanlış karardı bence.
Keşke son sezonda da beraber oynasaydık. Ve keşke birkaç ay sonra bir TV programında benimle ilgili mana verilemez, yakışıksız cümleler etmeseydi. (Tabii kimse iş arkadaşıyla tek sebepten 16 yıl iletişimi kesmez. Ama sonraki yıllardaki hataları, yanlışları burada anlatmaya gerek de yok, yakışık da almaz.) Ben oyuncu arkadaşlarımla olan anlaşmazlıklarda kavga, polemik, magazin…