Onur Buldu çok özel bir oyuncu. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Yıllar önce kendisiyle BKM Mutfak’ta tanışmıştım. O gün tanıştığım mütevazi Onur kimse yıllar sonra karşımdaki yine aynı kişi. Ne şöhret başını döndürmüş ne de tuhaf ruh hallerine bürünmüş. Sete adım atar atmaz bizi karşılıyor. Öyle karavanda oturup bekleyen egolu oyuncumsu tiplerden asla değil. Öyle bir samimiyet. Neredeyse tüm ilçe halkıyla bıkıp usanmadan fotoğraf çektiriyor. Asla nezaketi elden bırakmıyor. Sohbetimize geçmeden bu konunun özellikle altını çizmek istedim. İyi bir oyuncu olmak kadar iyi bir insan olabilmek de zor zanaat. Onur Buldu da ikisi de var.
Set yoğun ve güzel geçiyor diye başlıyor söze… Arada hemen karşımızda duran rol arkadaşı Ege Kökenli’ye takılıyor. Aralarında tatlı ve güzel bir enerji olduğu anlaşılıyor hemen. Yarısı İstanbul yarısı Lüleburgaz’da geçen çekimlerin ikinci ve son etabındalar. Yöre halkı bizim için tüm imkanlarını seferber etti, keyfimiz çok yerinde diyerek devam ediyor söze…
Hayat verdiği karakterin bir yazısı yüzünden içeri girip çıkmış bir gazeteci olduğunu söyleyen Buldu, Muntazam’ın bazı olaylar yüzünden paranoyasının tetiklendiğini ve arandığını düşünmesi üzerine kendisini yollara vurduğunu söylüyor. Gözünü açtığı Lüleburgaz’da bir kadınla tanışması üzerine hayatı değişmeye başlıyor olaylar gelişiyor.
ONUR BULDU; "BU ROLE GÖZÜM KAPALI ATLADIM"
Televizyonda yıllarca komedideki başarısıyla tanınan oyuncu sinema ters köşe roller oynamayı seviyor. Geçtiğimiz sene Sezgin Cengiz imzalı Tereddüt’e yeteneğini konuşturan aktör yine bir drama ile seyirci karşısına çıkacak. Muntazam’ın dünyası beni çok etkiledi. Söylediği, söyleyemediği her şey beni çok etkiledi. O yüzden gözüm kapalı atladım bu role diyen Buldu sinemanın kendisine aşık olduğunun altını çiziyor. Koltuğa oturup bir film izlemenin ve günlerce onun etkisiyle dolaşmanın hazzını sevdiğini söyleyen oyuncu tam tersi olsa da niye izledim bunu gerek var mıydı diye kendime kızıyorum. Bu duyguyu seviyorum. Umarım eski duyguları insanlarımız da hatırlar da sinemalarımız yine hareketlenir, diyor.
Lüleburgazdayız, Ben Kırklareliliyim. Lüleburgaz Kırklareli’nin hatta ondan daha kalabalık bir ilçesi.. Mutluyum burada olduğum için. Hem memleketimin insanlarıyla birlikteyim hem de bizi çok güzel ağırladılar. Çok gülerek, eğlenerek bir set geçiyoruz. Umarım seyircisiye de böyle yansıyacak diye söze başlıyor Ege Kökenli...
EGE KÖKENLİ; "ONUR İLE ENERJİMİZ ÇOK TUTTU"
hem içinde bulunduğumuz ülkeyi hem de dünya meselelerini dert edinerek yazılan işler beni hep daha fazla cezbediyor. Bence bunun televizyonda da bunun karşılığını son dönemde yapılan işlerde görüyoruz. Sinemada da böyle bir yansıma olduğuna inanıyorum. Yeşilçam filmleri nasıl hala bize miras kaldıysa benim de bu filmleri tercih etmeme sebep oluyor diye Ege Kökenli...
Ben Onur'u gıyabında tabiiki tanıyordum ama burada tanışma fırsatım oldu. Çok eğlendiğim bir partner oldu. Çünkü kendisi çok komik bir insan.. Duygusal sahnelerimiz de oldu. Ben çok tatlı göründüğüne inanıyorum. Bu filmde de güleceğimiz anlar olacak ama bir komedi filmi diyemeyiz. Herkes kendinden bir şey bulacak çünkü hepimizin paranoyaları var. Filmdeki karakterim Nebahat zamanında edebiyatla sanatla haşır neşir olmuş ancak babasının vefatından sonra ondan kalan atölyenin başına geçmiş bir kadın. İki insanın biraz da entelektüel bir zeminde buluşmasını da hikayesi var. Güzel bir enerjimiz oldu, diyor.
Sonbahar aylarında vizyona girmesi planlanan filmin oyuncu kadrosunda Bülent Şakrak, Cihat Tamer, Füsun Demirel gibi önemli oyuncular da var. Filmdeki gelişmelerin takipçisi olmaya devam edeceğiz.