Berna Dörtpınar'ın kıpır kıpır resimleri eşliğinde binbir çeşit bitkiye ve hayvana kucak açan Kahkaha Kasabası, insanın doğayla arasındaki ilişkiye fantastik bir pencereden bakıyor.
Kahkaha Kasabası'nın neşeli çocuğu ile muzır tavşanı Şaşa, meraklarına yenilip gizlice Somurtuk Köyü'ne doğru yol aldıklarında kendilerini neyin beklediğinden habersizdir. Suyu akmayan bir çeşme, dalları olmayan bir ağaç, hatta içinde köpek olmayan bir köpek kulübesi... Bir şeyler yapıp karşılarındaki esrar perdesini aralamalı ve köyü şen kahkahaların yeri göğü inlettiği bir yere dönüştürmelidirler. Ama nasıl?
Tabii ki sevginin ve dayanışmanın gücüyle! Eğer kalben istersek ve bunun için mücadele edersek en çorak araziler yeşerir, kurumuş sular çağıldar, adı Somurtuk olan bir köy bile aniden Kahkaha Köyü'ne dönüşebilir.
Hüznün yerine sevinci, gözyaşının yerine kahkahayı koyan bu içten masal, doğanın renklerinden ve güzelliklerinden mahrum kalanların hayatlarını güzelleştirmek için okurları harekete geçmeye çağırıyor.
Çünkü dünya, gülünce çok daha güzel...