MEDYATAVA/ÖZEL
Seyir Derneği tarafından Ayvalık Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen Ayvalık Uluslararası Film Festivali, dün akşam Büyük Park Amfitiyatro’da düzenlenen açılış töreni ile başladı.
Açılış töreninde Mey|Diageo’nun katkılarıyla verilen “Yeni Bir …” Ödülü’nün sahibi de açıklandı. Belmin Söylemez, Ali Aga, Anna Maria Aslanoğlu, Asu Maro ve Nezaket Erden’den oluşan seçici kurul bu yıl “Yeni Bir Kurgucu” Ödülü verdi. Büyük Kuşatma filmiyle ödüle layık görülen Lisa Aksel Ayhan, açılış töreninde ödülünü Banu Zeytinoğlu’ndan aldı.
Açılış gecesinin en büyük heyecanı, Baba serisi, Kıyamet ve Konuşma gibi klasiklere imza atan usta yönetmen Francis Ford Coppola'nın 40 yıllık hayalim dediği "Megalopolis"nin Türkiye'de ilk kez Ayvalık'ta gösterilecek olmasıydı elbette. Ayvalıklılar ve çevre illerden gelen sinemaseverlerin hınca hınç doldurduğu amfi tiyatro deneysel bir ütopyaya ev sahipliği yaptı.
Merakla beklenen film, 85 yaşındaki yönetmenin 1970’lerin sonunda tasarlamaya başladığı ve kırk yılı aşkın süredir sürekli geliştirdiği tutku projesini nihayet kendi imkânlarıyla, cebinden harcadığı 120 milyon dolarla hayata geçirdiği bir proje olarak da dikkat çekiyordu.
Cannes'da 7 dakika boyunca ayakta alkışlansa da eleştirmenleri ikiye bölen film cesur sahneleriyle de izleyenleri şoke etti.
Megalopolis, Francis Ford Coppola’nın siyasi popülizm üzerine müthiş bir çıkış noktası yakaladığı karmaşık bir epik anlatı. Adam Driver, Giancarlo Esposito ve Nathalie Emmanuel’in başrollerde yer aldığı film Aubrey Plaza, Shia Labeouf, Jon Voight ve Dustin Hoffman başta olmak üzere kalabalık bir oyuncu kadrosuna sahip.
85 yaşındaki Coppola'nın, H.G. Wells'in Gelecek Şeyler kitabından esinlenen epik filmi, felaketle sonuçlanan bir yıkımın ardından New York benzeri bir metropolde geçiyor.
Hemen hemen her sahnesi özel efektler de içeren Megalopolis; Shakespeare tragedyalarından Fritz Lang’ın Metropolis’ine birçok gönderme içeriyor.
Coppola her ne kadar hayalindeki filmi "öğrenci usulü" çektiğini söylese de böylesine hit filmlere imza atan bir yönetmenden beklentimiz elbette bir başyapıt olacağı yönündeydi. Oysa sonuca bakınca anlıyoruz ki Coppola, "elalem ne der" diye umursamadan gönlünün istediğini yapmış. Sonuç olarak ortaya zor, karmaşık ve izlemesi zor bir ütopya çıkmış. Yönetmenin ilerleyen yaşını da hesaba katacak olursak belki de görkemli bir veda etmek istemiş. Bu açıdan bakıldığında da işin içine duygularımız giriyor, kafamız iyice karışıyor.
Size tavsiyem bu filmi izlemeden önce bilim-kurgu klasiklerini şöyle bir elden geçirmeniz. Aksi takdirde filmi sözlükle izlemeniz gerekebilir. Bir de "tek izleme hiç izlemedir." Megalopolis belki iki hatta üçüncü izlemeden sonra tam anlamıyla anlaşılacak gibi görünüyor.
Film önümüzdeki hafta Adana Altın Koza'da ve sonrasında da 25 Eylül'de İstanbul'da İKSV galaları kapsamında gösterilecek. Hemen akabinde de vizyona giriyor. Tüm bu sebeplerde dolayı filmi beklentisiz ve ön yargısız izlemenizi tavsiye ederim.
22 Eylül akşamı sona erecek Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nde hafta boyunca birbirinden iddialı filmler, söyleşiler ve etkinliklerle dolu bir hafta geçecek.
Festival direktörü Azize Tan açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Çok heyecanlıyız, her geçen yıl biraz daha dolu görüyoruz burayı. Çok mutlu ediyor bu durum bizi. Önümüzdeki bir hafta boyunca da Ayvalık sokaklarını sinemaseverler dolduracak, herkesi bir seanstan bir seansa koşarken, seans aralarında kafelerde oturup birbirleriyle film tartışırken göreceğimiz için büyük bir heyecan içerisindeyiz,” diyerek tüm destekçilere ve izleyicilere ayrı ayrı teşekkür etti.
Biz de aynı heyecanla hafta boyunca sizlere buradaki gelişmeleri aktarıp sinemanın coşkusunu yaymaya devam edeceğiz.