Suriyeli Ali'yle Türk Yakup'un ortaklaştığı duygu hepimizin kamburu: Hayalim yok!

Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin merkez yemekhanesinde R.A. adlı öğrenci intihar etti. Bu cümle tek başına bir ülkede infiale yeterli olmalıydı. Ama bizim ülkemizde o kadar çok ölüm haberi geliyor ki her gün okuduğumuz ölüm haberlerini hemen geçebiliyoruz. Bu hafta mesela Adana’da bir adam pompalı tüfekle sokakta ateş açıp üç kişiyi yaraladı, bir kişiyi öldürdü. Cezaevleri dolup taşıyor. Öyle taşıyor ki bazen düzenleme adı altında yer olmadığı için adi suçlular dışarıya bırakılıyor.

Ama yine de bir öğrencinin intiharı daha çok konuşulmalıydı. Çünkü bu aslında beni görün, ben de varım demekti. İntihar böyledir. Bir cinnet anı gibi değildir. Yavaş yavaş olgunlaşır. Yoksunluk hissi, yoksulluk hissi, görülmeme, anlaşılmama hissi insanı ele geçirir. Ve aslında bu öğrencinin yemekhanede intiharı hiçbir not bırakmasa da zaten “ekonomik” durumunu işaret ediyor. Başsavcılık yaptığı açıklamada olayın ekonomik nedenlerle ilgisi olmadığını söylese de R.A.’nın arkadaşlarının paylaşımı tam tersini söylüyor. Sık sık borçlarından bahsediyormuş. 2020 yılında İstanbul’da yaşamına son veren üniversite öğrencisi Sibel Ünli’nin de paylaşımları benzer bir sorunu işaret ediyordu; yoksulluğu.

Suriyeli Ali'yle Türk Yakup'un ortaklaştığı duygu hepimizin kamburu: Hayalim yok!

OYSA GENÇLİK KAYGISIZLIKTIR

Oysa gençlik kaygısızlıktır. Ama bizde böyle değil. Bizde gençlik ve hatta çocukluk bir travma halinde geçiyor. Anında yayın yasağı gelen görüntüleri sildik mi hafızamızdan? Şanlıurfa’da 8 ve 9 yaşlarında çocuk nişanlandı. Mesela bu çocukların hayatta normal olmalarını beklemek haksızlık olmayacak mı?

Suriyeli Ali’yle Türk Yakup’un ortaklaştığı “Hayalim yok” cümlesi hayat boyunca sırtlarındaki yük olmayacak mı?

Suriyeli Ali'yle Türk Yakup'un ortaklaştığı duygu hepimizin kamburu: Hayalim yok! - Resim : 2

Suriyeli Ali'yle Türk Yakup'un ortaklaştığı duygu hepimizin kamburu: Hayalim yok! - Resim : 3

Hadi bu çocuklara kurun şimdi, “Ülkemiz daha iyiye gidiyor, ekonomi şahlanıyor” cümlelerini. Ahmet’e karşı kuramazlar gerçi. Ahmet öldü. Ahmet 2013 yılında haftalık 100 liraya çalıştırılırken pres makinasına sıkışarak hayatını kaybetti. Ölümünün bedeli olarak işveren 30 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi. Bir çocuğun hayatı bu topraklarda sadece 30 bin etti.

Suriyeli Ali'yle Türk Yakup'un ortaklaştığı duygu hepimizin kamburu: Hayalim yok! - Resim : 4

YOKSULLUK KADER Mİ?

CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent Türkiye’deki intiharları TBMM’ye taşıdı. TÜİK verilerine yani resmi verilere göre 2002- 2023 yılları arasında 65 bin 545 kişi hayatına son vermiş. En fazla intihar eden yaş grubu ise 20-34 yaş aralığı. Yani bir insanın en verimli çağları. Bunca insanın psikolojik sorunlarının ortak olması beklenemez ama yoksulluğunun ortak olması hiç de şaşılacak bir durum değil. Çünkü yoksulluk sınırının 43 bin olduğu bir ülkede hepimiz fakiriz. Bakmayın birilerinin bu dünyada fakir olanın öteki dünyada cenneti yaşayacak demelerine. Ya da bakın aslında bu insanlar hangi altın varaklı evlerinden sesleniyor insanlara.

Yoksulluk kader değil ama bir seçim. Kimlerin bizi yönetmek istediğine dair seçimlerimiz. Bizi yönetmek için seçtiğimiz insanları denetlememek de bizim tercihimiz. Ama keşke bu yanlış tercihlerimiz çocukların, gençlerin hayatına mal olmasaydı. R.A.’nın yemekhanede görünmek için intiharı keşke bu ülkeyi inletebilseydi. Ama ben bu ülke insanından umudumu 45 çocuğun Ensar Vakfı’nda tecavüze uğradığı gün vazgeçtim zaten. O yüzden birileri ve hangi partiden olursa olsun her şeyin daha iyi olacağını söylediğinde gülüyorum. Bir ülke sadece yoksulluktan batmaz, vicdansızlıktan da batar. Biz çoktan battık.