Madımak Katliamının faillerinden Hayrettin Gül'e tahliye kararı... Hayrettin Gül hasta da Kuddusi Okkır sağ mıydı?

Henüz öğrenciydim; üniversite ikinci sınıftaydım. Siyaset bilimi okuduğumuz için gündemle içli dışlıydık mecburen. Türkiye’de gündemi bu kadar yakından takip etmek ya delirtir insanı ya da umursamaz biri yapar. Sanıyorum ki beni delirtti. Beni o dönem delirten iki görüntü vardı.
İlki bu ülkeye hem sağlık hem eğitim yönünde büyük katkılar yapan Türkan Saylan’ın pencereden aşağıya bakarak eliyle yaptığı işaret. Türkan Saylan kanserdi. Sabaha karşı evi basıldığında benim canım çok acımıştı. O işareti kapısı önünde kendine destek için toplanan kalabalığa ayrılın diye yapmıştı.

Ayrılın çünkü polisler de görevlerini yapıyor onlara yol açın diyordu. Türkan Saylan o ev baskınından 1 ay sonra hayatını kaybetti.

Madımak Katliamının faillerinden Hayrettin Gül'e tahliye kararı... Hayrettin Gül hasta da Kuddusi Okkır sağ mıydı?

İkinci görüntü hastane odasında bir deri bir kemik kalmış Kuddusi Okkır’ın fotoğrafı… Ergenekon’un kasası olmak iddiasıyla tutuklanmıştı Kuddusi Okkır. Cezaevinde kaldığı süreçte kanser oldu. Ailesi cezaevinden çıkması için çalmadık kapı bırakmadı.

Kuddusi Okkır’ı ‘delilleri karartma’ şüphesiyle bırakmadılar. Komaya girip, kanser metastaz yaptığında ailesine teslim ettiler. Kasa denilen Kuddusi Okkır’ın tedavi olacak parası bile yoktu. Kuddusi Okkır hastaneye yattıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Cenazesini belediye kaldırdı.

Taylan ve Okkır ölümlerinden 10 yıl sonra aklandılar. Suçsuzlarmış. Bizim bildiğimiz bu gerçeği bu ülkenin yöneticileri ve adalet dağıtıcıları görememiş meğerse.

Gelelim 6 Eylül 2023 tarihine. Resmi Gazete’de bir karar yayımlandı. 1993 yılında Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen Madımak Katliamı’nın faillerinden 75 yaşındaki Hayrettin Gül, “sürekli hastalık” gerekçesiyle tahliye edildi. Madımak Katliamı’nı uzun uzun bir başka zaman yazmak isterim. Bilen biliyor elbette ama sürekli hatırlamamız da gerekiyor; bu ülkenin aydınlarının bir otelin içinde nasıl yakıldığını.

Gül’ün tahliye kararı beraberinde bir sürü tartışmayı da getirdi. Yeşil Sol Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş şunları söyledi: Cezaevlerinde 651’i ağır hasta olmak üzere en az 1517 hasta tutsak yokmuş gibi, Sadece 2022 yılında cezaevlerinde en az 88 kişi yaşamını yitirmemiş gibi, Henüz geçtiğimiz hafta tüm başvurulara rağmen 70 yaşındaki kanser hastası Şakir Turan cezaevinde yaşamını yitirmemiş gibi Cumhurbaşkanı kararı ile Madımak katliamı faillerinden Hayrettin Gül affedilerek tahliye edildi.

28 Şubat Davası’nda hüküm giyen komutanlardan Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan da Cumhuriyet Gazetesi’ne konuştu ve şunları söyledi: “Tutuklu beş komutanın Adli Tıp raporlarında ileri yaşları, kronik hastalıkları ve de sakatlıkları yazılı olmasına rağmen, aylardır hak ettikleri tahliyeleri verilmiyor. Buna karşın Madımak’ta onca insanı katleden birinin tahliye haberini alınca beynimden vurulmuşa döndüm. İntikam duygusuyla yaratılan bu adaletsizliği biz affetsek Allah affetmeyecek.”

Duruma baktığımızda yaş ortalaması 81 olan beş komutan 2 yıl 19 gündür cezaevinde bulunduğunu anımsıyoruz. Ciddi sağlık sorunlarıyla ilgili Adli Tıp raporları da bulunan komutanlardan emekli Orgeneral Fevzi Türkeri (82), emekli Korgeneral Yıldırım Türker (82), emekli tümgeneral Cevat Temel Özkaynak (78) ve emekli Tümgeneral Erol Özkasnak (77) Sincan Cezaevi’nde, emekli Orgeneral Çetin Doğan (83) ise İzmir/Buca Cezaevi’nde yatıyor.
Bunların hepsini beraber değerlendirdiğimizde ortada adaletsiz bir kararın olduğunu görüyoruz. İnşa edilen ve övünülen kocaman adalet saraylarından adalet çıkmıyor. İronik tabi.

Alıştık halbuki. Keşke bu adaletsizliğe alışmasaydık. Keşke var gücümüzle haykırarak sorsaydık; Hayrettin Gül hasta da Kuddusi Okkır sağ mıydı?

Hayrettin Gül şairleri yakarken Kuddis Okkır şiirler yazan bir insandı.

Bu yazıyı onun cezaevinde yazdığı bir şiirle bitirmek istiyorum ve inanmak istiyorum ki gün gelecek kalem tutanlar, silah tutanlardan daha çok sevilecek.

"Bir gün gelecek 1 yıl kalacak
Bir gün gelecek 1 ay kalacak
Bir gün gelecek 1 gün kalacak
Bir gün gelecek geceler sözünü tutacak
Bir gün gelecek sabah olacak
Güneşi hep o köşede aramayacağım
Yosunlu duvarlarla dost olmayacağım
Kıskanmıştım beton duvarları ve onun dostu demir parmaklıkları
Bir daha sizi hiç anmayacağım
Vefasız değilim dostlara
Unutmuş olsalar da vefayı
Dört bir yan duvar, yalnızlık dolu
Yalnızlık öğretti susmayı ve düşüncelere sevgi katmayı."