OGM Pictures tarafından yapılan İstanbul İçin Son Çağrı, 90 dakikalık kısa bir sürede Aşk-ı Memnu'nun finalinin üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen yeni bir projede buluşmaları beklenen Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren Saat'e izleyiciyi doyuran bir film olarak öne çıktı.
Uzun yıllardır benzersiz uyumlarıyla ekranların en beğenilen çifti olan ikili sanki aradan yıllar geçmemiş gibi yalnızca yüzlerine eklenen yaşanmışlık ve olgunluk ile yeniden karşımıza çıktı.
Bir romantik komedi filmi olan İstanbul İçin Son Çağrı, Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ partnerliğinden bağımsız olarak da son derece başarılıydı. Yönetmenliğini Gönenç Uyanık’ın yaptığı filmin senaryosu da Nuran Evren Şit’e ait; senaryo birkaç sahne dışında gayet yerinde diyaloglarla bezenmiş.
New York uçuşunun ardından bagaj sırasında 'tesadüfen' karşılaşan çift, birbirlerini görür görmez çarpılıyor. Beren Saat'in hayat verdiği Serin karakterinin bagajını başkası alınca kahraman edasıyla ortaya çıkan Mehmet (Kıvanç Tatlıtuğ), normalin çok üstünde bir çabayla bavul için kendini paralıyor. Valiz bulunamayınca izini sürdükleri valizin teslim edileceği otele yerleşen ikili, laf arasında sık sık evli olduklarından bahsediyor ancak bunu yaparken flört de ediyorlar. Çiftin büyük bir aşk yaşacağının sinyalleri verilirken, Serin Mehmet'e 1 gün boyunca beraber vakit geçirmeyi teklif edince ortaya çok renkli anlar çıkıyor. Burada en çok dikkatimi çeken detay, filmin birçok yönden 'Before Sunrise' serisine benzemesi oldu.
Serin ve Mehmet karakterlerinin özellikle de Serin'in çok sıcak, çok flörtöz olması kafalarda soru işareti bıraksa da ilk yarım saatte aslında filmin sonu anlaşılıyor. Özellikle otobüs sahnesinde yer alan bir ayrıntı benim tahminlerimin doğruluğunu kanıtlamış oldu.
Gece boyunca sıradışı maceralar yaşayan çiftten Serin, bir ara sahte orgazm yarışmasına katılıp izleyenlere 'cringe' denebilecek anlar yaşatıyor.
Eğlendikleri gece, ikilinin ateşli bir şekilde sevişmesiyle son bulurken, sabah olunca her şey gün yüzüne çıkıyor ve evlilik, ilişkikler, boşanma hakkında dikkat çeken diyaloglar izleyicinin kendi hayatına dair kendisini sorgulamasına neden oluyor.
Bence bazı sahneler dışında son derece keyifli ve duygusal bir film olmuş.
Son olarak, geçinmeye gönlü olan mutlaka ilişkiyi kurtarmanın bir yolunu buluyor...