Türk edebiyatının en önemli isimleri arasında yer alan Orhan Veli, sıra dışı şiirleriyle asla unutulmayacak kalemlerden biri. Sanat hayatına değinmekten ziyade, bir şiirinde 'Bir de sevgilim vardır, pek muteber. İsmini söyleyemem, edebiyat tarihçisi bulsun' diyerek bahsettiği Nahit Hanım'a değineceğim.
Orhan Veli'nin o zamanlar ismini söyleyemediği sevgilisi 'Nahit Hanım'dır.
Büyük şair, büyük aşkı 'Nahit Hanım'a büyük bir sevgi beslemenin yanı sıra şiirlerinde de ondan sıklıkla bahsetmiştir.
Nahit Hanım'ı anlattığı kitabı okursanız, Veli'nin 'İstanbul Türküsü' başta olmak üzere birçok şiirine daha büyük anlamlar yükleyeceğinizden eminim.
Usta şairin kırık aşkının anlatıldığı mektuplar, onun kısacık yaşamından kesitlerle onu daha iyi anlamamızı sağlıyor.
Cemal Süreya'nın "Cumhuriyet döneminin küçük burjuva duyarlılığının anası" dediği Nahit Hanım, Cahit Sıtkı Tarancı, Sabahattin Ali, Necip Fazıl Kısakürek, Can Yücel, Edip Cansever, Arif Damar, Melih Cevdet Anday ve birçok değerli ismi kendine aşık etmiş.
Can Yücel, onun bacağındaki bene bile şiir yazmış. Bunca aşığın içinde Nahit Hanım yalnıca "Cebi delikti ama insandı. Fevkalade bir insandı. Onun kadar nazik ve terbiyeli birini görmedim" dediği Orhan Veli'yi sevmiş.
Orhan Veli ise Nahit Hanım'ı, hayatını kaybettiğinde cebinde diş fırçasına sarılı kâğıda yazdığı şu dizelerle anlatmış:
"Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar."
Usta şair, otobiyografik bir şiirinde de ondan bahsetmiştir:
"Ben Orhan Veli
1914’te doğdum
1 yaşında kurbağadan korktum
2 yaşında gurbete çıktım
7’sinde mektebe başladım
9 yaşında okumaya
10 yaşında yazmaya merak saldım
13’te Oktay Rıfat’ı
16’da Melih Cevdet’i tanıdım
17 yaşında bara gittim
18’de rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim
19’dan sonra avarelik devrim başlar
20 yaşından sonra para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim
25’te başımdan bir otomobil kazası geçti
Çok aşık oldum
Hiç evlenmedim
Ben Orhan Veli
Ben Orhan Veli
Yazık oldu Süleyman Efendi’ye mısra-i meşhurunun yazarı
Duydum ki merak ediyormuşsunuz hususi hayatımı
Anlatayım
Evvela adamım yani sirk hayvanı filan değilim
Burnum var kulağım var pek biçimli olmamakla beraber
Bir evde otururum
Bir işte çalışırım
Ne başımda bulut gezdiririm
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet
Ne İngiliz kralı kadar mütevazıyım
Ne de Celâl Bayar’ın ahır uşağı gibi aristokrat
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele biterim
Malda mülkte gözüm yoktur
Vallahi yoktur
Oktay Rıfat’la Melih Cevdet’tir en yakın arkadaşlarım
Bir de sevgilim vardır pek muteber
İsmini söyleyemem
Edebiyat tarihçisi bulsun
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım
Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
Sadece yazarlar arasındadır
Ne bileyim belki daha bin bir huyum vardır
Ama ne lüzum var hepsini sıralamaya
Onlar da bunlara benzer"