Bu coğrafyada, bu ülkede kadın olmak ekseriyetle zor. Bu cümleyi okuyunca bazı erkekler homurdanacak. Benim açımdan sorun yok; homurdan erkeklerle başa çıkmayı 35 yıllık ömrümde öğrendim.
Kadın olmak zor çünkü bir takım bıyıklı erkekler kadınların neler yapması gerektiği konusunda ahkam kesmeyi kendilerine hak gördükleri gibi bir de bundan keyif alıyorlar. “Kadınlar çalıştığı için erkekler işsiz kalıyor” sözünü hatırlıyor musunuz? Sanki kadınların iş hayatında yer alması kolaymış gibi, kendilerine bir yer edinmek için erkeklerden daha fazla emek etmeleri gerekmiyormuş gibi, sadece iş yerlerinde değil evlerde de çalışmaları, çocukların bakımını üstlenmeleri gerekmiyormuş gibi söylenmişti bu söz. 2009 yılında bu cümle üzerinden çok tartışma yürütülmüştü.
14 yıl sonra bugünlerde daha vahim bir konuyu tartışıyoruz. Yine bir takım bıyıklı abiler karma eğitimi ortaya attı. Ailelerin çoğu kız çocuklarını karma eğitim olduğu için okutmuyormuş. Yani bazı erkekler, çocuklarını okutmama kararını rahatlıkla alırken, onlardan konumca daha büyük olanlar da bu erkekleri destekliyor.
Atatürk, Kurtuluş Savaşı bittiğinde der ki yanındakilere, “Şimdi en büyük savaşımız başlıyor. Eğitim savaşı.” Her geçen gün anlıyorum ki biz bu savaşı kaybettik. Üstelik meydanlara bile çıkmadan. Şimdi meydanlarda Atatürk ismi de unutulmaya çalışılıyor.
Fakat bazı kadınlar çıktı. Hem kadın olmanın gücünü gösterdiler hem de Atatürk’ün adını korkmadan söylediler. Birbirinden başarılı, birbirinden güçlü, birbirinden cesur kadınlar Türkiye’de uzun zamandır yaşamadığımız bir sevinci yaşattılar bize. Filenin Sultanları, Milletler Ligi’nde şampiyon oldu. Fotoğraflarına baktığımda gözlerim doluyor. Şampiyonluk servisini atarken gözyaşlarına boğulan Eda gibi hissediyorum kendimi. Çoktandır unuttuğumuz değerleri, korkmadığımız anları, içten gülebildiğimiz geçmişimizi hatırlattılar bize. Bir zamanlar mutluyduk.
O kadınlar ki ne eleştirilere maruz kaldılar bu ülkede. Kimisi şortları kısa dedi, kimisi Ebrar’ın cinsel yönelimini taşladı, kimisi yeter bunları konuştuğunuz biraz da erkek futbolcuları konuşalım dedi. O kadınlar hiçbirini ciddiye almadı. Güldüler, geçtiler. Ve cevaplarını adeta smaç basar gibi bastılar; kafalarına kafalarına.
Üstelik hepsi bu galibiyeti Türk kadınlarına armağan etti. Zehra ayrıca birine daha adadı; 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden Hatay Voleybol Kulübü oyuncusu Ceren Topal’a…
Kendi adıma her birine teker teker teşekkür ederim. Uzun zamandır kimseye sarılmadığım gibi sarılalım isterim. Umudumuzun en tükendiği yerde, bittiğimiz dediğimizde, artık hiçbir şey düzelmez gibi gelirken elimizden tuttuğunuz, kanatlarımız olduğunuz, yüzümüzün ortasına kocaman bir gülücük kondurduğunuz için teşekkür ederim. Ebrar Karakurt’u biraz daha ayrı tutarım. Kendi olmaktan bir an vazgeçmediği, hakkında söylenenlere zerre kadar aldırmadığı, kimseyi umursamadığı için.
Filenin Sultanları; yolunuz açık olsun. Nice kızlarımız da size benzesin.