Beklenen gün nihayet geldi. 78. NBA sezonu yarın yapılacak maçlarla başlayacak. Şampiyonluk yüzüğü için mücadele edecek 30 takımı artı ve eksi yönleriyle değerlendirdim.
Atlanta Hawks: John Collins dışında kadroyu korudular. Takımda çok sayıda şutörün olması, Quinn Snyder'a sevdiği sistem olan dört şutör ve iki yaratıcıyı aynı anda oynatma şansı tanıyor. Savunma, fizik dezavantajı ve Trae Young'ın bencil oyunu, Snyder’in çözmesi gereken sorunlar. Trae Young çok iyi pasör. Atmak ve hücum yönlendirmek arasında denge kursa çok daha verimli oynar. Ancak yapmıyor. Young takımın yıldızı ama bir Kobe Bryant değil. Topu bu kadar domine etmemeli. Hawks doğrudan play-off için güçlü aday.
Boston Celtics: Kristaps Porzingis hamlesiyle savunmadan taviz verme pahasına hücuma yatırım yaptılar. Jrue Holiday, Derrick White, Jaylen Brown, Jason Tatum, Kristaps Porzingis ve Al Horford çift yönlü olarak ligin en iyi altılısı. Sorun geri kalanların onların kalitesinin çok altında olması. Dar rotasyona ilave olarak kriz anlarında takıma liderlik yapacak bir oyuncu eksiği var. Play-off öncesi 4-5 oynayabilen yedek uzun takviyesi şart. Celtics yıllardır şampiyonluk kovalıyor. Bu sene de hedef aynı.
Brooklyn Nets: Mikal Bridges'la ana skorerini bulan Nets, yetenekli kanat Cameron Johnson'la uzun süreli kontrat imzaladı. Nets, çemberi savunabilen atlet uzun ve çok yönlü kanat oyuncularıyla fena olmayan genç çekirdeğe sahip. Sorun, bu potansiyeli harekete geçirecek ve hücuma yön verecek bir liderin hem var hem yok oluşu. Ben Simmons bütün bu hücum yönlendirme sorununun ilacı. Ancak Simmons şut travmasının üstüne faul kaçırma fobisini eklediği için, delerek rakip savunmayı dağıttığı ve asistleriyle arkadaşlarına kolay sayı imkanı tanıdığı günlerin uzağında. Çoğu zaman sakat. Oynadığında ise hayalet gibi geziyor. Bu şartlarda Nets potansiyel barındırıyor ama fazla umut yok.
Charlotte Hornets: Eşekarıları artık Michael Jordan’ın takımı değil. Gabe Plotkin önderliğindeki grup Hornets’i satın aldı. Plotkin, Jordan’dan drattaki 2. seçim hakkını yapıp yönetimi öyle devretmesini istedi. O da daha büyük bir potansiyel olan Scoot Henderson yerine Brandon Miller’ı seçti. Önümüzdeki yıllarda bu kararı çokça tartışabiliriz. Yeniden yapılanma sürecine giren ve takım içinde çok sayıda problemli oyuncu barındıran Hornets'ın bu seneden beklentisi, genç çekirdeğin uyumu ve 2024 draftında üst sıradan seçmek.
Chicago Bulls: Boğalar, topa çok iyi baskı yapan ama şutu olmayan gardlar, boyalı alanı savunamayan uzunlar, açık alanda etkili çekirdeğe rağmen topu domine eden takımın yıldızının yarı saha hücumunda etkili olduğu tuhaf bir takım. Bu yapıyla gidecekleri yol en fazla play-in. Daha iyisi için köklü değişim şart. Zach La Vine ve DeMar DeRozan'dan biri gitmeli.
Cleveland Cavaliers: Max Strus'un gelişiyle eksik parçayı bulan Cavaliers için play-off yetmez. En az bir tur veya turlar geçmeli.
Dallas Mavericks: Kyrie Irving ve Luka Doncic'in etrafını savunmacı uzunlar ve şutör kısalarla dolduran Dallas play-off için yeterli kadro kurdu. Ancak takımın sorunu çok. Doncic, takımı hücumda elit seviyeye taşır ama kallavi kontratı kapan Irving ona ne kadar yardımcı olur, bilinmez.
Denver Nuggets: Son şampiyon, pivotun oyun kurduğu, gardların bitirici oynadığı ezberbozan sistemiyle yüzük için iddialı. Ligin en fizikli takımlarından biri olan Denver üst düzey hücumda, ortalama savunması ve oturmuş sistemiyle rahat. Tek sorun daralan rotasyon. Onu da sezon içinde çözerler.
Detroit Pistons: Yeniden yapılanma sürecindeki üçüncü yılına giren Pistons, takımı Monty Williams'a emanet ederek doğru koçu buldu. Kadronun neredeyse tamamı boyalı alandan skor üretiyor. Bojan Bogdanovic dışında şut atan oyuncu yok. Çok sayıda gençten kimlere yatırım yapılacağına karar verileceği bir sezon olacak.
Golden State Warriors: Stephen Curry 35 yaşına geldi ama hala durdurulamıyor. Ancak ona yardımcı olması gerekenler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Curry sağlıklı olduğu sürece takımını play-off'a taşır. Gerisi Chris Paul'un uyumu, Andrew Wiggins, Draymond Green ve Klay Thompson'ın göstereceği performansa bağlı.
Houston Rockets: 60 milyon dolarlık cap boşluğunu iyi kullandıklarını söyleyemem. Özellikle Dillon Brooks gibi dengesiz bir oyuncuya verilen 4 yıl/100 milyon dolarlık kontrat çılgınca. Buna rağmen savunma üstadı Ime Udoka, Fred VanVleet, Amen Thompson ve Dillon Brooks takviyesiyle kısa savunmasını sağlama aldı. Alperen'in point pivot oynamasını bekliyorum. Roketler için bu sene savunma kurgusunun oturması ve kimlerle devam edileceği kararının verileceği dönem olacak. Udoka, dağınık ve verimsiz bir yapıdan belli bir düzen oturtmaya çalışacak.
Indiana Pacers: Transfer döneminde iki sorununu çözen Pacers play-in yapmalı. Bruce Brown aranan kalıplı ve savunmacı kısa. Obi Toppin ve çaylak Jarace Walker, uzun forvet eksiğini giderecek profil. Rick Carlisle, Tyrese Haliburton liderliğindeki genç çekirdekle önümüzdeki seneler için çok daha iddialı olabilir.
Los Angeles Clippers: Tahmin edilmesi en zor takım. İlk bakışta maaş limiti olmadığı için hamle şansı sınırlı, iki süperyıldızı ya sakat ya verimsiz, yedekleri düşüşte, hücum yönlendirecek oyun kurucusu olmayan ve umudu azalmış bir yapı. Çaresizlik öyle boyutta ki Russell Westbrook'a önemli rol verecek hatta James Harden'ı takas etmeyi düşünecek seviyedeler. Öte yandan Kawhi ve George öylesi oyuncular ki, sağlıklı ve formda olduklarında bütün bu sorunları halı altına süpürüyorlar. Clippers'ın işi sağlama alıp takas yapması gerek. Ancak bu isim Harden olmamalı.
Los Angeles Lakers: Rob Pelinka bu transfer dönemine damga vurdu. Genç, atlet, savunmacı ve kalıplı bir kadro kurdu. LeBron James ve Anthony Davis'in etrafı çelik ağla örüldü. Tek sorun Koç Darvin Ham'ın takımı şampiyonluğa taşımaya yeterli olup, olmadığı. Geçen seneye bakarsak, sorunun cevabı, 'hayır'.
Memphis Grizzlies: Boz ayılar, Marcus Smart hamlesiyle aradığı lider karakteri buldu. Jaren Jackson Jr gibi çift yönlü etkili bir uzun da var. Grizzlies kanat rotasyonunda çok sayıda seçeneğe sahip olmasına rağmen çözüm bulabilmiş değil. Çetecilik oynamaktan vazgeçemeyen Ja Morant 25 maç ceza aldı. Şayet oyuna odaklanırsa Grizzlies için play-off iyi geçebilir.
Miami Heat: Heat sancılı bir transfer dönemi geçirdi. Jrue Holiday, Bradley Beal ve Damian Lillard'ı alma çabaları sonuçsuz kaldı. Onlarla uğraşırken Max Strus ve Gabe Vincent gibi önemli yan parça kaybedildi. Oyun kurucu ve şutör eksiği var. Ayrıca savunma zaafiyeti olan oyuncu sayısı fazla. Rotasyon daraldı. Savunma ve rotasyon bir şekilde çözülür. Çünkü Koç Eric Spoelstra çok sayıda sürpriz isimden verim almayı başardı. Bu sene de yeni isimlerle rotasyonu genişletip, savunmayı yukarı çekebilir. Ancak Kyle Lowry dışında oyun kurucu olmaması ve onun da yaşı ve sakatlık geçmişiyle soru işareti olması, koçun yeteneklerini aşıyor. Miami mutlaka takas yapmalı. Jimmy Butler ve Heat'in savaşçı ruhu, takımı bir tehdit yapıyor ama takviye şart.
Milwaukee Bucks: Giannis Antetokounmpo'nun yanına Damian Lillard hamlesiyle Bucks, savunma kimliğinden uzaklaşarak hücum takımına dönüştü. Giannis ve Lillard'ın hücumda durdurulamaz olması Bucks'ı şampiyonluğun en güçlü adayı haline getirdi.
Minnesota Timberwolves: Kurtların eli kolu bağlı. Draft hakları Jazz'da, maaş limitleri dolu, kadro uyumsuz. En fazla play-in yaparlar. Bir değişim şart. Karl Anthony Towns merkezli bir takas Wolves için umut olabilir.
New Orleans Pelicans: Zion Williamson hem sağlıklı hem kilo vermiş göründü. Yıllardır kilo vermeyen bu nedenle sıkça sakatlanan biri için, kilo vermek önemli adım. Umarım kilosunu korur. Zion fit haliyle Brandon Ingram ve ligin en iyi katkı veren yedek kadrosunun desteğiyle Pelicans'ı play-off'lara taşır.
New York Knicks: Az ama nokta atışı takviye yapan Knicks, Donte DiVincenzo'yla savunmacı keskin şutör eksiğini giderdi. Hücumun merkezine Jalen Brunson ve Julius Randle'ı koyan Knicks, Josh Hart ve Mitchell Robinson gibi elit savunmacılarla hücum-savunma dengesini sağladı. Koç Tom Thibodeau'nun bu sene de dar rotasyonu tercih edeceği görüşündeyim. Bütün bunlar New York'u güle oynaya play-off'a taşır. Ancak ondan sonrası için yolu uzun değil. Belki bir tur. Çünkü Knick tavanını bulmuş bir ekip.
Oklahoma City Thunder: Süperyıldızı Shai Gilgeous Alexander"ın etrafına dinamik, atlet ve iştahlı gençleri dolduran Thunder play-in için iddialı. Chat Holmgren beklenen savunma katkısını verirse şansları daha da artar. Oklahoma, önümüzdeki 7 yılda kullanabileceği 15 ilk tur hakkının bir kısmından vazgeçerek iddialı bir takım kurabilir ama GM Sam Presti ısrarla bunu tercih etmiyor.
Orlando Magic: Sihirbazların takımı ileri taşıyacak hamle yapacağını düşünüyordum. Ancak beklemeyi tercih ettiler. Magic, fizikli kanatlar Franz Wagner, Paolo Banchero ve pivot Wendell Carter JR'la heyecan verici çekirdeğe sahip. Her iki gard rotasyonu sorunlu. Çok sayıda alternatif var. Belli şeyleri iyi yapıyorlar. Ama net defoları var. Cole Anthony dışında sutuna güvenilecek kısa yok. O da fizik olarak çok küçük. Dış sut eksiği hücumda tıkanmaya neden oluyor. Bu sene de savunmadan güç alarak oynayacaklar. Ara takas döneminde şut atan kısa takviyesi gelmezse en fazla play-in yaparlar.
Philadelphia Sixers: 'Ayının on türküsü varmış. Onu da armut üstüne' sözü James Harden'ın son üç yıldaki ruh halini anlatıyor. Rockets ve Nets yönetimine yaptığını tekrarladı ve bir kez daha takasını istedi. Eski dominasyonunun uzağındaki sorunlu yıldızın tek talibi Los Angeles Clippers. Ancak onlar da Sixers'ın istediği draft haklarını vermiyor. Takasların ustası GM Daryl Morey bir formül bulamazsa Sixers sezona sorunlarla beraber girecek. Harden'ın bu tavrı, hücum yönlendirecek oyuncu eksiğini büyüttü. Taktik dehası Koç Nick Nurse bir ara formül bulacaktır. Örneğin Joel Embiid’i pas istasyonu olarak kullanıp, Mexey, Harris ve Melton gibi iyi bitiricilerle sonuca gidebilir. Ancak takası kafasına koyan Harden'ın varlığı bile zarar. Mutlaka gönderilmeli.
Phoenix Suns: Bradley Beal takviyesiyle Kevin Durant ve Devin Booker'ın yanına 3. yıldızı ekleyen Phoenix şampiyonluk adayı. Ancak bu üçlünün uyum sağlaması zor. Koç Frank Vogel'ın en önemli sınavı bu olacak. Oyun kurucularının olmaması bir diğer sorun. Phoenix çok iyi bir hücum takımı ancak çözmesi gereken çok sorunu var.
Portland Trail Blazers: Bayrak oyuncusu Lillard'ı takaslayan Portland'ın planları bugüne değil geleceğe yönelik. Takastan gelenler ve eldeki gençlerle play-in yapacak bir çekirdek oluştu. Ancak GM Joe Cronin'in bunu tercih edeceğini sanmıyorum. Malcolm Brogdon, Jerami Grant ve Robert Williams gibi piyasada karşılık bulacak oyuncuları göndererek draft hakkı veya genç oyuncu almak Portland'ın planına daha uygun.
Sacramento Kings: Krallar, savunmayı boşlayan üst düzey hücuma devam dedi. Sasha Vezenkov ve Chris Duarte gibi uygun yan parça eklediler. Kings'de herşey aynı ama geçen sezonki gibi ligi 3. sırada bitirmeleri zor. Çünkü rakipleri fazla güçlendi. Buna rağmen tempolu oyundaki başarıları ve devasa ofansif kapasiteleri play-off yapmalarına yeter.
San Antonio Spurs: 73 yaşındaki efsane koçu Gregg Popovich'le 5 yıllık kontrat uzatan Spurs'un hedefi oyuncu gelişimi olacak. Popovich, NBA'in yeni yüzü olması beklenen Victor Wenbanyama'yı 4 numara oynatacağını söyledi. Böylece Fransız uzunun fazla yıpranmadan NBA'e adapte olmasını amaçlıyor.
Toronto Raptors: Koç değişti ama sorunlar aynı. Hatta daha da derinleşti. Hücuma yön verecek oyuncu yok. Yarı saha hücumunda yetersizler. Herkes topu eline istiyor ve boyalı alana hücum ediyor. Alan açacak oyuncu az. OG Anunoby yıllardır rolünden şikayetçi ve gitmek istiyor. Koç Darko Rajakovic asistanlık döneminde dikkat çekici işlere imza attı. Bazı dokunuşlar yapacaktır. Örneğin rotasyonu genişletmek gibi. Ancak eldeki kadroyla sorunları çözmek mümkün değil. Köklü değişim şart.
Utah Jazz: Geçen sene Külkedisi hikayesi yazan Jazz, uzun forvet eksiğini John Collins ve drafttan seçtiği Taylor Hendricks ile giderdi. Bu sene Lauri Markkanen'in üç numara oynadığı dakikalar artabilir. Ancak halen hücum yönlendirecek net bir isim yok. Ayrıca savunma sıkıntılı. Buna rağmen Will Hardy'nin taktik zenginliği ve süperyıldız ışığı veren Lauri Markkanen'le Jazz sürpriz yapabilir.
Washington Wizards: Ligin en zayıf kadrosu. Tek yönlü ve aralarında uyum olmayan oyuncu sayısı fazla. Ara takas döneminde onlardan bazıları ve Kyle Kuzma gibi karşılığında birşeyler getirebilecek isimlerle yollar ayrılabilir. Jordan Poole'un bolca top kullanıp, skorer kimliğini öne çıkarmasını bekliyorum. Bu sene draft ettikleri Bilal Coulibally etkileyici fizik ve atletik özelliklere ilave olarak çok yönlü savunma yeteneğine sahip. Hücumda zamana ve aşama yapmaya ihtiyacı var. Kadronun geri kalanı için umutlu olmak zor. Wizards'ın planlarında bugün değil gelecek var. Ilk adım 2024 draftında üst sıradan seçim hakkı elde etmek.