Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında bir anlaşmazlık olduğu zaman zaman iddia edildi. Taraflara bu soru sorulduğunda asla böyle bir şey olmadığından bahsettiler. Fakat İmamoğlu’na ceza verildiği gün Kılıçdaroğlu’nun yurt dışında olması belli kırgınlıkların göstergesi değilse bile başlangıcı gibiydi. O gün İmamoğlu’nun yanında olan Akşener daha sonrasında ittifak masasından İmamoğlu ya da Yavaş’ın aday olmasının doğru olacağını söyleyerek kalkmıştı. Bu görüntüde bazılarının aklına İmamoğlu, Akşener’e mi yakın sorusu gelirken, belli bir zümre de Kemal Kılıçdaroğlu neredeydi diye sormuştu.
Sonrasında seçim rüzgârının başlamasıyla beraber bu sürecin üstü kapatıldı. Eğer seçim muhalefet açısından başarılı geçmiş olsaydı tablo muhtemelen bambaşka olacaktı. Şimdi ise CHP’de keskin bir ayrım var. Bir yanda “baba”nın arkasındakiler öteki tarafta “oğul”un yanındakiler... Kimin ne adım atacağı önceden kestirilememekle birlikte Kemal Kılıçdaroğlu sessiz tavrını korumaya devam ediyor. Ekrem İmamoğlu ise ilk somut adımını “İktidar İçin Değişim” adlı internet sitesini kurarak attı. Sitede direkt bir isim belirtilmemekle birlikte muhalefetin kazanması için değişim olması gerektiği vurgulanıyor. Elbette bu değişimin partinin genel başkanı ve onun kadrolarının yerlerini bırakmasıyla olacağı açık.
Bazı illerde CHP İl Başkanlarının İmamoğlu’nu desteklediği açıkça konuşulurken, tavrını Kılıçdaroğlu’ndan yana koyanlar da bunu söylemekten çekinmiyor. Üstelik İmamoğlu’nun yaklaşan yerel seçimlerde aday olmayacağı da kulislerde konuşuluyor. Bu durum 25 yıl sonra İstanbul’u kazanan CHP açısından bir tehlike oluşturabileceği gibi bu durum genel başkanlık koltuğuna kimin oturacağı sorusunun yanında pek önem arz etmiyor gibi.
Manifestosunu açıklayan Ekrem İmamoğlu’nun yakında bu harekete kimlerin katılacağını açıklayacak. Üstelik bu isimler sayıca az da değil. İmamoğlu yeni bir parti kurup İnce’nin durumuna düşmeyecek gibi gözüküyor. Kılıçdaroğlu sakinliğini korumakla birlikte 20 yılda gördük ki kendisi adımlarını adeta satranç oynar gibi atıyor. İmamoğlu değişim startını vermeden önce grup toplantısında CHP’nin tek adam partisi olamayacağına söyleyerek yaparak seçimden önce “oğlum” dediği Ekrem İmamoğlu’na atıf yaptı. Yani bu durumda kazananın kim olacağını önceden tespit etmek zor.
Peki olan kime oluyor? Elbette CHP seçmenine. Seçimden sonra özeleştiri bile verilmeyen, vekillerin gülerek fotoğraf attığı, “aslında onlar da kaybetti” açıklamalarının yapıldığı bir süreçten sonra uluorta yaşanan bu ayrılıklar seçmeninin güvenini zedeliyor. Bunun için büyük şirketlere anket yaptırmaya gerek yok, sosyal medyaya bakmak yeterli.
Fakat bu işin sonunda baba-oğul ilişkisinin kalmayacağı, aile birliğinin yıkılacağı tahmininde bulunmak afaki olmamakla birlikte iyi olan kazansın demek yerine seçmenin isteklerini can kulağı ile dinleyen, koltuk yerine ülkenin geleceğini düşünen kazansın demek doğru olacak.