Akşam gazetesinden Mezin Dedeyi'nin Zuhal Olcay'la gerçekleştirdiği röportaj şu şekilde:
Üniversite yıllarımda Maslak Kız Yurdu’nun kafeteryasında Zuhal Olcay’ın ‘Yalnızlığım’ şarkısını söyler, aşkı keşfetmeye çalışırdık arkadaşlarımla... Sonra zaten ‘Ben Bunları Anı Olsun’ diye yaşadım dediğinde de aşkı keşfetmiş ve vedalara başlamıştık bile. Benim için farklıdır Zuhal Olcay. Onu zarafet, asalet, yetenek diye anlatabilirim. Bir de o gözleri yok mu? Gülerken bile içinde bir hüzün damlası görebilirsiniz. Kısacası, dünyanın en güzel şarkısını dinlemek gibi bir şey...Bugünlerde ‘Bir Aşk Hikâyesi’ adlı dizide beğenerek izlediğimiz Olcay, AKŞAM’a konuk oldu ve yakında bir albümünün de piyasada olacağının müjdesini verdi...
‘Bir Aşk Hikâyesi’ nasıl gidiyor?
‘Bir Aşk Hikâyesi’, uzun soluklu olacağı için hikâyelerin
içerisinde farklı yolculuklar olacak. Ana karakterlerde büyük
değişiklikler olmamak koşuluyla farklı olaylar, farklı gelişmeler
barındıracak.
Belirli bir çalışma saatiniz var mı?
Kesinlikle var. Bunu artık yapıyorum. Dizi sürelerinin uzaması ile
birlikte çalışma koşulları çok çok ağırlaştı. Benim kafamdaki
planım haftada iki, maksimum üç gün sete gitmek. Bu nedenle ona
göre rol, ona göre karakter seçiyorum.
Bu yoğunlukta kaçış sendromu yaşanıyor mu oyuncular
arasında?
Oyunculuk, dünyanın en zor ikinci işi. Birincisi maden işçiliğidir.
Gerçekten çok zor. Kendinizi her an buzdolabındaymış gibi hazır
tutmalısınız. 8 saat sonra sizi dolaptan çıkarıp ‘Hadi oyna’
derler. Çok ciddi bir disiplin istiyor. Nedir o disiplin? İyi
yaşamak, iyi beslenmek, aklını ve psikolojini dengede tutmak,
yörüngede ve kendi yörüngende kalabilmek... Ama tabii bu çok
zor.
Zuhal Olcay’la çalışabilmek için ne
gerekiyor?
Haftada iki ya da üç gün sete gitmek istiyorum.
Özel istekleriniz olmuyor mu hiç?
Hayır, kendi özelimde kendi rahatımı, kendi çalışma koşullarımı
sağlayabilecek altyapıyı zaten oluşturdum. Kendi ekibim var.
Dolayısıyla işimi şansa bırakmıyorum. Set ortamında en ufak bir
gerginlik, çatışma, bizi çok etkiliyor. Bulunduğum ortamda bunun
olmasına izin vermiyorum.
Röportajın tamamını okumak için tıklayınız.