Sık sık mâli darboğaz kriziyle gündeme gelen ve son olarak Türkiye Gazeteciler Sendikası'yla (TGS) imzaladığı Toplu İş Sözleşmesi'yle yoluna sendikalı olarak devam eden Yurt gazetesinde sular durulmuyor...
Gazetenin sendikalı olmadan önce mâli sıkıntı yaşadığı dönemdeki çalışanları, haklarının ödenmediği gerekçesiyle yazılı bir açıklama yayınladı.
Böylece bir süredir gazetenin sahibi CHP eski Milletvekili Durdu Özbolat ile Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ arasındaki 'icra takibi' kavgasına bu kez muhabir, editör ve idari yönetimden olan eski çalışanlar da dahil olmuş oldu.
Çalışanlar, yaptıkları yazılı açıklamada ise "YURT’u kişisel siyasi ve ticari silahı gibi kullanmak isteyen Durdu Özbolat, her zaman gazetecilerin ayağına pranga oldu. Sadece yayın yönetmenine diş geçiremediği için, içeride maaşları verdirtmediği dönemler oldu. Bireysel çabalarla gazetecilerin yarattığı kaynaklar Özbolat'ın şahsi menfaatleri için kullanıldı" ifadelerini kullandı.
İşte, muhabir, editör ve idari yönetimden oluşan eski çalışanların imzaladığı o açıklama:
GAZETE PATRONU DURDU ÖZBOLAT TARAFINDAN MAĞDUR EDİLMİŞ, HAKLARI GASP EDİLMİŞ, MAAŞLARI ÖDENMEMİŞ YURT GAZETESİ EMEKÇİLERİNİN KAMUOYUNA DUYURUSUDUR
Bizler geçmiş dönemde çeşitli sürelerde YURT gazetesinde çalışmış basın emekçileriyiz.
Kamuoyunun değişik vesilelerle az ya da çok bildiği üzere, çalıştığımız süre içinde pek çok sıkıntı yaşamış, özlük haklarımızla ilgili haksızlıklara uğramış gazetecileriz.
Şu su götürmez bir gerçektir ve hiç kimse inkâr edemez: YURT gazetesinde hiçbir emekçi, maaşını zamanında ve tam olarak alamadı. Kimimiz aylarca sigortasız çalıştırıldı. Her zaman mağdur edildik, her zaman sıkıntıya düşürüldük.
Gazeteyi çıkaran Ajans Başkent Organizasyon Gazetecilik Reklamcılık Matbaacılık AŞ adlı Durdu Özbolat’ın patronajındaki şirket, çalışanlarına karşı yasaların öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmedi, basın emekçilerini her zaman mağdur etti. Bizler, haberciliğin adeta suç haline getirildiği bu karanlık döneme ışık tutabilmek adına büyük çabalar sarf ederken; emeğimizin, alın terimizin, ortaya koyduğumuz özverinin en büyük düşmanı, gazetenin patronu Durdu Özbolat oldu.
YURT’u kişisel siyasi ve ticari silahı gibi kullanmak isteyen Durdu Özbolat, her zaman gazetecilerin ayağına pranga oldu. Sadece yayın yönetmenine diş geçiremediği için, içeride maaşları verdirtmediği dönemler oldu. Bireysel çabalarla gazetecilerin yarattığı kaynaklar Özbolat'ın şahsi menfaatleri için kullanıldı.
Biz YURT emekçileri gazeteciler ve diğer çalışanlar bazen 9 aya ulaşan sürelerde maaş almadan çalıştık. Hakkımızı aradığımızda, emek verdiğimiz kurumun patronundan ve yöneticilerinden hayal edemeyeceğiniz hakaretlere uğradık. YURT yönetimi çalışanlarına hem maaş vermedi, hem de patronun ağzından hakaret etti.
YURT gazetesi, gazetecilik mesleğinin paçavraya dönüştürüldüğü bir dönemde bu duruma itiraz olarak doğmuş, can çekişen gazetecilik mesleğine suni teneffüs vermek isteyen gazeteciler tarafından emek emek örülmüş ve iktidarın karşısında dik duran muhalif, bağımsız, halkçı bir yayın organı haline bizler tarafından getirilmiştir. Ancak bugün hâlâ hak edilmiş alacaklarımızı tahsil edememiş, hayatımızı sürdürebilmek için farklı mecralarda mesleklerini icra etmeye çalışan gazetecileriz.
Bugün hiçbirimiz YURT gazetesinde çalış(a)mıyoruz. Kimimiz çıkarıldık, kimimiz “maaşların ödenmemesi” haline dayanamayıp şirkete ihtar çekerek ayrılmak zorunda kaldık. Kimimiz ise YURT’tan ayrılmasına rağmen hâlâ görev aldığı dönemde açılan davalarda yargılanıyor. Üstelik YURT yönetimi, yayın faaliyetinden ötürü açılan davalarda çalışanlarını yalnız bırakıyor, hukuki destek bile vermiyor.
Aşağıda imzası bulunan her birimizin farklı oranlarda ve ölçülerde YURT gazetesinden ve patron Durdu Özbolat’tan alacağı vardır. Kimimiz icra takibi başlattı, kimimiz dava açtı, bazılarımız mahkeme masraflarını karşılayamayacağı için beklemede kalmayı tercih etti. Ancak değişmeyen gerçek, her birimizin “emek hırsızlığı” sonucu mağdur olduğu gerçeğidir.
Bizler alacaklıyız, Durdu Özbolat borçludur;
Bu o kadar öyledir ki, her birimiz tahsil edemediği maaş alacaklarını belgelerle, dekontlarla mahkeme önünde kanıtlamaya hazırız.
Alın terimiz ve emeğimizle kazandığımız haklarımızı istiyoruz. Alacağız!
Nahit Duru
Tayfun Taliboğlu
Necdet Saraç
Cüneyt Ayral
Tekin Cebeci
Çağlar Tekin
Can Doker
Ömer Ödemiş
Cihad Taysi
Ahmet Çınar
Göksel Bozkurt
Arif Gündoğdu
Başak Günsever
Nazan Özcan
Ersoy Diyar
Işıl Özmüş
Fırat Fıstık
Hamza Aktay
Hüseyin Şimşek
Burak Kılavuzoğlu
Yunus Dalgıç
Arzu İzci
Alev Doğan
Orhan Şahin
Ali Abbas Akkaya
Taylan Kesanbilici
Utku Koca
Nazmiye Köseer
Beril Kaleli
Ozan Işık
Selin Arutan
Perihan Bakır
Yaşar Uzunlar
Adem Sarıkaya
Onurcan Uygur
Tuğçe Beyen
Hüseyin Köksal