A Haber’de Esra Kazancıbaşı’nın sunduğu “Medikal” programına
gazeteci ve TV yazarı Yüksel Aytuğ konuk oldu. Aytuğ, sağlık
yaşantısını, babasının bir yıl önce yakalandığı Alzheimer
hastalığını ve televizyondaki program ve dizilerin sağlığı ele
alışları hakkındaki düşüncelerini anlattı. Babasının bir yıl önce
yakalandığı Alzheimer hastalığına yakalanmamak için beynini elastik
tutmaya çalıştığını söyleyen Aytuğ, TV izleyicisinin sağlık
programlarına karşı seçici davranması gerektiğini belirterek,
“Vatandaşların önlerine getirilen her sağlık programını
tüketmemeleri gerektiğini düşünüyorum; çünkü içlerinde tamamen
ticari bakış açısıyla yapılan programlar var.”diye konuştu.
“ALZHEIMER’A YAKALANMAMAK İÇİN ZİHNİMİ ELASTİKİ
TUTUYORUM”
Babanızda Alzheimer olduğunu nasıl anladınız?
Hastalığın bir hayli hızlı ilerlediğini söylüyor doktorlar.
Unutkanlık zaten babamın 60’lı yaşlarından sonraki en büyük
şikâyetiydi. Babam hukukçuydu. Ajandasına davaları kaydetmeyi
unuttuğu ve davalarını atladığı bile oldu ilk dönemlerde. Daha
sonra sohbetlerden biraz daha geri çekildiğini fark ettik. Dost
sohbetlerinde o biraz kabuğuna çekiliyor ve başka şeylerle
ilgileniyordu. Artık giderek bilincinin ve hayatla irtibatının
dönem dönem kesilmeye başladığını fark ettik. Bunlar çok önemli
veriler, onun için paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Tanının erken
konmasında belirtilerin çok büyük önemi var.
Alzheimer’e yakalanmamak için hangi önlemleri
alıyorsunuz?
Geriye doğru yaşlanma olanağı tanıyan doğal besinleri asla ihmal
etmiyorum. Balık haftada en az 1 defa yediğim besinlerden biri
haline geldi. Ağırlıklı olarak zeytinyağı tüketmeye başladım.
Düzenli olarak ceviz tüketmeye başladım. Bunun yanı sıra bazı
vitamin haplarıyla da günlük hayatımı desteklemeye başladım. En
önemlisi arama motorlarını daha az kullanmaya çalışıyorum. Bu arama
motorlarının beyni tembelleştirdiğini düşünüyorum. Eskiden bir şey
bulmak için hafızamızı zorlardık; şimdi zorlamıyoruz. Unuttuğum bir
bilgiyi hatırlamak için en az 5 dakika düşünüyorum. Hemen elim
arama motoruna gitmiyor. Felsefi anlamda daha derin, düşünsel
boyutta yayınları takip etmeye başladım. Zihnimi ne kadar elastiki
tutarsam bana ileride o kadar yardımcı olacak.
“BAZI SAĞLIK PROGRAMLARI TİCARİ BAKIŞ AÇISIYLA
YAPILIYOR”
Bir televizyon yazarı olarak, televizyonlarda bulunan
sağlık programlarını sağlıklı buluyor musunuz?
Enflasyon her sektör için tehlikedir. Rekabetin kaliteyi
getirdiğine çokça şahit oluruz; ama rekabetin aynı zamanda
enflasyonu getirdiği de bir gerçektir. Bu konuda seyircilerin
seçici olmalarını arzu ediyorum. Önlerine getirilen her sağlık
programını tüketmemeleri gerektiğini düşünüyorum; çünkü içlerinde
tamamen ticari bakış açısıyla yapılan programlar var. Bazı
uzmanların, doktorların bu tür programları tamamen portföylerini
genişletmek, reklamlarını yapmak adına; hatta bu programlara
yatırım yaparak bu programların çıktığı konusunda televizyon
sektöründe yıllardır kulaktan kulağa fısıldanan dedikodular da
vardır. Onun için burada iş izleyiciye düşüyor. Tıp uzmanlık konusu
ve seçici davranmak kolay değil. Türk televizyon izleyicisinin bu
konudaki reflekslerine güveniyorum. Bizim izleyicimiz her gördüğünü
yutmaz. Biri bir şeye oynuyorsa, olduğundan farklı görünmeye
çalışıyorsa onu hemen gözleriyle soyup soğana çevirir ve evinin
ortasındaki sehpaya çırılçıplak koyar.
Dizilerin sağlığa bakışını nasıl buluyorsunuz?
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ bu konuda çok önemli bir yer oluşturdu.
Dizide tekerlekli sandalyeye mahkum kardeşin görüntüsü hatta alt
yazıyla verilerek akülü tekerlekli sandalye kampanyası teşvik
edildi. Son dönemde ‘Benim İçin Üzülme’ dizisi bu konudaki bayrağı
eline aldı. Zihinsel engelli gencin hayat mücadelesi, çevresiyle
ilişkileri o kadar gerçek ve naif anlatıldı. Ben sadece o gencin
sahneleri için bile ekran karşısına geçerim. Dizilerdeki sağlık
konularının iki ayrı işleniş biçimi var. Bir tanesi; kanser
hastalığının çaresiz, amansız, insanları ölüme sürükleyen bir
Azrail olarak gösterilmesi ve insanların umutlarının kırılması. Bir
de başka hali var ki; bazen çok ölümcül hastalıklar grip kadar
önemsiz bir şekilde tedavi ediliyor. Aslında bu da gerçeğin
dışında. Bence her ikisi de yanlış. Aradaki dengenin sağlanarak
gerçeğe yaklaşılması lazım. Dizilerin en fazla reyting alan
bölümleri fona şarkı verilen klip görüntüleri ve hastane sahneleri.
İşte, Aytuğ'un konuk olduğu programdan kesitler:
Yüksel Aytuğ'dan izleyiciye tavsiyeler
Sabah Gazetesi yazarı, konuk olduğu televizyon programında izleyiciye önerilerde bulundu.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin