Sabah yazarı Hıncal Uluç, bugünkü köşesinde Barış Pınarı Harekâtı’nın üzerinden bir hafta geçmesine karşın televizyon kanallarının bilgileri ’son dakika’ olarak duyurmasına tepki gösterdi.
Uluç, “Yahu bu sabah gazetemde okuduğum haberler, ekranda kırmızı yazılı ‘son dakika’ olur mu, be adamlar?. Ekranı bu sahte, bu kokuşmuş, bu naftalinli haberlerle ’son dakika’ diye kızartan yüzünüz kızarmaz mı, hiç?” dedi.
Hıncal ULUÇ / SABAH
Batsın "Son Dakika"nız!
Dün sabah kalktım.. Önce kahvemi içip gazetemi okudum.
Sonra ekran başına geçip, sırayla bütün haber kanallarını yani
"Koyun Sürüsü"nü dolaştım. Hepsi hâlâ ve ısrarla "SON DAKİKA" diye
ekranlarını dört köşe kırmızı çerçevelemeye devam ediyorlar..
Sekizinci gün olmuş, hâlâ " SON DAKİKA!.." Yahu batsın sizin son
dakikanız..
O utanmadan "SON DAKİKA" dediğiniz haberlere bakıyorum.
Yarıdan fazlası akşam yatarken okuduklarım..
"Kızıltepe'ye havan atıldı. 2 şehit..
ABD Başkan Yardımcısı Pence Ankara'ya geliyor.." Yahu bu sabah
gazetemde okuduğum haberler, ekranda kırmızı yazılı "SON DAKİKA"
olur mu, be adamlar?. Ekranı bu sahte, bu kokuşmuş, bu naftalinli
haberlerle "SON DAKİKA" diye kızartan yüzünüz kızarmaz mı, hiç?
Yahu dünyada neler neler oluyor daha.. Önemli.. Çok önemli..
Hani nerde "Halkın haber alma hakkı?." Nerde ha?.
Hani nerde, koyun sürüsü?.
Devam edin, 48 saatlik, üç günlük haberleri "SON DAKİKA" diye
vermeye ve gerçek son dakika, gerçek yeni ve gerçek çok önemli
haberleri, artık o kırmızı ekrana bakmayı kanıksamış insana
duyurmayın. Arada kaynatın onları ve bunun
adına "Gazetecilik" deyip, mesleği karartmaya devam edin
olur mu?.
Yuh olsun hepinize.. İçinizde "Ben bu sürüden ayrılacağım.
Ben, dünya haber kanalları gibi, çağdaş yayıncılık
yapacağım.
Ben bu ülkede fark yaratacağım" diyen bir kişi çıkaramadığınız
için hepinize "Yazıklar olsun!."