Teknoloji devi Honeywell’in Türkiye anketinde ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Uçakla seyahat eden yolculara yönelik yapılan ankette, seyahat edenlerin büyük çoğunluğu yemek servisi yerine kablosuz ağ bağlantısını tercih ediyor.
Honeywell (NYSE: HON) tarafından Türkiye’de gerçekleştirilen anket; daha akıllı, daha hızlı ve daha fazla çevre dostu uçuşların arayışında olan teknoloji meraklısı ve eko-bilinçli hava yolcusu sayısının giderek arttığını gösteriyor. Öyle ki; Türk yolcular uçakta bulunacak olan kablosuz ağa (Wi-Fi) yemekten daha çok önem veriyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Geniş, Türkiye'de ki hava taşımacılığı endüstrisinin hızla büyüdüğüne dikkat çekerek, yolcu kapasitesi arttıkça ihtiyaçların da çeşitlilik kazandığını dile getirdi. Türkiye’de yapılan anketi değerlendiren Geniş, “Yolcuların bu kadar yoğun Wi-Fi ihtiyacı olması bizi elbette şaşırttı. Artık yolcular uçakta yemekten daha çok internete ihtiyaç duyuyorlar. Evlerinde internete nasıl giriyorlarsa uçakta da kesintisiz internet ihtiyacı duyuyorlar. Uçağın içerisinde artık insanların biraz keyfine de hitap etmek gerekiyor, konfor ve rahatlık önem kazandı. Doğal olarak yerde başlayan eğilim şimdi göğe de yansıdı.” dedi.
ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI ŞART
Geniş, Atatürk Havalimanı'nın, pek çok ünlü havalimanını sollayıp Arupa'nın en yoğun hava limanı listesinde ilk beşe girdiğini hatırlatarak; "2013 yılında Türkiye'de yolcu kapasitesi yaklaşık 150 milyon kişiydi, bunların yaklaşık 76 milyonu iç hat yolcusu, geri kalanı ise dış hat yolcusuydu. 2014 yılında Atatürk Havalimanı yaklaşık 56 milyon yolcuyu misafir etti. 56 milyon yolcunun yarısı transit yolcu İstanbul'da ki hava limanları sadece Türk yolcuların değil yabancı yolcuların ihtiyaçlarına da hitap ediyor. Bölgenin merkezi haline gelmiş bir hava limanı bu yüzden 3.hava limanına çok ihtiyacımız var.” diye konuştu.
ŞAŞIRTAN ANKET SONUÇLARI
Ankete göre, yolcuların terminal içerisindeki vakitlerinin
sorunsuz ve pürüzsüz geçmesini sağlayacak yeni teknolojileri
kullanmak arzularıyla, verimlilik arayışı çevre boyutunun ötesine
geçmektedir. Neredeyse tüm yolcular (\%97), yeni teknolojinin stres
düzeylerinin düşürülmesinde kilit olduğu konusunda hemfikir;
yolcuların yüzde 91’i e-biniş kartları ve e-bilet okuyucularını,
yüzde 82’si ise bagaj takip sistemini, seyahat deneyimlerinin
verimliliğini iyileştirecek önemli teknolojiler olarak vurguluyor.
Yolcular terminalde daha hızlı hareket edebilmek için e-biniş kartı
gibi teknolojileri kullanmasıyla birlikte, güvenlik kontrolünden
sonra eğlence ve dinlence yerlerinde daha fazla zaman geçiriyor ve
bu durum havaalanı gelirlerini de arttırıyor.
Ankete katılanların üçte ikisinden fazlası (yüzde 67), havaalanına
en son gittiklerinde eğlence-dinlence yerlerinde daha fazla vakit
geçirdiklerini belirtti. Bu trend; sıcaklık yönetimi, aydınlatma,
yangın algılama ve dijital video gibi yolcuların seyahatini
terminal içerisinde daha pürüzsüz ve sorunsuz geçirmelerini
sağlayacak ileri düzey ve entegre bina sistemlerine yönelik talebi
de artıyor.
YEMEKTEN ÇOK Wİ-Fİ İSTİYORLAR
Uçak içi Kablosuz İnternet Bağlantısı, dünya genelinde çoğu
pazarda hala gelişmekte olan bir teknoloji olmasına rağmen,
yolcuların uçarken evleriyle ve işyerleriyle bağlı kalmak
istedikleri çok net. Beş yolcudan dördü (yüzde 88), uçak içi
kablosuz internet bağlantısının mevcut olmasının önemli bir seyahat
özelliği olduğuna inanırken; 10 yolcudan biri, uçak içi kablosuz
internet bağlantısı olmayan bir havayolu şirketiyle uçmayı bile
düşünmeyeceğini ileri sürüyor.
Ayrıca, yolcuların yüzde 65’i, önceden koltuk seçimi imkanı veya
uçakta ücretsiz yemek servisi gibi uçak içerisindeki en az bir
ekstra özelliği, uçak içi ücretsiz kablosuz internet ile
değiştirebileceğini belirtti.
Yolcular uçağa bindikten sonra, sorunsuz ve verimli bir uçuş deneyimine odaklanıyor. Çevresel verimlilik konusunda, yolcuların yaklaşık üçte ikisi (yüzde 64), seyahat ve fiyatın aynı olması halinde mevcut havayolu şirketini daha fazla çevre dostu olan bir şirketle değiştirmeyi düşüneceğini belirtirken, beş yolcuda birden fazlası (yüzde 21) daha iyi bir çevresel ayak izine sahip olan bir havayolu şirketi ile uçmak için daha yüksek bedel ödeyebileceklerini ifade etti. Honeywell’in Safran’la birlikte geliştirdiği EGTS elektrikli yeşil taksi sistemi, uçak taksi halindeyken ana motorlar yerine elektrikli motorları kullanıp uçak başına düşen yakıt tüketimini yüzde 4’e kadar ve pistteyken emisyonları yüzde 75’e kadar azaltarak eko-verimlilik beklentilerini karşılamak üzere tasarlanmış durumda. (İHA)