Limak ve İÇTAŞ holdinglerinin kurduğu YK Enerji'nin Akbelen Ormanı'ndaki ağaç kesimine karşı eylemler yapıldı. Eylemler de ağaç kesimi de sürdü. Bazen eylemlerde TOMA'lı, bibergazlı müdahaleler yaşandı. Oradaki köylülerin, doğa savunucularının sesi 80 milyon tarafından duyuldu.
Akbelen'deki ağaç katliamı sürecinde birçok iddia ortaya atıldı. O iddiaları hakkında Yeniköy Kemerköy Termik Santralleri açıklamada bulundu.
Yeniköy Kemerköy Termik Santralleri, "Yeraltındaki kömür rezervi yeterli değil" iddiasına, "Yeniköy Kemerköy Termik Santrallerinin üretiminin devamı için gerekli olan yerli kömür rezervinin yeterli olmadığına yönelik iddialar gerçekleri yansıtmamaktadır. Halen maden ruhsatı bulunan sahada çıkarılmayı bekleyen yaklaşık 160 milyon ton kömür bulunduğu raporlarla tespit edilmiş bulunmaktadır. Tesisin kapasite kullanımına göre 2041 yılına kadar çıkarılacak bu kömürle çalışacak santraller, Türkiye’nin enerji ihtiyacına yanıt vermeye devam edecektir. Tesislerde yerli kaynak olarak kullanılan linyit ile bu süreçte ithal enerjinin de önüne geçilecektir." yanıtını verildi.
"Son günlerde bazı yayın organlarında yer alan haberlerde, sosyal medya paylaşımlarında ve bazı sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan açıklamalarda Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri hakkında gerçeği yansıtmayan bazı iddialar ortaya atılmıştır." denilerek yapılan açıklamanın öne çıkan kısımları şu şekilde:
"3 MİLYON FİDAN DİKİMİ"
Orman Genel Müdürlüğü ve Yeniköy Kemerköy Termik Santralleri arasında 2020 yılında imzalanan “Gönüllü Ağaçlandırma İş birliği” protokolüyle ülke genelinde 3 milyon fidan dikimi gerçekleştirilmiş ve söz konusu miktar 2.000 futbol sahası büyüklüğünde bir alana denk gelmektedir. Hedef bu sayıyı 2025 yılı sonuna kadar 5 milyon fidana çıkarmaktır. Ayrıca bugüne kadar 22 bin 100 zeytin ağacı dikimi gerçekleştiren şirket, yılda 40 ton zeytin hasadı yapmakta ve 8 ton soğuk sıkım zeytinyağı elde ederek bunu çalışanları ve bölgedeki paydaşları ile paylaşarak bölgeye artı değer sağlamaktadır.
BODRUM SUSUZ MU KALACAK?
"Santraller yüzünden Bodrum susuz kalacak." iddiasına ilişkin şu açıklama yapıldı:
Şirketimiz tarafından bugüne kadar bağımsız kurumlara hazırlatılan hidrojeoloji raporları bu iddiaların doğru olmadığını ortaya koymaktadır. 2012 yılında hazırlanan Hacettepe Teknokent Teknoloji Transferi Ar-Ge Danışmanlık Enerji Sağlık Çevre ve İletişim Sanayi Ticaret A.Ş., TKİ Işıkdere (Milas-Muğla) Linyit Sektörü Açık İşletme Şevlerinin Duraylılığının Ve Drenaj Koşullarının Araştırılmasını konu alan raporda, yeraltı suyu potansiyeli ve su kaynaklarının değerlendirilmesine ilişkin özetle şu tespitlere yer verilmiştir: “Proje alanında gerçekleştirilen hidrojeoloji amaçlı çalışmalar, işletme alanında yüksek bir yeraltı suyu potansiyeli oluşumunu sağlayabilecek bir hidrojeolojik yapının bulunmadığını ortaya koymuştur. Benzer şekilde, işletme alanındaki drenaj ağı gelişimi, alanda önemli bir yüzey suyu potansiyelinin de gelişemeyeceğini göstermiştir.”
2013 yılında hazırlanan TKİ‐GELİ Akbelen‐Karacahisar (Milas‐Muğla) Linyit Sahaları Ve Yakın Dolayındaki Hidrojeolojik Koşulların Mevcut Verilere Dayanılarak Linyit Madenciliği ve Bodrum İçme suyu Kuyuları Açısından Değerlendirilmesi, Değerlendirme Sonuç Raporu Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TKİ) Güney Ege Linyit İşletmeleri (GELİ) başlıklı raporunda da, “Akbelen sahasında kazı faaliyetleri ile birlikte oluşabilecek yeraltı suyu boşalımı nedeniyle işletme alanı dışındaki bir alanda yeraltı suyuna bağımlı herhangi bir sistemin etkilenmesi beklenmemektedir” denilmektedir.
“10.2.2. İşletme etki alanında yeraltı suyu sorunları” bölümünde açıklanan konular şu şekilde alıntılanmıştır:
-Akbelen sahasında kazı faaliyetleri ile birlikte oluşabilecek yeraltı suyu boşalımı nedeniyle işletme alanı dışındaki bir alanda yeraltı suyuna bağımlı herhangi bir sistemin etkilenmesi beklenmemektedir. Bunun başlıca nedeni, Akbelen sahasındaki hidrojeolojik sistemi oluşturan gölsel kireçtaşlarının parçalı olması ve böylece büyük oranda işletme alanı sınırları dışına yayılmamasıdır.
-Bodrum kuyularının bulunduğu fay zonu ile Karacahisar sahası arasında hidrojeolojik etkileşimin mümkün olduğu kabul edilse dahi Karacahisar sahasındaki akifer olan gölsel kireçtaşlarının taban kotu, Bodrum kuyularının suyunu çektiği ana akifer olan otokton karst akiferinin tavan kotunun üzerinde yer almaktadır
-Akbelen mevkii orman alanı için müracaat safhasında çeşitli kurumların görüşlerine başvurulmuştur. Görüşüne başvurulan DSİ 21. Bölge Müdürlüğü de Profesör Mehmet Ekmekçi’ye ait hidrojeoloji raporunu referans almış, ayrıca teknik uzmanlarının sahadaki inceleme gözlem ve çalışmaları sonucu olumlu görüş beyan etmiştir.
NE KADAR ORMAN KESİLDİ?
"780 bin dönüm orman alanı kesildi" iddiasına Santral şu yanıtı verdi:
Hava haritalarında da görüleceği üzere Akbelen Kayadere orman alanının kenarında bir adadır. 780 bin dönüm orman alanı olduğu iddiası gerçek dışı olup sadece 780 dönüm alanda bir çalışma söz konusudur. Orman niteliği bulunmayan bu bölge orman kenarında bir endüstriyel plantasyon alanıdır. Fotoğraflarda mavi ile kesim yapılan ve kesimi tamamlanan alan işaretlenmiştir.
AĞAÇ KESİMİ DEVAM EDİYOR MU?
"Ağaç kesimi devam ediyor." ve "Kesim olacağı için jandarma alanda bekliyor." iddialarına ilişkin şu açıklamalar yapıldı:
30 Temmuz 2023 tarihinde Muğla Valiliği tarafından resmi olarak açıklandığı gibi ağaç kesimi tamamlanmış ve ağaç kesimi sonrası sahadan kesilen ağaçların kaldırılması çalışması OGM tarafından yapılmaktadır. Kesilen ağaçlar endüstriyel odun olarak kullanılmak üzere sahada tomruk haline getirilmekte ve tasnif edilmektedir.
Jandarmanın bölgede bulunmasının Yeniköy Kemerköy Termik Santralleri ile ilgili bir ilişkisi yoktur. Eylemcilerin izinsiz olarak maden sahasına ve kesim işlemi tamamlanan alanlara giriş yapmaları endişesi nedeniyle iş güvenliği açısından sıkıntı yaşanmaması için kesilen ağaçların tomruk haline getirilmesi tamamlanıncaya ve tüm çalışmalar bitinceye kadar jandarma şahısların sağlık ve güvenliğini koruma görevini devam ettirmektedir.
AĞAÇ KESİMİ YASA DIŞI MI?
"Akbelen’deki kesimin önünde yargısal engel var. 2021 Aralık ayında şirketin orman kesim
izni süresi doldu ve yenilenmedi yani Akbelen’deki orman kıyımı izinsiz, yasa dışı." iddialarına şu yanıt verildi:
Akbelen’de kesimin önünde yargısal ya da idari bir engel yoktur. Yasal tüm adımlar atılmış ve resmi makamlar tarafından alınan kararlar doğrultusunda çalışmalar yürütülmektedir. Kaldı ki Ankara 11. idare mahkemesinde şirketimiz tarafından işletilen santralin kapatılması için açılan davada da benzer iddialardan bahsedilmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının varlığı ileri sürülmüştür ancak idare mahkemesi davacının bu asılsız iddialarını kabul etmemiş ve davayı reddetmiştir. Yerel mahkemenin bu kararı Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından da onanmıştır. Bugüne kadar yargının verdiği tüm kararlar maden sahası lehine olup, yargısal bir engel söz konusu değildir. Bu süreçte 3 kez bilirkişi raporu alınırken, 3 keşif yapılmış, ağaç kesiminin önünde bir engel olmadığına dair teknik rapor açıklanmıştır. Bu raporlar uyarınca da Muğla 1. İdare Mahkemesi maden faaliyetinin devamının gerektiği yönünde karar vermiştir. Son olarak İzmir Bölge İdare Mahkemesi 7. Dava Dairesi iki kez yapılan itirazı reddedip Muğla İdare Mahkemesi’nin kararının doğru olduğunu tescil etmiştir. Bunlara ek olarak, Orman Genel Müdürlüğü’nden gerekli izinler de alınmıştır. Yargısal bir engel olduğuna dair iddialar tamamen gerçek dışıdır.