Yeni Bir Yayıncılık Modeli: Cinius
Cinius Yayınları’nı yakından tanıyoruz. Kitap yazdınız, bir an önce yayınlamak, raflarda görmek istiyorsunuz. Bu noktada Cinius Yayınları ile işbirliğine giriyorsunuz. Son dönemde Kadıköy’de de yeni bir şube açtınız. Biraz daha açalım mı yayınevinin vizyonunu, temsil ettiği şeyi?
Cinius Kadıköy çok kaliteli ve başarılı bir şube oldu. Yazar destekli yayıncılığın ilk örneği Türkiye’de Cinius’dur. Çok beğenildiği ve benimsendiği için kısa sürede benzerleri, kopyaları, rakipleri doğdu. Genelde de Kadıköy’de açıldı bu rakipler. Rekabette kopyalanmak, taklit edilmek çok güzeldir bence, beğenilen doğru iş yapan taklit edilir. Zeynep taklitlere kızıyor ama ben doğru yolda olduğumuzu gösteren bir unsur olduğunu düşünüyorum bu tarz yayınevlerinin sayısının artmasının.
Zaten taklitler gerçek olanın değerinin altını çizer. Cinius’un daha iyiye gittiğini gösteriyor bu durum. Kişisel destekli yayıncılık denen şey Batı’da son derece yaygın, Türkiye’de ise hala bir önyargı var bu tarz yayıncılığa. Sanki kitabın kalitesi ile ilgili bir sorun varmış gibi bir düşünce doğuyor bazı insanların kafasında. Oysa çok kaliteli, çok iyi satan, hatta ödüller almış kitaplar çıktı yayınevinizden. İnsanların bu önyargısını nasıl değerlendiriyorsun?
İnsanların alıştığı bir sistem var. Para ödeyip kendi değerlerini yazma fikrini anlamakta zorlanıyorlar. Acaba ben yazdığım kitaba para yaptırdım da değerimi mi kaybettim düşüncesi var. Oysa tam tersine, atılımcı ve yenilikçi bir durum bu, kendini ifade etmenin bir yolu bu. Türkiye’de her türlü medyayı, reklamı kullanan bir takım güçler, güçlü yayınevleri var, bir şekilde yazar yaratabiliyorlar bu güçle. Çok değerli yazarlar da kimi zaman bu güce sahip olmadıkları için bir köşede kalabiliyor. Yazarların bu noktada kendilerine inanması gerekiyor, satılacaklarına inanmaları gerekiyor.
“Copy paste diyorum ben, kopyala yapıştırcı yayınevleri taklitlerimiz.”
Bu önyargının kırılması gerektiğine inanıyorum. Cinius Yayınları 2005’den beri 1000’in üzerinde kitap yayınlayabiliyorsa ve şubeler açabiliyorsa bu bir şeyin göstergesidir artık. Bunu kabullenmek ve saygı duymak gerekiyor. Taklitlerinizi nasıl değerlendiriyorsun?
Copy paste diyorum ben, kopyala yapıştırcı yayınevleri taklitlerimiz. Sitelerine girdiğimde bütün söylemleri, kullandıkları ifadeler, sloganları olduğu gibi Cinius’un ilk kez gündeme getirdiği ve yazıya döktüğü ifadeler. Onlarda var olmayan ve bizde olan ise sözlerin yerine getirilmesi meselesi. Bize gelen ve deyim yerindeyse aldatılan yazarlardan biliyorum. İnsanların doğruyu araştırıp doğruya gitmesi gerekiyor. Aldatılmamak için farkındalık çok önemli.
Piyasanın taleplerini iyi takip ediyorsunuz Cinius olarak.
Yazarlar beklemedeler şu anda, Kadıköy şubemiz daha çok yeni,daha bebek ama emeklemeden yürümeye başladı. Markanın şubesi olduğu için hemen ayaklandık. Buraya gelen bir takım yazarlar akıllıca bir iş yaptılar ve kendi kitaplarını kendileri sattılar. İnsanlara bu noktada şu mesajı veriyorum, kendiniz inanacaksınız ve öyle yola çıkacaksınız kitap söz konusu olduğunda. Biz D&R’a, İnkılap’a, Remzi’ye, bütün dünyaya açılma kapısıyız sizin için, bu fırsatı nasıl değerlendireceğiniz ise size kalmış.
“Başlattığımız eğitimle yazar adaylarını besliyor, eğitiyor, vizyonlarının oluşmasını sağlıyoruz.”
Belli bir maliyeti var yayıncılığın, bunu kabul etmek gerekiyor.
Biz kendi yatırımlarımıza devam ediyoruz. Kendi matbaamızı kurduk, Cağaloğlu’nda heyecan verici bir eğitim programına başladık. Cinius Yayınları yazarlığın ve kurmaca dünyanın sırlarına ilgi duyan edebiyat meraklılarına, belli bir roman veya öykü dosyası bulunan, denemeler ve bilimsel çalışmalara imza atmak isteyen yazar adaylarına kapılarını açıyor artık. Yeşim Cimcoz, Füsun Çetinel, Özlem Kiper, Zeynep Aytekin, Diren Yardımlı ve ben kitabın a’sından z’sine yazar adaylarını besliyor, eğitiyor, vizyonlarının oluşmasını sağlıyoruz. Yoğun, güçlü ve verimli bir eğitim gerçekleştiriyoruz. Bir ekol ve okul olarak devam ettirmek istiyoruz bu girişimimizi. Anahtar aslında insanların kendini geliştirmelerinde, okumalarında, farkında olmalarında. Devamı zaten gelecektir.
Cinius yalnızca ilk kitabını yazan yazarların ilgisini çekmiyor, daha önce farklı yayınevlerinden kitapları çıkmış yazarların da ilgi odağı haline gelmiş durumda. Klasik yayınevlerinden yazar transferi oluyor diyebiliriz bu noktada. Yine aynı şekilde sizin yarattığınız yazarlar farklı yayınevlerine geçebiliyor. İyi bir yazarın önü çok açık Cinius ile başlayınca.
Her gelen yazara bunu tavsiye ediyorum. Eğer kariyer olarak düşünüyorsanız yazarlığı, Cinius iyi bir başlangıçtır. Devamında bizimle devam edebilir ya da farklı yayınevleriyle yola devam edebilirler. Dediğim gibi olduğu gibi kendini geliştirmekle ilgili bir durum bu.
Yeni bir yazarı ne kitapçı ne dağıtımcı tanıyor. Doğru tanıtım çok önemli bir noktada. Bütün önyargılar kırılıyor böylece. Yeni kollar açmayı düşünüyor musunuz Cinius’da?
İleriki dönemde yapacağımız şeyler var, şu an tasarlama ve projelendirme aşamasındayız.
“İnsanlar işlerinin ve kitaplarının sahibi oluyor bizim modelimizle.”
Berrin Gürcan’ın Çikolata Fabrikası uluslararası bir tasarım ödülüne layık görüldü. Klasik yayınevlerinin de takibindesiniz. Cinius modeli diye bir şeyden bahsedebiliyoruz artık.
Çok normal bu. İnsanlar bir şeyler yazmak istiyorlar, büyük yayınevleri bir noktaya kadar alıp değerlendirebiliyor, basabiliyor. İnsanlar işlerinin ve kitaplarının sahibi oluyor bizim modelimizle.
Daha az para ödeyeceğim diye adı sanı duyulmamış, amatör yayınevlerine gitmeyin diyorsun, bu önemli bir uyarı. Piyasayı araştırın, öyle kararınızı verin. Eserine güvenen bize gelsin demeni de önemsiyorum. Biraz açar mısın bu eserine güvenme durumunu?
Eserine güvenen derken yaptığı işi sahiplenen kişiyi kast ediyorum. Eser çok iyi olabilir ama onun satacağına, haber değeri olduğuna ilk önce yazar inanacak. Biz en iyi editörlük hizmetini sağlayabiliriz, en iyi kapağı yapabiliriz ama reklamı arkasına almadan başarılı olması çok zor. Bu noktada bir yatırım yapması gerekiyor. Bütçesi yoksa da satışına gayret etmesi gerekiyor.
“Cinius daha birçok ilkle okurlarıyla buluşacak, yazarlarını çoğaltacak.”
Az önce 10 yaşındaki bir ‘genç yazar’dan söz ettin. Nasıl tanıştın, nedir hikaye?
Sıla Yurtseven genç yeteneğimizin adı, babası geldi, 15 kitap projesi var, birinciyi tamamlamış, babası bize geldiğinde kızının ne yazdığını bilmiyordu. Editörümüz metni inceledi ve müthiş bir kitapla karşı karşıyayız dedi. Editörün düzelteceği bir şey bile yoktu neredeyse. Devamında ofisimize ailece bir ziyaret daha yaptılar, Sıla’nın heyecanı ve azmi hepimizi çok etkiledi. İçgörüsü ve kalbi yüksek bir çocuk. Kendi kendine kapaklar yapmış. Cinius bu ve buna benzer daha birçok ilkle okurlarıyla buluşacak, yazarlarını çoğaltacak.
SAYIM ÇINAR