Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Sel Yayıncılık’ın sahibi İrfan Sancı ve çevirmen İsmail Yerguz'un Guillaume Apollinaire’nin ‘Genç Bir Don Juan’ın Maceraları’ adlı kitabını yayımladığı ve çevirdiği için ‘müstehcenlik’ suçundan yargılandığı davayı izledi.
Aynı yazarın başka bir kitabın yayıncısına Türkiye’de verilen ceza nedeniyle AİHM Türkiye’yi haksız bulmuştu..
Sel Yayıncılık’ın yayınladığı Guillaume Apollinaire’in Genç Bir
Don Juan’ın Maceraları adlı romanı hakkında, “müstehcenlik”
suçlamasıyla başlatılan yargılama, Yargıtay’ın yayıncı ve çevirmen
hakkındaki beraat kararını bozmasının ardından yeniden başladı.
Yargıtay yayıncı ve çevirmen hakkında 6-10 yıl arasında hapis
cezası istemiş yerel mahkemenin kararının kanuna aykırı olduğunu
ileri sürmüştü.
MÜSTEHCEN KİTAP DAVASI NASIL GELİŞTİ?
Tüm eserleriyle dünya kültür mirası ilan edilen Apollinaire’in
romanının edebi değerinin sorgulandığı dava, 2010 yılında
sonuçlanmış, mahkeme Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerinin
bilirkişi raporuna dayanarak kitabın yayıncısı İrfan Sancı ve
çevirmen İsmail Yerguz hakkında beraat kararı vermişti.
Beraat kararının ardından karar, 3. Yargı Paketi kapsamında
ertelenmek üzere bozulmuş, savcılığın itirazıyla dosya Yargıtay’a
taşınmıştı.
Beraat kararı Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından oybirliğiyle
bozulmuş, yayıncı İrfan Sancı ile çevirmen İsmail Yerguz’un 6 ila
10 yıl hapsi istenmiş, yerel mahkemenin kararının “kanuna aykırı”
olduğunu ileri sürülmüştü.
TGC DURUŞMAYI İZLEDİ
İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen
duruşmayı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay
Olcayto, TGC Genel Sekreter Sibel Güneş, Türkiye Yayıncılar Birliği
Başkanı Metin Celal’in de aralarında bulunduğu gazeteciler,
yayıncılar, sanatçılar ve yayıncılara destek için adliyeye gelen
üniversite öğrencileri izledi.
DURUŞMA 17 ARALIK’A ERTELENDİ
Duruşmada, İrfan Sancı ve çevirmen İsmail Yerguz hazır bulundu.
Sancı ve Yerguz’un avukatları mahkemeye daha önce sundukları
AİHM’in Apollinaire’in ‘On Bir Bin Kırbaç’ romanının Türkiye’deki
yayıncısına verilen cezayı haksız bulduğunu gösteren kararın (Aktaş
kararı) Fransızca tercümesinin yapılmasını istedi.
Hakim kararın Fransızca’sının Türkçe’ye çevrilmek üzere Adalet
Bakanlığı’na gönderildiğini ve bakanlıktan çevirinin gelmesini
beklediklerini belirtti. Duruşma, savunmanın verilmesi ve
ilgili karar metninin Türkçeye çevrilmesi talebiyle 17 Aralık
2013 tarihine ertelendi.
METİN CELAL: YAYINCILAR HAPİS CEZASIYLA KARŞI
KARŞIYA
Davayı izleyen Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celal,
davanın yayınlama ve ifade özgürlüğü açısından önemine vurgu yaptı.
Yayıncıların hapis cezası ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen
Metin Celal, “Eğer burada Yargıtay’ın istediği şekilde hapis cezası
kararı çıkarsa; bundan sonra yayıncılar, çevirmenler, yazarlar;
edebiyat eserleri ‘müstehcen’ olduğu gerekçesiyle yargıdan hapis
cezası alabilir duruma gelecekler. 2000’li yıllardaki duruma tekrar
dönmüş olacağız” dedi ve şu noktalara dikkat çekti:
“Bu davanın bir an önce beraat kararıyla son bulmasını, dünyanın
en büyük yazar ve şairlerinin eserlerinin edebi niteliğinin yargı
tarafından tartışmaya açıldığı, kitapların toplatıldığı, yazar,
yayıncı ve çevirmenlerin hapis talepleriyle yargılandığı sayısız
davaya yenilerinin eklenmemesini diliyoruz. Bunun için Meclisi ve
hükümeti, Türkiye'de ifade ve yayınlama özgürlüğünü engelleyen ve
tarafı bulunduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı düşen, ahlakçı
ve yasakçı zihniyetle alınan yargı kararlarını önleyecek somut
adımlar atmaya çağırıyoruz.”
İRFAN SANCI: DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNE DİREK
MÜDAHALE
Müstehcen kitap yayınladığı iddiasıyla yargılanan yayıncı İrfan
Sancı ise “Roman, bir kurgu metindir. Kafada oluşturulmuş metnin
yayınlanmasından yargılamak demek, düşünce ve ifade
özgürlüğüne direk müdahale demektir. Ortada, somut objektif bir
olayın anlatıldığı metin yok. Bir kurgu metin söz konusu. Metin de
düşünceyle ifade edilebilen bir şeydir. Kurgu metine müdahale,
doğrudan yayınlama özgürlüğüne müdahaledir” diye konuştu.
AİHM DAHA ÖNCE TÜRKİYE’Yİ HAKSIZ BULMUŞTU
Türkiye’de 1999 yılında aynı yazarın 11 Bin Kırbaç isimli kitabı
toplatılmış ve yayıncıya ağır para cezası verilmişti. Hades
Yayıncılık’tan Rahmi Aktaş, 2004 yılında Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi grotesk edebiyatın önemli
kitaplarından biri olan sado-erotik roman On Bir Bin Kırbaç’ın
‘müstehcen’ olarak değerlendirilmesini haksız bulmuştu. AİHM
kararında; sanat eserlerini yayımlayanların ifade özgürlüğü
hakkını kullanırken görev ve sorumluluklarının da bulunduğunu, söz
konusu eserin dünya çapında tanınmış bir yazar tarafından kaleme
alındığına, Avrupa’nın edebiyat mirasının bir parçası olduğuna, ilk
yayımlandığı 1907’den bu yana yüzü aşkın yıl geçtiğine, o zamandan
beri kitabın birçok dile çevrildiğine, internette yer aldığına da
vurgu yapılmıştı ve Türkiye, haksız bulunmuştu.