10 Ekim tarihinde Ankara’da meydana gelen ve 102 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısına 3 gün önce getirilen gizlilik kararının ardından, dün de yayın yasağı ve beraberinde eleştiri yasağı getirildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ile Ankara 6.Sulh Ceza Mahkemesi’nce alınan karar; medya kuruluşlarına “Soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel, sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren her türlü medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayınların yapılması yasaklanmıştır” ifadesiyle duyuruldu.
Karar; medya kuruluşlarına ulaştıktan sonra bir süredir yavaşlatılan Twitter’da ana gündem maddesi oldu. Gazeteciler karara tepkilerini tek tek dile getirmeye başladıktan sonra Cumhuriyet, Evrensel, Özgür Gündem ve BirGün’ün başında olduğu bir grup gazete “Yayın yasağı bizim için yok hükmündedir” açıklaması yaptı.
Türkiye’de son dönemde üst üste yaşanan benzeri olaylarla ilgili yayın yasağı getirilmesi alışkanlık haline gelirken, özellikle bu karara eklenen “eleştiri” ibaresi büyük tepkiyle karşılandı.
Peki bu kararların basın özgürlüğü açısından değerlendirildiğinde nasıl bir yaptırımı var? Basın mensupları ve halkın ifade özgürlüğü kapsamında en doğal hakkı olan “eleştiri”, soruşturmadaki gizliliği ihlal eder mi? Mahkemenin aldığı bu kararlara uyulmaması halinde medya organları ve bireylere nasıl bir yaptırım uygulanır, karara itiraz hakkı var mıdır?
Avukat Hayati Şahin, tüm bu soruların cevaplarını Medyatava'ya açıkladı. Tek Soru'da!