Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), A Haber'e 6 yayın durdurma cezası vermesine gazetecilerden tepki geldi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca, televizyonlara verilen yayın durdurma cezasının çağ dışı olduğunu ve evrensel yayın özgürlüğü kriterleriyle çeliştiğini savundu.
Konunun, son olarak YSK’nın A Haber’e verdiği yayın durdurma cezalarıyla kamuoyu gündemine geldiğini belirten TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca şu açıklamayı yaptı:
"Televizyonlara yönelik uygulanan yayın durdurma cezaları maalesef giderek halkın haber alma hürriyetini engelleyen bir uygulamaya dönüşmüştür. YSK ve RTÜK son zamanlarda bu ceza yöntemini umarsızca gündemlerine almışlar ve adil olmayan oranlarda da acımasızca uygulamışlardır. Bu çağ dışı cezalandırma yönteminin son kurbanlarından biri de A Haber olmuştur. Ayrıca yayın ihlalleri pek çok kanalda olmasına karşın sadece bir televizyon kanalının üzerine gidilmesi oldukça manidardır. Yayın durdurma, ekran karartma gibi yaptırımlar, halkın haber alma hürriyeti ile çelişen ve son tahlilde basın özgürlüğünü sekteye uğratan açıkça sansür biçiminde bir cezalandırma yöntemidir. Basını denetlemekle görevli resmi kurumlar; asıl amacı habercilik olan televizyon yayınlardın ziyade, halk sağlığını ciddi olarak tehdit eden, ne olduğu belirsiz sözde ilaç benzeri gıda maddelerini her gün ekranlardan pazarlayan, tele satış yöntemiyle yalan yanlış, bir çoğu defolu, ürün sattıklarını iddia ederek insanları mağdur eden ve hepsinden önemlisi silahların sergilendiği, mermilerin havada uçuştuğu, vurdulu, kırdılı, işkenceli, ölümlerden ölüm beğenmeli mafya dizilerinin, üstü kapalı biçimde toplumsal şiddete ya da teröre destek olan dizilerin, filmlerin kızılca kıyamet yayınlandığı televizyonları masaya yatırmalılar. Yayın politikalarını habercilik ya da aktüel yayıncılık olarak belirleyen yayın kurumlarına yönelik yaptırım uygulamalarını ise çağdaş dünya standartlarına uygun olarak ekstra kamu spotu yayınlama gibi daha çok maddi boyutu olan cezalar ile sınırlamalılar. TGF olarak, A Haber nezdinde yaşanan yanlış cezalandırma yönteminden vazgeçilmesine, halkın haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün evrensel kriterlerine saygılı olunması gerektiğine bu vesileyle bir kez daha vurgu yapıyoruz."