Farelerde yaşlanma sürecini tersine çevirmeyi başaran bilim insanı, bu uygulamanın geleceğine dair konuştu. Harvardlı biyolog, çalışmanın yakında insanlara da uygulanacağını, konunun yalnızca zaman meselesi olduğunu dile getirdi.
İnsanoğlu yüzyıllardır ölümsüzlüğe çare arıyor olsa da, yaşlanan ve işlevsiz hale gelen bedenlerimiz ölümsüzlük bulunsa dahi pek de mutlu bir gelecek getirmeyebilir. Bu nedenle bedendeki yaşlanmanın durdurulması ve hatta tersine çevrilmesi adına birçok çalışma yürütülüyor. Bunlardan biri de Harvardlı biyolog David Sinclair tarafından yapılıyor. Yaptığı deneylerle farelerde yaşlanma sürecini geri çevirmeyi başaran araştırmacı, heyecan verici açıklamalarda bulundu.
Genellikle bu tür yeni bulguların olgunlaşması için uzun süreler gerekiyor. Öyle ki şimdilerde teorisel olarak olabileceği konuşulan çoğu keşif şu an yaşayan insanlar tarafından görülemeyecek ve birkaç kuşak sonraki nesile kalacak. Ancak Sinclair’e göre fareler üzerinde yaptığı deneylerden elde ettiği sonuçlar, çok daha yakın bir gelecekte insanlar üzerinde denenebilir.
CNN kanalının ortaklığıyla 31 Mayıs ve 3 Haziran arasında düzenlenen sağlık etkinliği Life Itself’te katılan David Sinclair, çalışmasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
‘Yaşlanmayı tersine çevirirsek hastalıklar olmaz. Bugün elimizde, 70’lerinizde kansere yakalanmaktan, 80’lerinizde kalp rahatsızlığı yaşamaktan ve 90’larınızda Alzheimer olmaktan endişelenmeden 100’lü yaşlarınıza kadar yaşamanızı sağlayacak bir teknoloji var. Gelecekte dünya böyle olacak. Mevzu kelimenin tam anlamıyla artık bir zaman meselesi. Gençleştirme çalışmaları çoğumuz hayattayken insanlara uygulanacak bir seviyeye erişecek.’
YAŞLI FARE EN AZ YAVRULARI KADAR İYİ GÖRMEYE BAŞLADI
Sinclair’e göre bu tarz çalışmalarda bilim insanlarının gözden kaçırdığı en önemli olgu, ‘yaşlılık’ oluyor. Özellikle modern tıbbın, yaşlılığı yavaşlatmak veya tersine çevirmek yerine çürüyen bir bedenin hayattan kopmasını biraz daha geciktirecek ilaçlarla uğraştığını düşünüyor. Yaşlılık nedeniyle insan bedeninde oluşan birçok hastalığın, durum tersine çevrildiğinde ortadan kalkacağını savunuyor.
‘Bir farenin beyni gibi bir organındaki yaşlanmayı tersine çevirdiğimizde, yaşlanmayla bağlantılı hastalıklar da ortadan kalkıyor. Hafıza geri geliyor ve demans yaşanmıyor. Gelecekte yaşlanmayı geciktirmenin ve geri çevirmenin çoğumuzun mustarip olduğu hastalıkları tedavi etmekte en iyi yöntem olacağını düşünüyorum.’
2020 yılında Sinclair ve ekibinin yayımladığı çalışma, erişkin hücreleri kök hücrelere çeviren proteinleri kullanarak farelerde yaşlanan hücreleri gençleştirme üzerineydi. Başarılı olarak aktarılan araştırmada, görme yetisi zayıflamış ve retinaları hasar almış yaşlı bir farenin, bu işlem sonunda en az yavruları kadar iyi görmeye başladığı ortaya çıktı.
AZ YEMEK YEMEK YAŞLANDIRMAYI GECİKTİRİYOR
Yaklaşık 20 yıldır yaşlanmayı geciktirme ve tersine çevirme üzerine araştırmalar yapan Harvardlı bilim insanı, çalışmalarının umut vadettiğini dile getiriyor.
‘Anlayabildiğimiz kadarıyla bu kalıcı bir dönüşüm. Bunun, yaşlanmanın geri çevrilmesi için vücudun her yerinde uygulanabilecek evrensel bir süreç olabileceğini düşünüyoruz.’
İnsanların daha az yemek yediklerinde ve öğünlerini azalttıklarında yaşlanma etkisinin daha da azaldığını belirten Sinclair, bu yöntemi kendi üzerinde de denediğini ve işe yaradığını dile getiriyor.
‘Son 10 yıldır biyolojik test yaptırıyorum ve bu süreçte giderek daha da gençleştim. Biyolojik saatimdeki en büyük değişiklik, az yemek yediğimde ortaya çıktı. Şu anda günde sadece bir öğün yiyorum.’
Kısa bir süre önce de, yaşlanmanın etkilerinin 30 yıl tersine çevrilen yeni bir yöntem de keşfedildi. Hücre üzerinde yapılan deneylerin başarılı sonuçlar verdiği ortaya çıktı. Başka bir araştırmada ise ölü bir bedende yer alan gözlerin, ölümden yaklaşık 5 saat sonra yeniden canlandırıldığı gözlemlendi.
(Kayıp Rıhtım)