Bir süredir tedavi gördüğü hastanede Cumartesi günü hayatını kaybeden edebiyatın dev ismi Yaşar Kemal, yazarların bugünkü köşelerine taşındı.
Yazarlar, usta edebiyatçı ile yaşadıkları anıları okuyucuyla paylaşırken, köşelerde Kemal'in Türkiye edebiyatındaki önemine vurgu yapıldı.
İşte, yazarların Yaşar Kemal'in ölümünün ardından kaleme aldıkları yazılar:
Anıların içinden Yaşar Kemal
Önümde, Hürriyet'in Cumartesi ekinin birinci sayfası. Yıl 2003.
Kocaman, güleç yüzlü bir Yaşar Kemal fotoğrafı. Önünde kitap yığını. Röportajın başlığı şöyle: "Yaşar Kemal'i sobalı evde kurtaran İnce Memed 50 yaşında."
Bir kitabın edebiyat tarihi sınavından da, okur sınavından da geçişinin dünya edebiyatından seyrek olan örneği. O röportajda, bir kitabın gerçek öyküsünü ondan bir masal gibi dinledim.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Cengiz Çandar / Radikal
Yaşar Abi...
Seni nasıl yazalım Yaşar Abi. Yazılacak ne varsa sen yazdın zaten şu 92 yıllık kısacık ömründe. Senden daha iyi yazacak halimiz yok ki Yaşar Abi.
Yeryüzünün üzerine elveda dediğin haberi, bana, “Kürt Sorunu ve
Barış” başlıklı bir panelde konuşma yapmak üzere kürsüde bulunduğum
sırada ulaştı Yaşar Abi.
İkimizi birbirine bağlayan en temel üç sözcük, iki kavram –Kürt
sorunu, barış- üzerinden son kez ve tuhaf bir iletişim kurdun
benimle.
Aramıza dönmen için hiçbir umut olmadığını bildiğim için zihnimi aramızdan ayrılış anını duymaya çoktan hazırlamıştım. Hatta, sağdan-soldan “Otur bir Yaşar Kemal yazısı yaz” telkinleri de oluyordu. Yapmadım. Yapamadım.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Mehmet Barlas / Sabah
Yaşar Kemal'li yıllar da geride kalırken
Yaşar Kemal'i düşünürken O'nu yakından tanıdığım 1960'lı yılları
hatırlıyorum ve Yahya Kemal'in "Akıncılar"ının dizeleri aklıma
geliyor...
"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!"
O dönemde "Sol"un Türkiye'yi de dünyayı da değiştireceğini ve daha iyi bir dünyaya taşınacağımızı düşünürdük. 1962'de İşçi Partisi'nin (TİP) Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar Hukuk Fakültesi'ne gelmiş ve bir dershanede toplanan bir grup öğrenciye uzun uzun Marksizm'i, sosyalizmi, İşçi Partisi'nin vaat ettiği yeni düzeni anlatmıştı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Mustafa Balbay / Cumhuriyet
Yaşar Kemal…
İngilizler, “Bizim son bin yıldır en büyük başarımız nedir’’ diye bir tartışma açmışlar…
Önerileri tek tek sıralamışlar. Üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk diyen olmuş. Sınırlar aşan keşifler sıralamaya girmiş. Bilimsel buluşlardaki başarılar hayli geniş yer tutmuş.
Bütün bunların üzerine Shakespeare çıkmış. “Bizim” demişler
“yüzyıllar boyu en büyük başarımız Shakespeare gibi bir küresel
değer yetiştirmiş olmamızdır.”
Edebiyatçılar, bir yanıyla çağının tanığıdır bir yanıyla da çağını
aşan ölümsüz bir işlev üstlenirler. Onların bıraktığı eserler
kalıcı olmaktan öte her dönem çoğalmaya devam ederler.
Yaşar Kemal Anadolu topraklarının en yerel ve en küresel yazarıdır.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Oktay Gönensin / Vatan
Keşke Yaşar abi görseydi
Çağrı uyduruk bir “tarihi çağrı” değildir, gerçek bir “tarihi
çağrı”dır.Cumhuriyet tarihinin en uzun ve en kanlı Kürt isyanını
başlatan, otuz yıldan fazla bu isyanı yöneten kişi, örgütüne silah
bırakma çağrısı yapmıştır.
Barış sürecinin, “kardeşlik projesi” olarak ilk işaretini veren
siyasi iradenin beklediği nihai karşılık böylece gelmiş ve sürecin
en son aşamasına, savaşsız ve kansız bir demokrasi hamlesi
aşamasına geçilmiştir.
Barış sürecinin gerçekleşebilmesinin koşullarını geçen on iki yılda
sağlanmış demokratik gelişmeler oluşturmuştur.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.