Yaşadığı şiddeti canlı yayında anlattı: Gülerek parmağımı kırdı

Ahmet Kural'ın parmağını kırdığını iddia eden Naz Çekem, 2. Sayfa programına telefonla bağlandı.

Google Haberlere Abone ol
Yaşadığı şiddeti canlı yayında anlattı: Gülerek parmağımı kırdı

2014 yılında oyuncu Ahmet Kural'ın parmağını kırdığını iddia eden Naz Çekem, Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına telefonla bağlandı. Çekem, 4 yıl önce yaşadığı şiddeti canlı yayında anlattı.



'Psikolojisi bozulmuş'



"Fettah Can’ın düğününden gelmişlerdi. Ben arkadaşımın doğum günündeydim. Aynı mekandaydık. Beni gördü. Herhalde gözüne beni kestirdi. Önce sözel olarak tacizde bulundu. Küfürler etti.



Arkasından ben sakinleştirmeye çalıştım.  Fakat olmadı, sakinleşmedi ve gülerek parmağımı kırdı.



Sabah uyudum. Korkmadım değil. ‘Ben böyle açıklama yapıyorum ama bu adam bir yerde beni kıstırır’ diye.



Çok tehlikeli insanlar bunlar. Açıkçası ben korktum.



O kadar kötü şeyler yapmış ki...



Ablamın doğum gününde tanışmıştım onunla. Bizim olmuş olduğumuz sanatçıların yanında kafası eğik,  çok kibar çok saygılıydı. 4-5 kez aynı ortamda bulundum. Hiçbir yanlışını görmedim.  ‘Ne kadar saygılı’ diyordum. En son gördüğümde alkollüydü. Gözler kaymıştı. Çok tehlikeli bir hale gelmişti."



Beni gördüğünde ‘Oooo ünlü Naz Çekem burada mısın?' dedi. Anlattıklarını çok detaylı hatırlamıyorum, yalan olmasın. Söylediği şeylerde korkunç bir komplekslilik vardı. Çok ciddi bir kompleks yaşadığını düşünüyorum.  Ciddi anlamda psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum. O bastırılmış duygular, sonradan görmeler bence bu çocuğun bütün psikolojisini bozmuş. Alt üst etmiş ve kaldıramayacak noktaya getirmiş. İçkiyi de kaldıramayınca…"



'Gülerek parmağımı kırdı'



"İnsan arkadaşına durup dururken ‘Oooo ünlü Naz Çekem de buraya gelmiş’ , ‘Siz şöylesiniz, biz yokken siz vardınız’, gibi saçma sapan konuşmaz.  Ne dediği de belli değil bu arada, arka arkaya sürekli küfür ediyor. Ben onu sakinleştirmeye çalıştım.  Sakinleştiğini düşündüm ve barın oraya geldik.



Ellerimi tutup ‘hoşça kal’ derken parmağımı kırdı. Bunu bilerek mi yaptı, bilmeyerek mi yaptı bilmiyorum. İnsan birinin parmağını tutup, elini ters çevirmez yani.. . ‘Seni çok seviyorum, görüşürüz’ dedi gülerek pat diye parmağımı kırdı.



O zaman bana o kamera kayıtlarını vermediler, vermiş olsalardı ben davamı da açardım.



Benim Sıla ile çok farklılığım var. Sıla bir kere Türkiye’nin en sevdiği ses. Onun başına böyle bir şey geldiği an gördüğünüz gibi tüm Türkiye ayaklandı. Allah’tan hala duyarlıyız bazı şeylerde. Çünkü benim başıma bu geldiğinde bana kimse inanmadı. Bana kamera kayıtlarını vermediler düşünün. Öyle bir noktaya gelmişti ki mesele…



Bu olayı görenler vardı, bana kimse inanmadı. Ben de ailemden dolayı bu olayın çok üzerine gitmedim.



Yanlış mı yaptım, doğru mu yaptım çok bilmiyorum ama… Ben iş yapıyorum ve böyle bir şeyin içinde adımın gezmesi de çok hoş bir şey değil."



'Bu adam sevdiğine kıymış, ötesi yok!'



"İnsanların bana inanması için illa Sıla’nın başına gelmesi mi gerekiyordu? Şimdi benden ‘sana inanmamıştık’ deyip helallik istiyorlar.



Benim ünlü olmak için Ahmet Kural’a mı ihtiyacım var? Ahmet Kural kimdir yani?



Şiddetin vurdum, kırdım, astım kestim durumu yok.



Şiddet birçok şekilde olabiliyor. Sözlü saldırı bile var.  Sabaha kadar oturdum ‘onun hakkında yaptığın yorumları dinleyip yeninden bana kurulur mu, kurulur içki içer gelir beni bir yerde bulur’ diye düşündüm.



Bu adam sevdiğine kıymış, ötesi yok. İnsan sevdiğinin saçının teline kıyamıyor. Sevdiğini evire çevire döven bir insan. Bu gerçekten öldürmeye teşebbüs bence.



Kül tablasını alıp inanın beynine patlatmak demek , öldürmek demektir yani.



Orada beyin kanaması geçirip, bu kız ölebilirdi."


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin