Manisa'nın Soma ilçesinde 301 kişinin hayatını kaybetmesiyle yeniden gündeme gelen Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesi Bükköy Maden ocağındaki yargılamayla ilgili Yargıtay ilginç bir karar verdi. Yargıtay, 10 Aralık 2009'da meydana gelen ve 19 kişinin hayatını kaybettiği faciada yerel mahkemenin 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak’ suçundan verdiği kararı, ‘Olayda taksir değil olası kast vardır’ diyerek bozdu. Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinde tanımlanan 'olası kast' durumunda sanıklara en az 20 yıl ceza verilmesi öngörülüyor.
Bursa Bükköy Madencilik’teki kaza sonrası hayatını kaybeden 19
madencinin yakını olan 110 kişi, kazada ihmali bulunanlar hakkında
şikayetçi olunca Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'taksirle birden
fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek ve yaralamak' suçundan dava
açıldı. Aileler, maddi ve manevi tazminat talepleri için de
Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Olayın
ardından kazada ihmali bulunduğu iddiasıyla 3 kişi tutuklanarak
cezaevine gönderildi. Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı
Nurullah Ercan, şirketin diğer yönetim kurulu üyeleri Orhan Latif
Ercan ve Kasım Karataş'a da yurt dışı yasağı konuldu. Sorumlular 14
ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
2011 yılı sonunda Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, maden ocağı
işletmecisi Fahrettin Şolpan, İşletme Müdürü Hayrettin Çelik ile
Maden Ocağı Şefi Bayram Erdoğan'a önce 8 yıl, ardından
duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle 6 yıl 8'er ay ceza verdi.
Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan ile yönetim
kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş ise 6 yıl hapis
cezasına çarptırıldı. Oy çokluğu ile verilen kararda sanıkların
duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle ceza 5 yıla indirildi. 22
Aralık 2011'de açıklanan karar, 110 madencinin avukatları
tarafından temyiz edildi. Yargıtay, geçtiğimiz günlerde verdiği
hükümle, yerel mahkemenin kararını ‘olayda taksir değil, olası kast
vardır’ diyerek bozdu.
Olası kastla ilgili TCK’nın 21. maddesinde şu ifadeler yer alıyor:
"Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni
tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini
öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu
halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda
müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda
yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer
suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir."
YAKINLARINI KAYBEDEN AİLELER ŞİKAYETLERİNİ GERİ
ÇEKMİŞ
Bükköy’de hayatını kaybeden maden işçilerinin yakınlarının
avukatlığını yapan Ercan Sümer, Yargıtay kararının yerel mahkemeye
ulaşmasıyla Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin suçun nevini ‘olası
kast’ olarak yeniden değerlendireceğini belirtti. Avukat Ercan
Sümer şunları kaydetti: "Yargıtay, kararı bozdu, ancak yerel
mahkeme önceki kararında direnebilir veya yeni deliller ışığında
dava farklı bir boyuta ulaşabilir. Bozma kararıyla kamuoyunda
sanıkların en az 20 yıl ceza alması beklentisi oluştu. Yargılama
sürecinde madende hayatını kaybeden işçilerin yakınları
şikayetlerini geri çekmişti. Şimdi ise Yargıtay; ‘Sanıklar olası
kast ile birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak’ suçundan
yargılanmalı’ diyor."
Avukat Sümer, olayın tarafı olmasına rağmen Yargıtay’ın ‘olası
kast’ kararına katılmadığını kaydederek, "Çünkü hiçbir kimse
kasıtlı olarak işyerinin yok edilmesini, patlatılmasını istemez.
Burada bizim de ifade ettiğimiz gibi ‘bilinçli taksir’ olabilir."
görüşünü savundu. (CİHAN)