Bizler, bir grup Basbakanlik muhabiri ABD Dışişleri Bakani Colin
Powell'in başbakanlık'a geldiği sırada yüzümüzü ona dönüp sevimli
bir ifadeyle el sallayışını izlemek yerine ona sırtımızı dönmeyi
tercih ettik. Bu tamamen kendiliğinden gelişen bir tepkiydi.
Kimse bu "eylemin" planlayıcısı ya da "kışkırtıcısı" olmadı.
Kendine mesleği gereği gazeteci denen pekçoklarının sıkça yaptığı
gibi yargısız infaz gerçekleştirmek için kurban arama
girişimleriniz boşuna olacaktır, sorumlu arayarak kendinizi
yormayın lütfen!
Gelelim eleştirilerde kullanılan slogana "gazeteci habere sırtını
dönemez" peh peh peh!.. Gerçekten çok etkileyici bir slogan
buldunuz sevgili gazeteci büyüklerimiz.
Bizi bu sözlerle eleştirenlerin şimdiye kadar hangi haberlere,
hangi gerçeklere sırtını döndüğünü anlatmaya gerek bile
duymuyoruz.
Yalnız şunu herkesin bilmesinde fayda var, bizler profesyoneliz ve
haberi görmezden gelemeyiz. Bu konuda kimsenin sıkıntısı
olmasın!
Öyle olsaydı kimse bizi basbakanlıkta kurumlarını temsilen
görevlendirmezdi bilesiniz. Powell'a sırtımızı döndüğümüz doğrudur
tıpkı birkaç saat sonra hepimizin bürolarında günün toparlama
haberlerini yaptığı gibi. Biz gazetecilik mesleğine halel getirecek
herhangi bir şey yapmadık. Aksine oradaki tavır meslek tarihinin en
acınası, en pasifize edilmiş, en sansürlü dönemine bir tepkiydi.
Türk basınındaki savaş kışkırtıcılığına bir tepkiydi. Etiğin hiçe
sayıldığı, Big Brother'ın gücü önünde diz çökülen gerçeklerin
gözardı edildiği bir anlayışa tepkiydi. Umuyoruz bu tartışma burada
kalmaz da bizleri gazetelerde ifşa ederek bir nevi tehditler
savuranlara hakettikleri yanıtlar gereken sekilde verilir.
Hosca Kalın Vicdanınızla Basbasa Kalın
´YARGISIZ İNFAZ´A TEPKİ
Gazetecilerin Powell´a yönelik eylemleriyle ilgili tartışma büyüyor. İşte bir Medyatava.net okurunun sırt dönme hikayesine ilginç bakışı..
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin